CB RTE Tokat Havalimanı’ nın açılışı için gittiği kentte, çiftçilerle bir araya gelip “Ekilmedik bir karış yer kalmamalı” diye konuşmuş. Ne güzel bir anlayış. Köylüye , çiftçiye ek diyeceksin , onlarda koşa koşa gidip ekecekler. Emir devletin en tepesinden gelmiş yapmamak olmaz.
Her zaman belirtiyorum; RTE’ nin danışmanlarına boşu boşuna on binlerce TL maaş veriliyor. Hiçbir işe yaramıyorlar. Çiftçiye bir karış yer kalmayacak diye akıl verileceğine , ekilmeyen milyonca dekar tarla niçin ekilmiyor , ekilemiyor diye sorulması gerekmektedir. Çiftçiler spor olsun diye değil , geçim kaynağı olduğu için ekip biçiyor. Ben inanıyorum ki ; Türk çiftçisine fırsat verilirse dünyayı doyurur.
Ekilmekten vazgeçilen tarlalarımızı yeniden ekmek için üreticilerimizin isteklerini saptamalarını dinlemeliyiz. Bunun için de ürün girdilerinin satış fiyatlarının altında olması gerekmektedir. En başta mazot olmak üzere , tohum , gübre , ilaç ve elektrik fiyatlarındaki aşırı artışlar engellenmelidir. Ancak , bunları yapmak için plan ve program gerekmektedir. Hükümetin de böyle bir plan ve programı olmadığı çok net görülmektedir.
Çiftçilerimizin ekmelerini sağlarsak tarla bolluğu içinde olduğumuzu görürüz. Güney sınırındaki 215 milyon metrekare arazi 1954’ te kamulaştırılarak mayınlandı. Sonrasında , 51 milyon metrekaresi temizlendi ve geriye 164 milyon metrekare kaldı. 2020 yılında Suriye sınırına , iki metre genişliğinde ve üç metre yüksekliğinde seyyar bloklarla duvar örüldü. İşin ilginç yanı üç bin dönümlük tapulu arazi duvarın ötesinde kaldı ve hala çözüm bulunamadı. Köylüler ,”Topraklar bize yeniden verilirse göç önlenir, istihdam sağlanır, yoksulluk biter, gençlerimiz başka illere mevsimlik işçi olarak gitmez, burada kalır” diyorlar. Bu araziler atıl kalacağına , temizlenmesi , üretime açılması , bitki yetiştirilmesi , hayvancılık için mera alanları oluşturulması gerekmektedir.
Balıkesir Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker’ in ayçiçeği örneği güzel bir öneri , “Hepimiz biliriz ki, ayçiçekleri güneşli havalarda hep güneşi takip ederler. Ancak yağmurlu ve güneşin bulutlarla kaplandığı günlerde ise enerjilerini paylaşmak için birbirlerine dönerler. Bunu biz üreticiler olarak uyguladığımızı hayal edin. Doğadan ders almalıyız ve bu zor günlerde üreticiler olarak yüzlerimizi birbirimize dönerek , enerjimizi birleştirerek daha güçlü olmalıyız. Haydi gelin hep birlikte ayçiçeklerini örnek alalım ve çok daha güçlü olalım.”
Unutulmamalı ki ,tarımı öldüren Türkiye’ yi öldürür , tarlada yoksa , tabakta da yoktur. Gıda güvenliğini iyi anlamalı ve anlatmalıyız.
servetsenyigit@gmail.com