Türkiye tarım ürünleri olarak kendine yeten dünyanın sayılı ülkelerinden biriyken nasıl oldu da bu günlere geldik. Ülkemizde yetiştirdiğimiz ve yetiştirebileceğimiz tüm hububat ve bakliyatları yurt dışından alır hale geldik. Trajikomik olan bizden mercimek tohumu alan ,nasıl yetiştirileceğini öğrenen Kanada’dan mercimek alıyoruz.
Dünyada Ulusal Kurtuluş Savaşı vererek emperyalist güçleri ülkesinden kovan, piyonlarını denize döken Türkiye, aynı emperyalistlerin oyunlarına gelerek dışa bağımlı hale getirilmektedir. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Her fabrika bir kaledir” sözü unutularak fabrikalarımız yabancılara peşkeş çekilmiştir.
Mesleğimde vardiya mühendisiyken, Amerika seferlerinde İzmir’den yüklediğimiz tütünü Amerika’da Marlboro sigara fabrikasına boşaltıyorduk. Şimdi fabrikayı Türkiye’de kurdular ve işlenen tütün de Amerika’dan geliyor. Cumhuriyetin önemli kazanımlarından şeker fabrikalarını sattık ve Amerikalı yapay tatlandırıcı şirketinin önünü açtık, bağımlı hale getirildik.
Türkiye yılda 20 milyon ton tahıl üretiyor fakat yetmiyor. 2021 verilerine göre yurt dışından 7 milyon 820 bin ton ekmeklik buğday , 320 bin ton makarnalık buğday , 2 milyon 217 bin ton arpa , 2 milyon 107 bin ton mısır , 739 bin ton ayçiçeği tohumu , 2 milyon 631 bin ton soya fasulyesi almıştır. Bu ürünlerin parasal karşılığı 50 milyar TL’dir. Buna tarım ilaci , mazot ve gübre gibi girdilere ödenen parada eklendiğinde fatura daha da ağırlaşmaktadır.
Çiftçimizin girdi fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle ekemediği milyonlarca dönüm arazi varken ayrıca yine milyonlarca metrekare mayınlı arazi tarıma kazandırılmayı beklerken Afrika’da Sudan’dan 780 bin 500 dekar , Nijer’de bir milyon dekar arazi kiralamak nasıl bir düşüncenin ürünüdür? Üstelik Sudan’ da sekiz yıl önce kiralanan arazi hala ekilmemiştir ve ürün alınmadan kira ödenmektedir.
Tarımda planlama anlayışına dayalı kamucu , üretim ekonomisiyle bağdaşan yaklaşımlara ve yapılanmalara gereksinimimiz vardır. Türkiye’mizin tüm uzmanlık bilgisi ve kurumsal deneyimiyle “Milli Tarım Politikası Kurultayı” toplanması zorunluluk haline gelmiştir.
Unutmayalım ki, tarımı öldüren Türkiye’ yi öldürür , tarımı yaşatan Türkiye’ yi yaşatır.
servetsenyigit@gmail.com