İFTARLARDAN ÎTİKÂF'A; TÂRİHÎ MİSYON, MÜLTECÎ RENKLER... - Nuri Kahraman

Ülkemizde hatırı sayılır mülteci kardeşlerimiz olduğu kadar uluslarası her kıtadan, her renkten karşılıklı anlaşmalarla, belli bir protokol dâhilinde gelip burada tahsil gören, hemen her üniversitemizde, hatırı sayılır miktarda talebeler de var.

TÂRİHÎ MİSYON, TABİÎ TEZÂHÜR

Bunlar aynı zamanda tarihin yüklediği misyonun doğal tezâhürleri. Dahası, zenginlik ve renkleri de diyebiliriz. Bu husus Ramazanda kendisini daha bir belli ediyor. İftar sofraları, teravihler, Gazze teyakkuz programları onların varlığıyla gökkuşağı güzelliği ve de evrensellik özelliği kazanıyor.

MALİ'DEN FİLİSTİN'E

Nitekim; 10 güne yakındır bulunduğum Konya'da bunu yaşadık. Sabah namazı sonrası mukâbelede İmam hocamızla cüzü paylaşan kardeşlerimizden birisi Mali'li siyâhî bir arkadaşımız. Burada İlâhiyatta Hadis doktorası yapıyor. Hâfız. Bir de ağırbaşlı, anlamını bilişten kaynaklanan tatlı okuyuşu var ki dinlemeye doyulmuyor.

ADI ABDÜLKÂDİR, SOYADI DANTE!

Adı Abdülkâdir. Soyadını sordum; DANTE dedi. Tekrar sordum; evet dedi. Bunlar hep batı sömürgesi ya. İşte, soyisimketi bile batılı. Artık gerisini siz düşünün. Bizde soy isimleri değiştirilmiş, böylelikle aile ve soy bilinci dinamitlenmiş ama hiç olmazsa, kimileri çok anlamsız ve gülünç de olsa hiç olmazsa Türkçe verilmiş.

ÜÇ ANNE, ONBEŞ KARDEŞ

Herneyse; Abdülkâdir 5 kardeş. Ama babasının diğer iki eşinden de 9 tâne olmak üzere toplamda 14 kardeşlermiş. Bu da gerçekten büyük zenginlik. "Çok iyi anlaşıyoruz, problem yok" diyor. "Zâten çoğu evlenip ayrı ev oldu" diyor.

TÜRKİYE'DEN MALİ'YE

Sen buraya yerleşmeyi düşünürsün herhâlde dedim. Hayır dedi; doktorası bitirdikten sonra dönüp ülkemde hizmet vermek istiyorum dedi. Geçen gün ikindi sonrası, hem kaldığı yeri merak sâikiyle kaldığı yere kadar berâber yürüdük, bir yandan da sohbet ettik. Salı akşamı terâvih sonrası da vedâlaştık. 30 yaşında. Evli. Hatice adında bir kızı varmış. Selâm söyle dedim ama bayramda buradaymış. Allâh selâmet versin.

*FİLİSTİN'DEN

 AHMET SÂDIK*

İki akşam önce de bir aşağı semtteki bir câmiye gitmiştim. Adı kısaca; KAĞNICI CÂMİİ. Müezzinliği sevimli, tatlı bir genç yaptı. O da Filistinliymiş. Adı AHMET SÂDIK. Hâfızmış. İmam-Hatip Okulu'nda talebe. Burada ULUSLARASI İMAM-HATİP OKULU da var. Bütün İslâm coğrafyasından talebe alıyor. Bu da orda okuyor olabilir. Derinlemesine sormadım.

GAZZE'DEN ÖNCE, SÚRİYE,DEN SONRA

Fakat bunlar Gazze olayından çok önceki yıllarda gelmişler. Babası Filistinli, annesi Suriyeli. Geçim durumlarını sordum; babası güneş ısı sistemleri kuruyormuş. İşleri iyiymiş.

AFGAN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER AÇAR

İşte böyle. 5 vakit câmide karşılaştığımız bir de Afganlı Amca var. Bunlar hep zenginlik değil mi? Bence bunların kendilerine faydaları varken bizlere de katkıları muhakkak. Bu da apayrı bir konu ama bu gün mevzû başka.

İFTAR HAREKETİ, TEVÂRÜS BEREKETİ

Şimdi iktibas edeceğimiz metin de yine bu meyanda, ülkemizin tevârüs ettiği misyonun getirdiği bereketin güzel bir meyvesi niteliğinde olmak üzere bir Üniversite hocamızın benzer şekilde kaleme alıp paylaşmak sûretiyle kamuyu bilgilendirmeyi bir görev telâkkîsinin tezâhürü.

ELÇİYE SEVAL OLMAZ!

Biz, sizlerin de istifâdesi için buraya alarak, hem o sofraya katılmış, hem de sevaplardan semerelenmiş oluyoruz. İşte, buyrun; başlıklar bizden, metin hocadan:

ULUSLARARASI İLÂHİYÂT TALEBELERİ İLE

"Bu akşam uluslar arası İlâhiyat öğrencileriyle birlikteydik.

[Öğrencilerden sorumlu Ahmet hocam, Kelâm Doçenti Mustafa Can, İstanbul müftü yrd. Zekeriya Bey… ile birlikte]

29 MAYIS, MARMARA, İSTANBUL

Marmara, İstanbul ve 29 Mayıs üniversitelerinde öğrenim gören çeşitli ülkelerden pırıl pırıl çocuklarla iftar yaptık.

BİR YEMEK, DÖRT İFTÂRİYELİK

Yemekten sonra kendilerine dört şey söyledim.

1) Batı ülkelerinde yaşayanlara nüfûz edebilmek için, tıpkı Cafer Tayyar gibi, İsa Mesih, Meryem Ana vd. ortak şahsiyetler hakkında Kuran-ı Kerim’in içeriğini çok iyi öğrenin; kavrayın.

MUKTEZÂ-YI HÂL'DEN BELÂGÂTE

2) Muhatap kitlenin durumunu göz ardı etmeyin. Belagat muktezâ-yı hâle göre konuşmaktır…

KUR'ÂN'IN MUHTEVÂSI, VURGUNUN MUKTEZÂSI

3) Kuran’ın içeriği beş katmanlı… İnanç, ahlâk, ibadât, muâmelât, ukūbât. Üstteki yüzde iki buçukluk üç katman alttaki iki katmanın üzerinde kuruluyor. Laik ve Hıristiyan ülkelerde bunları elde edemiyoruz diye alttaki 6000 ayetlik iki katmanı terketmeyelim; sürekli inanç ve ahlaka, Allah’a kulluğa vurgu yapalım.

BEKTÂŞÎ FIKRALAR, HAM ERVAH FIRKALAR!

4) Din ile özdeşleştirilen ham ervah tiplerin dini ve dindarlığı yanlış yansıtan tutum ve davranışlarını tiye alan Bektaşi fıkralarından haberdar olalım. Dinin en zorlu konularını basitçe anlatan fıkralar olsun zihnimizde.

5) Allah sayılarını, kalitelerini artırsın…"

MURAT SÜLÜN HOCA'DAN OSMAN ÇELİK'E

Murat SÜLÜN Hocamıza çok teşekkürlerden sonra, şu an yolculuk esnâsında Osman ÇELİK hocamızın ilgi ve bilgilendirmesiyle muttalî olduğum, son on günün yaklaşması bağlamında yapacakları îtikâfın pratiğini özetleyen, ayrıca bizler için genel bir kısa bilgilendirme ve de fikir uyandırma niteliği arz eden mesajıyla berâber yazıyı noktalamaya çalışalım inşâllâh; başlık yine bizden:

 ÎTİKÂF'TAN BAYRAM'A NECÂT GÜNLERİ

"Cumartesi ikindi namazında camide olmak gerekiyor

Seçime gidip geleceğiz

Herkes özel meal okuyacak.

O biterse hadis siyer okunanilir.günde bir cüz kuran

Ve zikir tesbih..

Nafile namazlar.

hatme

Yemek müşterek.

Masraf paylaşılır sonunda.

İnce sünger döşek veya iki battâniye

Terlik.

Üşümeyecek bol kıyafet...

Kuralları beraber orada okuyacağız

Ve uymaya çalışacağız.

İtiraz veya lüzümsuz  konuşmalar olmayacak..."

MİLLETİN BİRLİĞİ, ÜMMETİN DİRLİĞİ

Murat Bey ve Osman ÇELİK hocalarımıza, ayrıca adı geçen herkese teşekkürlerle berâber, mazlum coğrafyalarımızdakiler başta olmak üzere tüm sıkıntılarımızı bertarâf etmesi,

ARAZÎ SOFRALAR, SEMÂVÎ BAYRAMLAR

Ümmet-i Muhammed'e tez zamanda tevhid ve ittihâd ve de tüm mazlum kardeşlerimizle kucaklaşabileceğimiz iftar sofraları ve bayramlar lûtfeylemesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye Samsun-Ordu arası güzergâhtan sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...