DOLAR 10 TL - Metin ATLI

DOLAR 10 TL      

2019 yılıydı. Dolar 5 liraydı. Maliye Bakanı Berat Albayrak dedi ki ‘Dolar 10 lira olacakmış ta, 6-7 liradan dolarları toplayacaklarmış ta, sonra 10-15 liradan satacaklarmış ta. Eyvah eyvah daha çok beklersiniz’. Ama çok beklemedik. Bugün dolar oldu 10 TL.

          Dolar yükselince yine Berat Albayrak’ a düşüncesini sordular. Ne cevap verdi hatırlayın. ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz.’ Keşke dolarla alsak sayın eski bakan. Bugün dolar yükselince her şeyin fiyatının aynı oranda arttığını artık anlamayan kaldı mı? Pardon birisi vardı. Televizyonda birine benzine zammı sormuşlardı. Ne demişti. “ Benzine zam yapılması beni ilgilendirmiyor. Ben hep 50 liralık benzin alıyorum demişti. Gel de bu adama şimdi doları anlat.

         Yiğit Bulut Trakyalı. Jöleli lakaplı Yiğit Bulut  dolar 3 lira iken dedi ki ‘ Dolar 5 lira olacak diyenler neredesiniz. Adamsanız çıkıp özür dilersiniz.’ Biz buradayız Sayın Yiğit Bulut. Siz nerelerdesiniz. Sizi artık televizyonlarda göremiyoruz. Şimdi sizin çıkıp bir özür dilemeniz gerekmez mi. Yiğit Bulut hala Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı görevini icra etmektedir.

          Peki dolar neden 10 lira oldu? Sakın dolar dünyada yükseliyor demeyin. O zaman ben de şunu sorarım. Bulgar levası neden 5.84 lira oldu. Daha düne kadar 1 leva 1 liraydı. Sebep o değil. Bazı şeyleri anlamak için ekonomist olmaya gerek yok. Gelin biz basit bir dille dolar neden 10 TL onu konuşalım.

           Bir  ülkenin mali yapısı bir ailenin mali yapısına benzer. Birinci kural kazandığın kadar harcayacaksın. Kazandığından fazla harcarsan sürekli açık verirsin ve bir gün tıkanırsın. Yani ayağını yorganına göre uzatacaksın. Biraz rahat yaşamak istiyorsan gelirini arttıracaksın.  Biz de öylemi. Saraylar yaptık. Yetmedi  Marmaris’e 300 odalı yazlık saray yaptık. En zengin ülke başkanlarında bile 1-2 özel uçak varken biz 8 uçak aldık. Yüzlerce makam aracımız var. Bir yere giderken makam ve koruma araçlarını saymakla bitiremiyorsun. Bir çok partilinin 4-5 yerden ballı maaşlar aldıklarını biliyoruz.

              Suriyelilere 60 milyar dolar harcadık. Hala da harcıyoruz. Taksime bir cami yaptık. 20’de birini ancak dolduruyoruz. Hiç para kazandırmayan diyanetin bütçesi bütün bakanlıkların bütçesini katladı. Lüleburgaz’da yapılan müftülük binasını biliyorsunuz. Özelleştirme adı altında 60 milyar dolarlık devlet malını sattık. Hala satacak bir şeyler arıyoruz. Yağ fabrikalarımızı, sigara fabrikalarımızı tek kağıt fabrikamız SEKA’yı sattık. Tank palet fabrikamızı sattık.  Türk Hava Kurumu’nun uçakları varken Rusya’dan dolar la yangın uçağı kiraladık.

               Buğday ambarı olan ülkemiz dünyada en fazla buğday ithal eden ülke oldu. Buğday ithalatında Çin’i geçtik. Tabi ithalatı yapan yandaşlar da köşe oldu. Ödeme garantili yollar köprüler yaptık. 20 sene dolar cinsinden yol köprü parası ödeyeceğiz. Bir de Amerika’da faizler ne kadarsa aynı oranda dolar bazında da zam yapacağız. Diğer ülkelerin 3 milyar dolara yaptığı aynı köprüyü biz 8 milyar dolara yaptık. Bütün ihaleleri hep 5 şirkete verdik.

             Kasamız da 128 milyar dolar paramız vardı. Dolar yükselmesin diye pandemi döneminde hepsini harcadık. Yine de doları durduramadık. 128 milyar doları kimler aldı, kaç paradan aldı öğrenemedik. Halbuki Merkez Bankası önceleri bunun için ihale açar ve en yüksek parayı verene dolar verirdi. Bunu da merkez bankası şeffaf bir şekilde yayınlar, herkes bilirdi. Artık yayınlamıyor.

                  Yani giderlerimizi kısacağımız yerde iyice açıldık. Bunun sonucu olarak elimizdekileri sattık.  20 sene önce 150 milyar dolar olan borcumuz bugün 450 milyar dolar oldu. Peki gelirlerimizi arttıracak bir şey yaptık mı? Hayır. Yeni fabrikalar kuracağımız yerde elimizdekileri sattık. Her şeyi ithal eder olduk. Eee sonunda satılacak bir şeyimiz kalmadı. Merkez bankasın da para da kalmadı. Yeni borç bulmakta da zorlanıyoruz. Sonuç dolar 10 TL.

                         Ama olsun. Süper bir Çamlıca camiimiz var. Ayasofya’yı ibadete açtık. İsrail’ e “van minüt” dedik. Böyle saray kimde var. İtibardan tasarruf etmedik. Bize gelince bir hurma bir hırka bize yeter dedik. Ne dedi Cumhurbaşkanımız. “Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var” dedi. Doğru söyledi. Gerçekten işimiz Allah’a kaldı. Biz ne zaman bilimi bıraktık, her şeyi Allah’a havale ettik.  O gün bugündür belimiz doğrulmuyor. Biz ne zaman koca Türkiye’nin kaderini  bir kişiye bıraktık. O gün bugündür iki yakamız bir araya gelmiyor.