Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 05 Ocak 2021, Salı 09:27:48 tarihinde eklendi. 2530 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ECDADA HAKARETLERE CEVAPLAR-2 SİYASETEN KATL (ŞEHZADE MUSTAFA MESELESİ) - Doğukan Önal

ECDADA HAKARETLERE CEVAPLAR-2  SİYASETEN KATL  (ŞEHZADE MUSTAFA MESELESİ)

 

 

Değerli okurlarım,

Geçtiğimiz hafta yazımda Türk Devletleri ve bilhassa Osmanlı’da tatbik edilen siyaseten katl meselesini ele alarak kaynakları ile böyle bir cezanın ilk olarak peygamber efendimiz tarafından tatbik edildiğini dile getirmiştim. (Bkz: Hurfikir.com, Doğukan ÖNAL-  Ecdada Hakaretlere Cevaplar-1)

Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’de siyaseten katli resmi olarak kanun haline getiren padişah Fatih Sultan Mehmed Han’dır. ‘’ Evladımdan her kime saltanat müesser ola nizam-ı alem içün karındaşın dahi katli münasiptir, ekser ulema tecviz etmiştir anınla amil olalar’’   demiştir. Bakın vaciptir demiyor, münasiptir diyor. Vacip ve münasip arasında ki anlam farkı buradan çin seddine sürecek mesafe kadardır.Bu kanun genele baktığımızda hümanist duygular çerçevesinde her ne kadar yanlış gibi de anlaşılsa bile bakınız değerli okurlarım, Osmanlı’nın bu denli uzun süreli dünya sahnesinde yer almasının 2 ana esbab-ı mucibesi mevcuttur(gerekçesi); Siyaseten katl meselesi ve Türk olmayan kadınlar ile nikah kıyma veyahut onlardan çocuk sahibi olma durumu.  Olaya bu perspektiften bakar isek inanınız daha insaflı bir bakış açısı yakalayabiliriz, ayrıca Osmanlı’yı ele alırken de Osmanlı’nın bir Cumhuriyet olmadığını ve İmparatorluk olduğunu da unutmamalıyız ki kendi dedelerimiz ile kavga etmeyelim. İmparatorluk ve Cumhuriyetin takdir edersiniz ki yönetim biçimleri çok farklıdır.  Bugün tarihçiyim diye gezen çoğu zümre bu gerçeklerden bağımsız bir şekilde geçmişimize hakaret eder durur. Mesela bir dizi çıktı geçmişte uyduruk bir dizi. Bu dizi neticesinde öyle bir zihin altı oluşmuş ki genç kardeşlerimde bunu anlatmak imkansız. Bir kere şu yanlışı düzeltelim; Osmanlı Tarihi Hammer gibi bir adamdan öğrenilmez. Adam bütün sayfalarında bize küfrediyor. Sultan Süleyman gibi 13 sefer yapmış, Gazi bir padişah’a olayın aslını astarını bilmeden evlat katili demek, bu yüzden de Osmanlı İslami değildir, Osmanlı evlat katilidir demek Allah aşkına soruyorum sizlere; vebal değil midir? Ve dahi ahirette bu şahsiyetler ile karşı karşıya gelindiği vakit hangi cevap verilecektir? Bu baştan aşağıya yalanlar ile dolu dizinin bir kere elimizde ki kaynaklar ile hiçbir şekilde alakası yok. Yani adam reyting kazanacak diye benim ceddime küfrediyor, küfrettiriyor ve bunu da dışarı ihraç ediyor. Kaynak kim? Bize söven Hammer. Kanuni Sultan Süleyman’ın şehzade Mustafa’yı idam ettirmesi hukuk ve devlet yönetimi açısından kesinlikle eleştirilecek bir şey değildir.  O senaryoya inanmak sureti ile Kanuni’ye sövenler, Sinan Meydan gibi bir tarihçi demeye bin şahit bir adamın taraflı yaklaşımı ile Kanuni’ye sövenler açık söylüyorum büyük bir vebal altındadır. Rumeli’de tam 362 kale feth edip, Çan yerine ezan okutan bir adama karısının sözü ile oğlunu öldürttü demek vicdansızlık değil midir?

Gelin dönemin tarihçisi Peçevi’nin Şehzade Mustafa’nın katlini nasıl anlattığına bakalım;

’ Şehzade Sultan Mustafa merhum ki, yaşları 40’a yaklaşmıştı. Bazı alçak ve reziller şehzadeye hoş dil döküp babanız artık yaşlandı, sefer yapamaz hale geldi. Vezir-i Azam’ı sefere gönderiyor. Aslında babanız sizi yerine veliahd bırakmak istiyor ama buna mani olan Rüstem paşa’dır. Varıp başını kesiniz ve asker önüne düşünüz. Babanızı tahttan indiriniz ve babanız artık hayatını Dimetoka’da ( Gümülcine)’de ibadet ile geçirsin. Şehzade de bu saçma sapan sözlere inanarak tuğ dikti. Şemsi Paşa’da bu durumu hünkara bildirdi. Hünkar;  Hâşâ ki Mustafa Han’ım bu küstahlığa cür’et ede. Bazı müflisler evladıma bühtan edelerler. Zinhar bu sözü bir daha lisana getirmeyin’’ dedi.

Şimdi peçevi tarihi ele alındığında görmekteyiz ki Şehzade Mustafa babasına karşı tuğ dikerek ve askerinde arkasında olması ile isyan’a meyletmiştir ki bir önemli mesele daha vardır; Osmanlı’da sakal hükümdarlık alametidir. Yani hanedandan hiç kimse sakal bırakamazdı, Padişah olunca bırakır bir daha da kesemezdi. Buna rağmen Şehzade Mustafa sakal bırakmıştır ve babasının onlarca uyarısına kulak asmamıştır. Babası onu çağırdı ‘’ Sakal bırakma, sakın isyan etmeye kalkma, Müslümanların ölümüne sebep olma, Allah kaderde nasip etti ise sende günün birinde padişah olursun ‘’diyerek ona ikazda bulundu, Bunun üzerine Şehzade Mustafa özür diledi, bir daha yaptı bir daha özür diledi. Padişah en sonunda Sokollu Mehmet Paşa’yı vazifelendirdi ki bu olayı araştırsın. Sokollu Mehmet Paşa sarahaten dedi ki; ‘’ Şehzade’nin de isyan düşüncesi vardır, ama asker isyanı ondan daha fazla istemektedir’’. Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman gerçekleşecek isyanlar sonucu kan dökülmemesi ve halkın kırılmaması amacı ile oğlunu idam ettirdi.Peki ettirmese ne olacaktı benim dedesine söven genç kardeşim? Şehzade babasına ordu toplayacaktı ve padişaha isyan edecekti sonucunda olan yine halka olacaktı. Şehzade de orduyu Eskimolardan değil Anadolu ve Rumeli’den toplayacaktı. Binlerce insan telef olacaktı. Netice itibari ile hükümdar cezayı kendine kesti. Allah aşkına bir babanın evladını öldürmesi kolay mı? Şehzade efendi tuğ dikti, Allah aşkına İsyan etmesi için daha ne yapması lazımdı?  Bunu vicdanınıza sorun ve tavsiyem ecdadımıza küfredip hakaret edip vebale girmeyin. Zaten bu mesele 1. Ahmed’e kadar devam etti ve uygulamadan kaldırıldı. Bu süreç içinde ölen şehzade sayısı 50’dir. Lakin misal olarak bakar isek, sadece Yavuz Sultan Selim ile kardeşleri arasında ki taht mücadelesinde ölen insan sayısı 10.000 kişiye yakındır. Burada zarar millete olacağına bana olsun anlayışı benimsenmiş ve gereği yine millet için yapılmıştır.

Hata eden yok mu? 3. Mehmed tam 19 kardeşini  bebek iken boğdurmuştur. Yanlıştır. Yanlış yapmıştır. Ama tarihi bir vaka değerlendirilirken sevap ve günah terazisi ortaya konulur ve sevabı fazla ise hangisi fazla ise ona göre muamele edilir. Osmanlı hatasız değildir. Ama Osmanlı baştan sona hata da değildir, ve Türk’ün ve dahi Müslümanın bu cihana vurduğu mührün temsilcisidir, Kanuni, Yavuz, Yıldırım gibi şahsiyetlerde milli tarihimizin en önemli şahsiyetleridir. Ben bir kardeşiniz olarak gerçekleri sizin ile paylaştım ve vebali üstümden attım, şimdi vicdanınız ile muhakeme edip ecdadımız hakkında ki görüşleriniz sizin tasarrufunuzda efendim..

Baki Hürmet ve Selam ile…..

 

Kaynakça : Peçevi tarihi, Cilt 1, sh. 300

Yazdır Paylaş
Diğer Doğukan Önal Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek