“Bana dünyaya baktığınız pencereyi söyleyin, size tüm hayatınızı anlatıyım” desem. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Üstelik baktığınız pencere sadece günlük ruh halinizi değil, uzun vadede fiziksel sağlığınızı da etkileyecek kadar önemli rol oynamakta. Tabii burada pencere metaforunun düşünce şeklimizi temsil ettiğini söylemekte fayda var. Herkesin yaşam tecrübeleri ve yetiştirilme şekli düşünce yapısında büyük rol oynasa da zihnimizi pozitif düşünmeye odaklarsak ve eğitirsek gelecekte negatif düşüncelerle daha kolay başa çıkarız. Nasıl mı?
Gün içinde sizi en çok esir eden negatif düşünceyi bulup ve tanımlayın.
Bu düşüncenin altında hangi duygu yatıyorsa kaynağına inmek en etkili yöntemlerin başında geliyor. Değersizlik, dış onay, öz güven vb. eksiklikler zihnindeki düşüncelerin de mimarı oluyor. Kendini sürekli başarısız olarak tanımlayan biri, özgüven probleminin altında yatan ilk olayı tespit edebilirse o ana yetişkin gözüyle bakıp ilerleyen zamanlardaki başarılarının farkına varabilir.
Bir durum hakkında henüz gerçekleşmeden olumsuz sonucu düşünüp o yönde plan yapmak yerine bugüne odaklanın.
Gelecek her zaman planladığınız gibi olmayabilir. Pozitif beklenti de negatif beklenti de yüzde 50 olasılığa sahipse tercih hakkınızı negatife odaklamak yerine şimdiye odaklarsanız bugününüzden çalmamış olursunuz.
Kendinizi iyi tanıyın.
Size nelerin iyi, nelerin kötü geldiğini fark edin. Hayatınızdaki olumsuzluklarla daha önce nasıl baş ettiğinizi hatırlayın. İhtiyaç duyduğunuzmotivasyon, aslında tam olarak hayatta şu noktaya geldiğiniz halinde; KENDİNİZDE.
Esnek olun.
Hayata dair ne kadar plan yaparsanız yapın, hesaba katmadığınız değişiklikler olabileceğini kabul ettiğiniz zaman, düşünce şekliniz her yenilik karşısında olumsuz senaryo üretmeyecektir.
Geçmişi pişmanlık olarak değil, çıkarılacak bir ders olarak algılayın.
Bu metodu uyguladığınız zaman, yaptığınız hataları ya da pişmanlıkları negatif düşünceler olarak değil, size rehberlik eden pozitif düşünceler olarak gördüğünüzü anlayacaksınız.
Her koşulda kendinize inanmayı seçin.
Siz kendinize inanmayı seçtiğinizde düşüncelerinizin de aynı oranda size eşlik ettiğini anlayacaksınız. Öz güveniniz artacak, onayı başkalarından değil, kendinizden bulduğunuz için rahatlayacaksınız.
Tüm bu maddeleri düzenli olarak uyguladığınızda, düşünce şeklinizin de düzenli bir egzersiz olduğunu fark edecek, başka bir hayata kapı açacaksınız. Çünkü şu gerçeğin farkına varacaksınız: Negatif bir zihinle pozitif bir hayat yaşayamazsınız!
Sevgiyle kalın…