Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 30 Temmuz 2013, Salı 09:33:08 tarihinde eklendi. 5083 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

LOZAN'LA BAĞIMSIZLIK KAZANDIK -

LOZAN'LA BAĞIMSIZLIK KAZANDIK

Lozan Barış Antlaşması, tam bağımsızlığımızın ve ulusal onurumuzun bir belgesi niteliğindedir.
Bu yıl Lozan Antlaşmasının imzalanmasının  90. yıldönümüdür. Lozan, işgalci Emperyalist ülkelerin Ulusal Kurtuluş zaferimizi kabul etmek zorunda kaldıkları çok önemli bir Antlaşmadır.
Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra İtilaf devletlerinin görüşmeleri tarafsız bir ülkede olması gerektiğini istediği için 
İsviçre'nin Lozan şehrinde konferansın yapılması uygun görülmüştür.
Kurtuluş savaşı ve 1.Dünya savaşının sonuçlanacağı önemli bir antlaşma imzalanacaktı. Bu antlaşma ile yepyeni bir devletin tüm dünya devletleri arasında saygınlığını kazanacağı bir belge niteliği taşımaktaydı.
Saltanatın kaldırılması büyük tartışmalarla TBMM'de 1 Kasım 1922 yılında gerçekleştirilmişti.
Türkiye konferansa hem tek temsilci olarak katılmış hem de İsmet paşanın çok tecrübeli olmamasına rağmen Mudanya Ateşkes Antlaşmasında başarılı olduğu için Atatürk'e olan bağlılığını kanıtlamıştı. Bu yüzden Atatürk'ün onayı ile İsmet Paşa Lozan’a gidecek olan TBMM Heyetinin başkanlığına getirilmiştir.
Lozan heyetinin öncelikli amaçları arasında Misak-ı Milli'yi gerçekleştirmek, Kapitülasyonları kaldırmak (yani bir ülkenin vatandaşı olan, ya da olmayan kişilere ülkenin hükümdarı tarafından verilen ayrıcalık hakkıdır.)
Ayrıca İtilaf devletleri ile TBMM arasında olan sorunları çözmek ve yeni Türk Devletinin tanınmasını sağlamak ve topraklarımızda Ermenistan kurulmasına engel olmaktı.
Konferansa İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya katılmıştı. Bu ülkeler Sevr Antlaşmasını onaylatarak temelleri o zamandan atılmak istenen Ortadoğu'da toprak sahibi olmak istemeleriydi. Japonya ise bu ülkeleri destekleyerek hem kazanç sağlamayı hem de boğazlar konusunda etkili söz sahibi olmak istemişti.
Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya konferansa katılan diğer devletlerdi. Rusya ve Bulgaristan ise yalnızca Boğazlar konusunda görüşmelere çağrılmışlardır.
Lozan görüşmeleri 20 Kasım 1922 yılında başlamıştır ve her iki tarafın ödün vermemesi nedeniyle 4 Şubat 1923 yılında kesintiye uğramıştır. Arabulucular sayesinde görüşmeler 23 Nisan 1923 yeniden başlamış 24 Temmuz 1923’te antlaşma imzalanarak sonlandırılmıştır.
Bu Antlaşma ile her şeyden önce Türk Devleti tanındı. Tam Bağımsızlığımız kabul edilirken Osmanlı devletinin sona erdiği ilan edilmiş oldu. Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış oldu ve devrimlerin başlangıç stardı verilmiş oldu. 
Türk devleti bu antlaşma ile Sömürge altında yaşayan milletlere örnek teşkil etti.
1. Dünya savaşı sonrasında imzalanan antlaşmalar arasından günümüze kadar gelen ve geçerliliğini koruyan tek antlaşmadır.
Uzun uzun tarihsel boyutunu yazmamın nedeni Türkiye'nin bugün geldiği noktadır.
Lozan Antlaşması ile kazandıklarımız AKP tarafından PKK ve BDP işbirliği ile çiğnenmeye ve yok sayılmaya çalışılmaktadır.
"Barış Süreci" safsatası ile ikinci bir Sevr hevesiyle halkımız kandırılmakta; Kurtuluş savaşında binlerce şehidimizin kanları ile çizilen sınırlarımız  göz göre göre PKK-BDP ve ABD isteği doğrultusunda değiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu oyunu bozmak için halkımızı aydınlatmaya , birer ışık olmaya devam edeceğiz .
Lozan'da tüm dünyaya ilan ettiğimiz bağımsızlığımıza, ülkemizin bütünlüğüne, Laik ve demokratik bir Türkiye'yi gelecek nesillere taşımak bizim boynumuzun borcudur. 
Bu vesile ile Ulusal Bağımsızlığımızı Lozan'la dünyaya ilan eden Atatürk ve silah arkadaşı ikinci şef İsmet İnönü'yü saygı ve rahmetle anıyorum.
Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek