Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 22 Ocak 2021, Cuma 09:15:15 tarihinde eklendi. 2466 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

MEHMET ÇAVUŞOĞLU, NUR VERGİN, CEMİL MERİÇ… - Nuri Kahraman

MEHMET ÇAVUŞOĞLU, NUR VERGİN, CEMİL MERİÇ…

 

Tevâfukları değerlendirmeyi seviyoruz. Hani ne derler; kainâtta tesâdüf diye bir şey yoktur. Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi şu sıralar Konya’dayız ya, sanki her şey buralarla ilgili seyrediyor. Nitekim, geçen gün bir haber düştü sosyâl medyaya Durali YILMAZ hesabından: 

NUR VERGİN, NURLAR İÇİNDE YATSIN: Nur Vergin Hocayı, Cemil Meriç'in evinde tanımıştım. Üniversitedeki durumdan şikayetçiydi. Sanırım Selçuk Üniversitesi’ndeki rotasyon sonrası tekrar İstanbul Üniversitesi’ne dönmüştü. Dekan yardımcısı bir yard. Doç.'un saygısızca davranışına çok üzülmüştü. Cemil Meriç'in cenaze namazı sonrası Kızkulesi yakınındaki bir çay bahçesinde oturmuştuk. Prof.Dr. Mehmed Çavuşoğlu da vardı. Konya Selçuk Üniversitesinde birlikte görev yapmışlardı. Birbirlerine karşı oldukça samimi, bir o kadar da saygılı davranıyorlardı. Nur Hoca anlatıyordu: Rüyamda Merkez Efendi'yi gördüm. Topkapı otogarından şikayetçiydi. (O zaman Anadolu otogarı ve Trakya otogarı Topkapı surlarının hemen dışındaydı.) Merkez Efendi, türbesinin yanındaki suyu, otogardaki atıkların kirletmesinden rahatsızdır. Ben bu otogarın kaldırılması için çalışacağım. İstanbul Belediye Başkanına da söyledim, bu işin sonuna kadar takipçisi olacağım.  Bunları anlatırken öylesine duygulanmıştı ki, gözleri yaşarmıştı. Allah, Mehmed Çavuşoğlu ve Nur Vergin'e rahmet eylesin. İnşaallah Merkez Efendi'ye komşu olurlar. Mekânları Cennet olsun. Durali Yılmaz 20.01.21 

AKIL, RUH, BİLİM; MÂNEVÎ KODLAR… 

Prof. Nur VERGİN’in vefâtı bağlamındaki bu paylaşıma gelen yüzlerce açıklayıcı yorum ve katkılardan bir kısmı şöyle: 

Nuri KAHRAMAN: Âmin sevgili Ağabey. Ben de şu an tevâfukan Konya'dayım ve Selçuklu İlçesi'nde kızımda misâfirim. O da Beyhekim Mahallesi'nde bulunan Selçuk Üniversitesi'ne bağlı Akıl ve Ruh Sağlığı Bölümünde Uzman Dr. olarak görev yapıyor. Burada hep böyle tevâfuklar yaşıyorum. KADÎM BAŞŞEHİR, ULVÎ HÂTIRALAR başlıklı yazımızı da bu eksende işledik. Her neyse, tanışıyor olmalarından ve de müşterek hassâsiyetlerinden dolayı ayrıca memnun olduğumuz hocalarımıza tekrar rahmetler diliyor bilvesîle, geçen gün yine burada kitap karıştırırken tevâfuk ettiğim ve ajandama not aldığım bir dörtlüğü de burada paylaşıyor sizlere sevgi ve de saygılar sunuyorum wes'selâm... 

HASRET 

Yüzlerce minâre var, ezanlar bekler 

Her kubbede baykuş gibi çanlar bekler 

Üç kıt'anın üstünde, şehitlikler de; 

Hâlâ gözü yolda kahramanlar bekler!... 

Mehmed ÇAVUŞOĞLU 

Fatma Gürbüz Yilmaz: Nuri Kahraman, Hayli zaman oldu görüşmeyeli aziz hemşehrim. Sizi, yürekten tebrik ediyorum, insanlara AKIL SAĞLIĞI aşılayan bir evladımız var. Dr.kızımıza başarılı çalışmalar diliyorum… Ağabeyimin yazdığı bir dörtlüğü burada paylaşmanızdan çok mutlu oldum… Yüce Allah sizden razı olsun. Nur hocanın ve Çavuşoğlu hocanın mekanları cennet olsun melekler yoldaş olsun... Bakı selamlar... 

Üzeyir GÜNDÜZ: Ruhu şad olsun!... Bu toplumun manevi kodlarını iyi tahlil eden önemli bir akademisyendi. Allah gani gani rahmet eylesin. 

Ali Haydar Haksal: Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun 

ORHAN KARMIŞ, KÖROĞLU, MERKEZ EFENDİ… 

Lutfu Sahsuvaroglu: Nur Hanımla Türkiye Günlüğü’nde bir gün boyu sohbet etmiştik. Gece yorulup uyuklayanlar oldu. Sabaha kadar sürdü tatlı, fikirli, her dem aydınlanan ve aydınlatan ufku ile zenginleştirici konuşmaları unutulmaz. Sabaha yakın Köroğlu işkembecisine gittik. Cinnahtan çıkarken Çalık, “Çankaya yokuşunda balam Asya’nın bozkurtları” marşına başladı; hep birlikte söyledik. 

Bilal Arıoğlu: TGRT yıllarında tanımıştım. Rahmatli Orhan Karmış hoca ile birlikte çok derinlikli ve bir o kadar neşeli sohbetlerimiz olmuştu. Allah rahmet eylesin. 

Suleyman Elik: Amin Ins,Allah rahmet eylesin, Siyaset sosyolojisinin temel eserini miras bıraktı bizlere... 

Bunyamin Sahin: Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Öyle oldu. Merkez efendi kabristanına defnedildi

KEŞİŞ, CEM SULTAN, İVO ANDRİÇ!... 

Burada bol kitap okuma imkânım oluyor çok şükür. Evin güzel bir kitaplığı var. Kendi getirdiklerimden başka onlara da bakıyorum. Derken, daha önce görmediğim, adını da duymadığım, bir sahaftan alınmış, 1964 baskısı UĞURSUZ AVLU diye bir kitap geçti elime. Yazarın çok önceleri okuduğum ve hep tavsiye edegeldiğim DRİNA KÖPRÜSÜ gibi bu eserini de çok ilgiyle ve bir çırpıda okudum. Sizlere de tavsiye ederim. Bilmem yeni baskısı var mıdır? 

Neyse, benim asıl üzerinde duracağım şey, bu kitabı okurken de Konya’yla karşılaşmamdı! UĞURSUZ AVLU Bosnalı Keşiş Pierre'in başından geçenler ve hapiste dinledikleri ekseninde kurgulanan sürükleyici, güzel bir roman. İşlemediği bir suçtan dolayı İstanbul'da hapse giren Pierre burada Cemil isimli biriyle tanışır. Bu Cemil Cem Sultan'ın ilginç hayat hikâyesi ile kafayı bozmuş, bu merakından dolayı da tecessüse sebep olup tâkibe mâruz kalarak tutuklanmıştır.  

AMASYA, KARADENİZ, KONYA… 

Daha nicelerinin hikâyeleri var keşişin mahpuslardan duyup anlattığı ama tevâfuk dedik ya, bizi bu meyânda asıl ilgilendiren, kitabın 74-75. Sayfalarında yer alan şu satırlar: 

“1481 yılının bir mayıs günü Fatih Sultan Mehmet birden ölünce iki kardeş karşı karşıya kalmıştır. Büyük olan Beyazıt otuzdört, kardeşi Cem ise yirmidört yaşındadır. Amasya Valisi olan ve Karadeniz’e hâkim durumda bulunan Beyazıt’tır. Karaman Vâlisi olan Cem ise Konya’da oturmaktadır. Esmer, uzu boylu ve hafifçe kambur olan Beyazıt çok düşünen sessiz bir adamdır. İri yarı, ateşli, güçlü kuvvetli ve sarışın bir genç olan Cem çok ataktır. Yaşının küçüklüğüne rağmen Konya’daki sarayına bilginleri, müzisyenleri ve ozanları toplamış, yazdığı şiirlerle de ün salmıştır. İyi bir sporcu, iyi bir avcı, iyi bir yüzücüdür. Yunanca bilir, İtalyanca okur…” 

ÖLENLERE RAHMET, KALANLARA SELÂM… 

Değerli okurlar, gerçekten dramatik, oldukça ilginç ve de mâcerâlı bir hikâye bu. Biz Cem Sultan deyip geçmişiz ama târihin ibretlerle dolu ayrıcalıklı sayfalarını oluşturuyor bu kitapta anlatılanlar. Belki bir gün tanıtmak mevzûbahis olsa bile, bunun okumanın yerini tutmayacağı muhakkak.  

Bu duygu ve düşüncelerle dağarcığınıza hayırlı şeyler katacak, dînî duyarlılık yanında millî kültür ve heyecanınızı artıracak güzel okumalar ve de uygulamalarla dolu hayırlı, sağlıklı günler diler, cümleye yukarda geçen merhum hocalarımız başta olmak üzere tüm isimlerin ve de hepimizin Konya’sından sevgiler-saygılar sunarız wes’selâm… 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Nuri Kahraman Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek