KÜÇÜK ADIMLARIN BÜYÜK GÜCÜ - Burcu Çalışkan

Gelişim, büyük devrimlerden değil, istikrarlı alışkanlıklardan doğar.

Büyük değişimlerin yalnızca büyük adımlarla mümkün olduğuna dair güçlü bir inançla büyütüldük. Başarının ani dönüşümler, devrimsel kararlar ve radikal hamlelerle geleceğine inandık. Oysa yaşamın bize fısıldadığı hakikat çok daha sade: Kalıcı değişim, küçük adımların sessiz ama kararlı gücünde saklıdır.

Her yeni yılın başında verilen iddialı kararların, birkaç hafta içinde terk edilmesinin nedeni tam da budur: Büyük hedefler, ağır sorumluluklar yükler. Oysa insan zihni sürdürülebilir olanı ister. Bu noktada devreye giren "her gün %1 daha iyi" felsefesi, kişisel gelişim anlayışını kökten değiştirir. Çünkü bu bakış açısı; mükemmelliği değil, ilerlemeyi ödüllendirir.

Japonya kökenli Kaizen yaklaşımı, sürekli iyileşmeyi esas alır. Her gün %1’lik bir gelişme, ilk bakışta önemsiz gibi görünse de, yıl sonunda kişiyi başladığı noktadan çok daha ileriye taşır. Bu sadece teorik bir söylem değil; matematiksel olarak da geçerlidir. Günlük %1’lik bir artış, yıl sonunda sizi başlangıcınızın 37 katı ileriye götürür. Az görünenin gücü, burada gizlidir.

Gelişim dediğimiz süreç; büyük kararlar değil, küçük alışkanlıklarla inşa edilir. Günde 10 sayfa kitap okumak, sabah 5 dakika şükretmek, bir bardak suyu bilinçle içmek, günü planlamak, sosyal medya süresini 15 dakika kısaltmak… Bunların hiçbiri tek başına devrim yaratmaz belki. Ama bir araya geldiklerinde, bir ömrün rotasını değiştirebilir.

Bu anlayışın en güçlü tarafı; insanı yetersizlik duygusundan uzaklaştırmasıdır. Çünkü %1’lik ilerleme, kusursuzluk talep etmez. Sizi, “her şeyi bir anda yapmalıyım” baskısından kurtarır. Hataları olağan, duraklamaları insani kabul eder. Asıl mesele, pes etmeden devam edebilmektir. Unutmayalım, başarı bir sonuç değil, bir süreçtir. Ve bu süreci anlamlı kılan, her gün kendine şu soruyu sorabilmektir:
“Bugün, dün olduğumdan sadece biraz daha iyi olmak için ne yapabilirim?”

Çünkü gelişim, gösterişli başlangıçlarla değil; görünmez istikrarla gelir. Hayatın anlamı bazen büyük sıçrayışlarda değil, küçük adımların birikiminde saklıdır. Ve asıl dönüşüm, bu adımları atmakta ısrar edenlerde gerçekleşir.

Sevgiyle kalın…