Tekirdağ’da Buluştular
Gençlere Ödülleri Verildi
ÇİFTÇİLER LÜLEBURGAZ’DA BULUŞUYOR
Milli atlet Eylül'ün hedefi EYOF'ta madalya
Bu yazı 27 Aralık 2012, Perşembe 09:42:25 tarihinde eklendi. 1577 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

MOZAİK -

SÖZ DEDİĞİN Umut; ekmeğim olsun, hep heybemde dursun. Pıta-goras
MOZAİK
Büyük İskender, Aristo'ya bir mektup yazar…

''Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım '' diye görüşünü sorar;
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?
Aristo'nun cevabı :
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar,
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar,
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Çözüm olarak şu öğüdü verir:
''İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın. ''
 
Gül Yaprağı
           
Uzakdoğu'da bir Budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.
Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı, kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak veya çan, zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı. İçerideki Budist rahip, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı.
Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu. Sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti.
Yabancı, tapınağın bahçesine döndü. Aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı içerideki Budist rahip saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Mini Anket
 
Adınız Soyadınız         :  Nurcan Binkanık
Mesleğiniz                  : Üniversite öğrencisi
Uğraşlarınız               : Satranç, Kara kalem resim, çeşitli yazı ve şiir denemeleri
Kentiniz için istedikleriniz           : Lüleburgaz için en elzem şey; Tam donanımlı Kültür Merkezi, Büyük bir Doğal Park
Kentin Olumlu Yanları           : Yüksek kültürlü, huzurlu bir kent
Kentin Olumsuz Yanları         : Kentiniz için istedikleriniz’e bakın!
İçinizden geçenleri paylaşalım : Lüleburgaz kentinde bir Kültür Merkezi olmamasını oldukça ayıplıyorum, başka söylenecek söz bulamıyorum!
 
Ergene Bölgemiz Adına Hayata Dönsün- Bir Görüş
Görüş Sahibinin Adı-Soyadı                                : Şengün Erdilek
Nereden Katılıyor                                              : Lüleburgaz
Mesleği                                                            : Serbest
Ergene'nin Önemi                                             : Çiftçilerin tarım alanlarını sulamada büyük önemi vardır. Çevre ve sağlık bakımından büyük bir öneme sahiptir.
Ergene İçin Neler Yapılmalı                                : Fabrikalar arıtma tesisleri kullanmıyorlar. Fabrikalara arıtma tesisleri kurdurulmalıdır. Fabrikalar gereken önlemleri almadıkları takdirde cezai müeyyidelere tabi tutulmalıdır. Bu çok gereklidir.
Lüleburgaz balaban Kent Şairleri
           
Eşek Boyarım
 
gözünden ne yana düşersin kararsız
teslimiyet nedir ya yok yere yoz kere
bucağından kucağına ceza kopya töze
huyundan suyuna bundan sanrılı göze
önadınla soyadına arınan etiğin söve
 
-kurcalama ustam
kanık sürsün fırçan
oynama anam babam
koyuca kalsın boyan
sallama kurcalama oynama
 
eşek boyanınca inadından boyuna 
hala şaşkın zebra pijamasız sonuna
 
her çatlak yolda savruk ve de yasaklı
yoğrulur hamurun karışır çamuruna
var oluşunda sanırsan mesnetsiz tanık
hayalettir üretimin hüküm alırsın saklı
hiçliklerde uyanıksın gerçeklerin sanık
 
-kurcalatma ustam 
düzgün vursun fırçam
oynatma ele horlatma
özsuyuma vursun boyam
sallatma oynatma kurcalatma
 
yıllar zebraya öykündü köşe bucak
silik eşek olma diye boyarım ancak
 
-derinlemesine iki kat en-boy kat kat. 
 
Dostçakalın.
 
Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek