Lüleburgaz’da toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı
Şenol Atlı hayatını kaybetti
Lüleburgaz’da yağmur sevinci
19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali yarın başlıyor
Bu yazı 09 Eylül 2022, Cuma 09:23:52 tarihinde eklendi. 2508 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÖZBEKİSTAN NOTLARI(2) - Ahmet Bostancı

ÖZBEKİSTAN NOTLARI(2)

 

Evinde misafir olduğumuz, yengemizin ablası, köyün sağlık ocağının doktoru, Firuze hanıma soruyoruz:

-“Komünizm günlerini arıyor musunuz?” Aldığımız cevap şu:
-“Asla aramıyoruz. O dönemde okul, hastane hepsi parasızdı, o yönden rahattı. Ancak yeni doğan bebeğimizin adını ne koyacağımıza dahi onlar karar verirdi. Caminin yanından dahi geçemezdik. İnanç yönünden baskı altında idik. Şehirden şehire pasaportla giderdik. Şimdi rahatız. Ayrıca o dönemde yönetime yakın olanlar madden çok rahattı. Şu anda da onlar buranın en zenginleri.”
Pazar yerinde dolmuş beklerken, bizim Türk olduğumuzu anlayan orta yaşlı bir adam:
-“Siz Türk’sünüz öyle anlıyorum. Ben İstanbul’da dört sene çalıştım. Türkiye’nin ekmeğini yedim. Sizi evime misafir etmek isterim.” Dedi. Kendisine teşekkür ettik, gitti. Biraz sonra yanımıza beyaz bir taksi yanaştı. Arabadaki adam:
-“Hoş geldiniz, nasılsınız”  dedi ve ekledi:
“-Ben İstanbul’da çalıştım. Sizi evimde misafir etmek isterim. Ayrıca bu araba 24 saat emrinizde, alın istediğiniz gibi gezin, telefonumu vereyim, ihtiyacınız olunca beni gece- gündüz arayabilirsiniz.” Dedi. Biz de kendilerine teşekkür ettik.
İkindi namazı için bir camiye gittik. Cemaat hayli genç ve kalabalıktı. Bana ezan ve namazdan sonra aşır okuttular. Çıkışta etrafımıza toplandılar. Dil ile tam anlaşmasak ta gönülden çok iyi anlaştık.
Namangan’dan 90 km. uzaktaki gelinimiz Selvinaz’ın ailesinin köyüne giderken arabada bulunan emekli Adilcan abi konuşuyor, biraz Özbek Türkçesiyle, biraz bizim Türkçemizle anlatıyor. Arabayı kullanan Abdulvahit, Mirza ve ben dinliyoruz:
 -“2002’de Türkiye milli takımı dünya üçüncüsü oldu. Fatih Terim, Şenol Güneş, Tugay Kerimoğlu, Tanju Çolak gibi futbolcu ve hocaları tanıyorum, zamanında onları çok takip ettim.” Diyor. Yine Özbekistan’da kurtlar vadisi, Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamit, Çukur gibi Türk dizileri izliyoruz. Bizim gençler arasında bu filmlerdeki kahramanlar tanınıyor.
Bütün bunlar gösteriyor ki; Özbekistan’daki dindaşlarımız ve soydaşlarımız Türkleri ve Türkiye’yi seviyorlar ve yakından takip ediyorlar.
Özbekistan’da şehir içi trafik hayli karışık. Kurallara pek uyan yok. Araçların %90’nı LPG’li kamyonlar, otobüsler dahil. Şehirlerarası yollarda sık sık radar var. Hız sınırını aşmak mümkün değil. Zaten yollarda hız yapmaya müsait değil. Trafik işaretleri ve ışıklandırma yetersiz. Biz Namangan’dan Taşkent, Semerkant, Buhara gibi en büyük şehirlere gittik.
Otoban yok. Şimdilik yapım aşamasında imiş. Devamı var… Hayırlı cumalar dilerim.


 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek