Son yıllardaki tarım ürünlerinin plansızlık, programsızlık nedeniyle yaşanan kayıplar üreticileri zarar ettiriyor. Bu devletin de zarar etmesi anlamına gelmektedir. Gereksinim ile üretim arasındaki fark dış alım ile kapatılmakta ve milyarlarca lira yabancılara ödenmektedir.
Pamuk, tütün, şeker pancarı ve hububat üretimlerindeki azalma Türkiye’ yi dışa bağımlı hale getirmiştir. Pamuk üretiminde ki azalma bunun en belirgin örneğidir. 2000 yılında 880 bin ton olan üretim 2020 yılında 665 bin tona gerilemiştir. Tüketimdeki artış ve üretimdeki gerilemeye bağlı olarak dış alım artmaktadır. 2000 yılında 557 bin ton olan dış alım yüzde 87 oranında artarak 2020 yılında 1 milyon tonu aşmıştır. Dünyada en çok pamuk dışalımı yapan ilk beş ülke Çin, Bangladeş, Vietnam, Pakistan ve Türkiye olmuştur.
Tütünde de rakamlar iç karartıcıdır. Yurt dışına tütün satan Türkiye dış alım yapmaktadır. Mesleğimin ilk yıllarında Amerika’ya gemilerle tütün taşıdığımızı anımsıyorum da, şimdi yüreğim daralıyor. Tütün sattığımız ülkelerden tütün alıyoruz. Tütün üretim alanları 250 bin dekardan 5 bin dekara indi. Yabancı sigara fabrikalarının kurulmasına izin vererek tütünü de dışardan almaya başladık. 150 liranın bile üreticiyi kurtarmadığı bir piyasada, piyasaya hakim beş Amerikalı firmanın 70 lira vermesini açıklayabilecek bir yetkili var mıdır acaba?
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) fiyat listesinde mısırın ton fiyatı geçen yılın yüzde 13 altında. Türkiye son beş yılda 12.6 milyon tondan fazla dış alım yaptı ve üç milyar dolar ödedi. Buğdayda da sorunlar çok. Türkiye’ deki üretim, yıllık verime göre 17 -23 milyon ton arasında. Ana alıcı olması gereken devlet hasat zamanı dış alım yapıyor. TMO’ nin depoları dolu. Alım için çiftçiye bir ay sonrasına gün veriyor. Çiftçi de zorunlu olarak ürününü yok pahasına tüccara tefeciye veriyor.
Devlet çiftçinin ürettiği her ürünü almak zorundadır, alım garantisi vermelidir. Taban fiyatını da hasattan sonra değil, üreticilerle maliyet hesabı yapılarak çok önceden belirlemelidir. Tarımda devletçilik elden bırakılmamalıdır. Planlamayı, düzenlemeyi ve kontrolü devlet yapmalıdır. Elektrik dağıtım firmaları kamulaştırılmalıdır. Komşularımız olan İran, Suriye ve Rusya’ dan ucuz mazot sağlanarak çiftçilerimize verilmelidir. Ucuz gübre, ilaç, yem için tarımsal Kamu İktisadi Teşebbüsleri yeniden kamulaştırılmalıdır.
Tüm bunların yapılabilmesi için de çiftçilerimiz örgütlü olmalı ve kooperatiflerle güçlü hale getirilmelidir.
servetsenyigit@gmail.com