Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 23 Haziran 2021, Çarşamba 09:17:22 tarihinde eklendi. 1037 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NİŞASTA BAZLI ŞEKERLE ZEHİRLENİYORUZ - Metin ATLI

Nişasta bazlı şeker diğer adıyla mısır şurubu, şeker yerine kullanılan, sağlık açısından oldukça zararlı bir maddedir. O yüzden kullanımı her ülkede sınırlandırılmıştır, bazı ülkelerde ise tamamen yasaktır. Ülkemizde mısır şurubu kotası % 2,5 olarak uygulanıyor. Toplam pancar şekeri üretiminin % 2,5 miktarından fazla mısır şurubu üretilemez. Yani 40 kg pancar şekerine karşı en fazla 1 kg mısır şurubu üretilebilir. 5Haziran 2021 tarihinde resmi gazetede 31502 sayı numaralı bir yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmeliğin 5. maddesi 2. fıkrasında diyorki mısır şurubu kotası %5 i geçemez, Cumhurbaşkanı bu oranı yüzde elli arttırabilir veya azaltabilir. Bu madde acaba mısır şurubu kotası 2 kat arttırılacak mı tartışmasını getirdi.
NİŞASTA BAZLI ŞEKERLE ZEHİRLENİYORUZ

 

Önce bu mısır şurubu, diğer ismiyleNişasta Bazlı Şeker (NBŞ) nedir onu bir anlatalım.  Sonra ülkemiz için nasıl bir tehlike yaratıyor onu anlatalım. Dünya da şeker tüketimi çok fazla. Uzmanlara göre vücudun hiç de tatlıya ihtiyacı yok.  Yediğimiz meyveler gibi yiyeceklerden aldığımız şeker vücut için yeterli. Fazlası zararlı. Ama o baklavalar, o pastalar o çikolatalar var ya yemeden duramıyoruz. Madem bunları seviyoruz bari daha az zararlısı hangisi ise onu yiyelim.

                    Şeker en çok iki bitkiden üretiliyor. Şeker pancarı ve şeker kamışı. Her ikisinin de şeker yapısı sakarozdur. Yani birbirinden pek farkı yoktur. Ama sonradan yeni bir şeker çıktı. Bu şeker genelde mısırdan üretildiği için adına mısır şurubu da deniyor. Bunun yapısı ise früktozdur.  Sıvı bir şekerdir. Endüstriyel ürünlerin çoğunda vardır. Yani gazozlar, meyve suları, gofretler, bisküviler, dondurmalar, hazır reçeller, paket çorbalar vb. hazır gıdaların çoğunda bu şeker kullanılır. Ürünün paketi  üzerinde HFCS yazısı varsa bu üründe mısır şurubu var anlamına gelir.  High FructoseCornSyrup.  Yani yüksek fruktoz mısır şurubu.

                 Zaten bu kadar zararlı olması da yapısında sakaroz yerine fruktoz olmasındandır. Mecburen bu tehlikeyi anlayabilmemiz için biraz bilimsel açıklama yapacağız. 4 temel şeker türü vardır. Glikoz, sakkaroz, fruktoz ve yüksek fruktoz mısır şurubu.

                  Glikoz: Şekerin en basit şeklidir. Ekmek, süt gibi her türlü gıdada biraz vardır. Vücudumuz bu karbonhidratları glikoza çevirir ve enerjimizi buradan sağlarız.

Sakkaroz: Glikoz ve fruktozun karışımıdır.

Fruktoz:  Glikoz enerji olarak kullanılırken früktoz çoğunlukla vücutta yağ olarak depolanır.

                 Mısır şurubu: yüzde 90’a varan oranda fruktoz içerir.

Glikoz enerji verir ama fruktoz vücutta yağ olarak depolanır.Pancarda ve balda glikoz ve fruktoz oranı hemen hemen eşitken, mısır şurubu neredeyse safi fruktozdur.  Bu nedenle mısır şurubu şişmanlığa ve pek çok hastalığın oluşmasına neden olur. Şimdi mısır şurubu neden bu kadar zararlı basitçe açıklamış olduk. Madem bu kadar zararlı o zaman neden mısır şurubu kullanıyoruz. Çünkü çok daha ucuz da ondan.

 Amerikan Cargill firması dünya gıda devi bir şirkettir. Bu firma Bursa Orhangazi de büyük bir fabrika kurdu. Amacı burada mısır şurubu üretmekti. Ancak arazi birinci sınıf tarım arazisiydi ve buraya fabrika kurulması yasaktı. 4 tane dava açıldı. Fabrika üretim için ruhsatalamadı.

Sonra ne mi oldu? Amerika başkanı Bush direk devreye girdi. Bu sorunun halledilmesini bizden rica etti. Koskoca Amerika başkanının kırk yılda bir böyle küçük bir ricası olmuştu. Ricasını yerine getirmezsek Amerika’ya karşı ayıp olurdu. Ne de olsa dostumuz, müttefikimiz bir ülkeydi. Ne zaman zora girsek Amerika hep yardımımıza koşmuştu. Hep bunları karşılık beklemeden iyilik olsun diye yapmıştı. Şimdi de o bizden küçük bir iyilik istemişti.

                 Sonra bu arazi birinci sınıf tarım arazisi olmaktan çıkarıldı. Cargill firması da ruhsat aldı ve üretime başladı.  Şirket doğal olarak çok ürün satmak istiyordu. Ama ülkemizde 14 adet şeker fabrikası vardı. Bir süre sonra şeker fabrikalarının satılmasına karar verildi ve bu fabrikalar satıldı. Tabii bazı kesimler bu fabrikaların satılmasında Cargill firmasının rolü olduğunu çok gündeme getirdiler. Cargill firması yetkilileri de gazetelere ilanlar vererek “Bizim şeker fabrikalarının satılmasınla bir ilgimiz yoktur, biz masumuz” diye açıklama yapmak zorunda kaldılar. Var mıdır yok mudur bilmem. Ya sizce.

                   Sonuçta mısır şurubu insan sağlığı açısından oldukça zararlı bir üründür. Bu ürünün hazır gıda ürünlerinde daha fazla kullanılması hiç iyi bir şey değildir. Ülkemizde denetim mekanizmaları zayıftır. %5 kota koyarsın % 10 kullanırlar, anlayamayız. 5 Haziran 2021 de çıkarılan yönetmelikte belirtildiği  gibi kotanın arttırılması Cumhurbaşkanlığı yetkisinde bulunuyor. Arttırır mı bilmiyoruz. Biz diyoruz ki arttırmayın. Yapmayın. Bırakın arttırmayı tamamen yasaklayın.  Emperyalist şirketlere ve ülkelere karşı dik durun.  Bir Amerikan firması para kazanacak diye bizi zehirlemeyin. Yapmayın.

 

Yazdır Paylaş
Diğer Metin ATLI Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek