ÜMİT ER YİNE ŞAMPİYON
Lüleburgaz Devlet Hastanesi'nde “Bir Dikili Ağacın Olsun” Etkinliği Düzenlendi
Karaağaç köyü için birlik zamanı
Hürfikir ve Trakyadent’ten Kurumsal Adım: Ağız ve Diş Sağlığına Destek!
Bu yazı 17 Mart 2023, Cuma 09:22:11 tarihinde eklendi. 1385 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR -

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR

 

 İnsan Alemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’ya kulluk vazifesini yapmak için yaratılmıştır, bu temel ve en önemli görevini yerine getirirse dünyada da ve âhirette de huzur ve mutluluğa kavuşur. Zaten yaratılma ve dünyaya gönderilme gayemiz, Allah’a kulluk(ibadet) yapmaktır. Bir müslüman olarak ilk vazifemiz, Allah’ın varlığına birliğine, Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in peygamberliğine iman etmektir. İmandan sonra bizden istenen ikinci vazife  namazlarımız dosdoğru kılmaktır.

Rabbimiz kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de;

"Bir de, bize, "Namazı dosdoğru kılın ve Allah'a karşı gelmekten sakının" diye emrolundu. O, huzurunda toplanacağınız Allah'tır." (En'am suresi 72 )

Çünkü namaz dinin direğidir “Namaz dinin direğidir” (Tirmizi), ibadetlerin en üstünüdür.  Bizi yaratan Allah'a karşı en önemli ibadet vazifemiz günde beş defa kıldığımız namazlarımızdır. 

 Namaz ibadeti kulun Allah’ı sevme iddiasının ve ona ihlasla samimiyetle bağlanmanın en önemli göstergesidir. Namaz insanı Allah’a yaklaştırır. Yüce Rabbimiz, bize "Secde et ve yaklaş" (Alak sûresi 19) buyurur. Demek ki Allah'a yaklaşmanın en iyi yolu secde etmektir, yani namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı şu şekilde tarif etmiştir;

Namaz, "dinin direği" (Tirmizi), "Mü'minin mi'racı" ve "Cennetin anahtarı"dır (Tirmizi) . Allah katında en sevgili amel odur. Yine Peygamber efendimizin(Aleyhisselam)"gözümün nuru" (Neseî) dediği ibâdet  namazdır. 

NAMAZ ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IN EMRİDİR

 Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “İman eden kullarıma söyle: Namazı kılsınlar." (İbrahim sûresi 31) “Namaz ergenlik çağına gelmiş, akıllı her Müslümanın üzerine farzdır. Çünkü namaz, mü’minler üzerine vakitleri belli bir farz olmuştur” (Nisa sûresi 103) Bu konuda rivayet edilmiş çok sayıda hadis vardır. Bu hadislerden bazıları şunlardır: Hz. Peygamber (Aleyhisselam) şöyle buyurmuştur: "İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka bir ilâh bulunmadığına, Hz. Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır" (Buhari)

 Rasûlullah efendimiz (Aleyhisselam) şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb’i: ‘Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?’ der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” (Ebû Dâvûd)

 Müslümanım diyen kişinin namaz kılması farz olduğu gibi, çocuklarına ve aile efradına da namazı öğretmesi mecburidir,farzdır. Peygamberimiz(Sallallahu aleyhi ve Sellem)namaz ibadeti hakkında şöyle buyurmaktadır: "Çocuklar yedi yaşına ulaştıkları zaman, namazı telkin ediniz. On yaşlarına ulaştıklarında ise, kılmadıkları takdirde hafifçe vurunuz ve o yaşta yataklarını ayırın" (Ebû Dâvûd); “Ehline, ailene namazı emret, kendin de o(nun güçlükleri)ne sabret.” (Tâhâ sûresi 132); “(Lokman, oğluna) ‘Yavrum, namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir ve (bu hususlarda) başına gelene sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdendir.” (Lokman sûresi 17); “Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a gönülden saygı duyanlardan başkasına zor ve ağır gelir.” (Bakara sûresi 45) Namaz, bizi yoktan var eden Allah’ı sevmenin, bizlere dünyada verdiği, ahirette vermeyi va’d ettiği sayısız nimetlerden dolayı O’na şükür etmenin ve kulluk yapmanın ifade biçimi ve bir göstergesidir. Bundan dolayıdır ki namaza azami ehemmiyet verelim ve  her gün aksatmadan dosdoğru bir şekilde 5 vakit namazımızı kılalım. Çünkü namaz insana huzur ve mutluluk,dünya ve ahiret saadeti verir.

 NAMAZ KILMANIN FAYDALARI

 Namaz kılmanın, hem dünyaya, hemde ahirete ait maddî ve manevî pek çok faydaları ve hikmetleri vardır. Çünkü Rabbimiz bizlere faydası olmayacak hiç bir şeyi emretmemiştir.Allah Teâlâ hiç bir şeye muhtaç değildir,yarattığı her şey ona muhtaçtır. İhtiyac sahibi olan biziz, Rabbimizin bizden yapılmasını istediği,emrettiği her şeyde biz insanlar için pek çok faydalar ve hikmetler vardır. Peygamber efendimiz (Aleyhisselam) dünyevi tarzda herhangi bir işten dolayı sıkıldığı zamanlarda, hemen namaza koşardı (Ebû Dâvûd). Namaz, insanı dünyevi ve uhrevi her türlü sıkıntı ve üzüntüden korur. Namaz ruhi ve bedeni bütün hastalıklarımıza şifa kaynağıdır ve kalbe,ruha,bedene huzur verir. Bu da namazı adabına uygun, dosdoğru kılmak ile mümkündür.

“Mü’minler, gayba, inanırlar namazı dosdoğru kılarlar” (Bakara sûresi 3) İbadetlerin bir gayesi de, insanı ruhi ve bedeni anlamda sağlam tutmak, ruhi ve bedeni hastalıklara karşı korumaktır.

İnsanın yaratılışının(fıtratının) icabı bedeninin gıdaya ihtiyacı olduğu gibi, ruhunun da gıdaya ihtiyacı vardır.

Ruhun temel ve vazgeçilmez gıdası namaz kılmaktır.

NAMAZ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKTEN KORUR

 Namaz, kişinin kalbine Allah korkusunu yerleştirerek insanı küçük ve büyük günah işlemekten korur. Bu hakikat Rabbimiz  tarafından Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmiştir. “Kitaptan sana vahyedilenleri oku, namazı özenle kıl. Kuşkusuz namaz hayâsızlık ve kötülükten meneder. (Ankebût sûresi 45) Ayete göre gerek abdest, kıraat, rükû, secde, ta'dîl-i erkân(namazın rükunları/şartları)gibi zahirî şartlarına ve rükünlerine gerekse ihlâs, huşu, takva gibi manevî şartlarına âzami özen göstererek kılınan namaz, Rabbimiz’in yasak ettiği her türlü haksızlık,ahlaksızlık fuhşiyat ve kötülükten korur. Hakkıyla kılınan(ikame edilen)namazın, mutlaka kötülüklerden alıkoyacağı belirtilmektedir. Bununla birlikte iyiliğe sevk etmeyen kötülüklerden alıkoymayan namazın ise makbul olmadığı dile getirilmektedir ki bu halde olanlar için Kur’an-ı Kerim’de Maun suresi 4 ve 5. ayetlerde "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar” (Maun suresi 4 -5) tehdidi bulunmaktadır.

NAMAZ KILMAMAK BÜYÜK GÜNAHTIR

 Namaz, Allah'ın kesin emridir. Bir kimse farz olduğuna inandığı halde namazı kılmazsa Allah’a isyan etmiş, büyük günah işlemiş ve Allah'ın azabını hak etmiş olur. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur: “Onların peşinden öyle bir nesil geldi ki bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ilerde azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir.” (Meryem sûresi 59)

Namaz, cennetin anahtarı olduğu gibi; namazı terk etmek de cehenneme girme sebeblerinden biridir. Namazı terk etmenin Âhiretteki azabıyla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Onlar suçlulara sorarlar: Sizi cehenneme sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik” (Müddessir sûresi 40-43).

Peygamber efendimiz Hz.Muhammed  (Aleyhisselam) de şöyle buyurmuştur: “Bilerek namazı terk eden kimseden Allah ve Rasulunün zimmeti kalkar" (Ahmed b. Hanbel). Bu izahlardan da şunu anlamak gerekir;İmandan sonra en önemli amel namaz kılmaktır, namazı terk etmekte müslüman için hem dünya hemde ahiret  zararına sebeptir.

 Günümüzde oruç tuttuğu halde beş vakit namazı kılmayan çok sayıda kişi var. Hatta teravih namazını kılıp da diğer namazları kılmayanlar da var. Teravih namazı sünnet olan bir namazdır, Günde 5 vakit namaz ise farzdır,kılmamak ise Allah katında çok büyük bir sorumluluktur. Ramazan ayında Oruç tutmak Allah’ın emri olduğu gibi günde 5 vakit namaz kılmak da Allah’ın emridir.

Bu sebeple bir Müslümanın farz olan oruç ibadetini yerine getirdiği gibi namaz ibadetini de yerine getirmesi gerekir. Zira namaz, dünya ve ahirette huzur ve mutluluğa sebep olur.

Bazı kişiler, namaz kılmamak için bahaneler üretirler ve şöyle söylerler: “Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz.”; “Daha gencim, ileride kılarım.”; “Ben de çalışarak ibadet ediyorum. Emekli olurum sonra namaz kılarım.”; “Kaza ederim.”; “Rabbimiz affeder”; “Kendimi daha hazır hissetmiyorum.”; “Annem ve babam namaz kıl dediği için, aile baskısından dolayı onlara inat kılmıyorum.”; “Zaman bulamıyorum” gibi bahaneleri sebep gösterip namazı terk etmek, çok yanlıştır ve büyük günahlardandır. Namaz kılmamanın en büyük nedeni, namazın ehemmiyetini bilmeyerek nefse,heva ve hevese uymaktır. Namazın önemini kavrayanlar ve Allah’tan korkanlar, beş vakit namazlarını özenle kılar(ikame ederler). Ne mutlu beş vakit namazı gereği gibi dosdoğru kılanlara(ikame edenlere)! 

NAMAZ İLE İLGİLİ AYET-I KERİMELER

“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür." (Bakara suresi, 110. ayet)

"Bir de, bize, "Namazı dosdoğru kılın ve Allah'a karşı gelmekten sakının" diye emrolundu. O, huzurunda toplanacağınız Allah'tır." (En'am suresi, 72. ayet

"Mûsâ'ya ve kardeşine, "Kavminiz için Mısır'da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü'minleri müjdele" diye vahyettik." (Yunus suresi, 87. ayet)

"...Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!" (Hac suresi, 78. ayet)

"Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Resüle itaat edin ki size merhamet edilsin." (Nur suresi, 56. ayet)

"Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O'na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın." (Rum suresi, 31. ayet)

"...Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin..." (Müzzemmil suresi, 20. ayet)

"Onlar gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar." (Bakara suresi 3. ayet)

"Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır." (Bakara suresi 277. ayet)

NAMAZ İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

Dinin başı İslam (Kelime-i şehadet getirerek Allah’a teslim olmak), direği ise namazdır.” (Tirmizî)

“Rükûları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riayet ederek beş vakit namaz(ı kılmay)a devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer.” (İbn Hanbel)

“(Kıyamet günü) kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Eğer bunu tam olarak yapmışsa (ne âlâ!) Ama (farz namazları tamam) değilse Yüce Allah, ‘Kulumun nafilelerine bakın.’ buyurur. Eğer nafile namazı bulunursa, ‘Onunla farzları tamamlayın.’ buyurur”. (Nesâî)

“ Yüce Allah şöyle buyurdu: ‘Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve onları, vaktinde ve hakkını vererek kılanları cennete koyacağımı kendi katımda vaad ettim. Namazları düzenli kılmayanlar için ise katımda böyle bir vaad yoktur.’ ” (Ebû Dâvûd)

“Bir Müslüman, vakti geldiğinde güzelce abdest alıp, kendisini Allah’a vererek rükû (ve secdesiyle) farz namazı kıldığında, -büyük günah işlemedikçe- bu onun önceki günahlarına kefaret olur. Bu, her zaman için böyledir.” (Müslim)

Selam ve Dua İle

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek