Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 25 Aralık 2020, Cuma 09:30:08 tarihinde eklendi. 2293 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NEFSİMİZİ VE NESLİMİZİ KORUYALIM - Ahmet Bostancı

NEFSİMİZİ VE NESLİMİZİ KORUYALIM

 

Dünyada; televizyon, bilgisayar,  ve cep telefonu ekranları karşısında en fazla vakit geçiren toplumlardan biriyiz. Bu hal corona salgınından sonra daha da arttı. Bu ekranları bilgi, görgü, eğitim, iletişim amacıyla kullanmak ne güzel. Bu çağda onların olmadığı bir dünya zaten düşünülemez. 

Bir malzemeyi ne için kullanırsan, o maksada hizmet eder. Örneğin: Bıçakla et te kesilir, insanda.
Biri birlerini aldatan eşlerin, evden kaçıp kötü yola düşen kızların, uyuşturucu bağımlısı veya hırsızlık yapan gençlerin buluşma adresi sosyal medya. Demek ki bazı insanlar bu nimeti hayırlı işlerde kullanmıyor.
 Diziler vasıtasıyla annelik, nikâh, namus, iffet, aile, mukaddesat gibi kavramlar itibarsızlaştırılıyor. Aile olmanın ve evliliğin önüne engeller çıkarılıyor.  Zina, flört, evlilik dışı beraberlikler teşvik ediliyor. Ailede eğitim anne-baba tarafından verilmezse, internetin emzirdiği çocuklar ruhsuz, bilgisiz, görgüsüz ve merhametsiz olur. Nesiller mahvolur.

Helal kazanç elde etme gayretleri, iş hayatında, ticarette dürüst olma, helal- haram hassasiyeti gibi ahlâkî erdemler, takdir edilmesi gerekirken, enayilik gibi görülürse. Faize kredi, zinaya aşk, flörte arkadaşlık, kumara şans oyunu denilerek haram olan fiiller mübah  gösterilirse ki; (medyada bunlar topluma enjekte ediliyor).  Bu fiiller toplumu dejenere eder. Başımızdan felaketler, sıkıntılar eksik olmaz.
Haramdan gelen kazancın hayrı olmaz. Sonra kazancımızın hayrını, bereketini göremiyorum diye yakınırız. Büyükler: “Paranın nereden geldiğini bilmek istersen, nereye gittiğine bak.” Derler. Çalışır didiniriz de, sonuçta yorgunluktan başka elimizde bir şey kalmaz.

Bir aileyi derleyip- toplayan, çocukları eğiten başta annedir, sonra babadır. Çocukların yetişme çağında örnek ve model aldıkları; anne-baba, öğretmen, asker, şair, yazar, bilim adamı veya herhangi tarihi şahsiyetler vardır. Biz çocuklarımızın önüne güzel modeller koymazsak, başkaları mutlaka koyar. Geçmişi olmayanın geleceği de yoktur. Kendi tarihini, medeniyetini, dinini bilmeyen nesiller, bu kavramlara dil uzatıldığında tepkisiz kalır veya doğru- yanlış anlatılanlara hemen inanır, inançları, mukaddesatı ve tarihi konusunda kafaları karışır. Hayat boşluk kabul etmez. Evladına kendi atasını tanıtmazsan, birileri ona Noel Babasını tanıtır. Neticede, fikren, zihnen, belki de fiilen düşmanın hizmetine girer. Unutmayalım ki; Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizermiş.

Çin atasözü: “Bir günlük düşünürseniz balık tutun. Bir yıllık düşünürseniz ekin ekin. On yıllık  düşünürseniz ağaç dikin. Yüz yıllık veya daha ilerisini düşünürseniz çocuklarınızı iyi yetiştirin.” Der.

En değerli varlığımız olan nesillerimizi (zararlı) medyanın insafına bırakmayalım.
Kendimize gelelim… “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” (Tahrim suresi:6)

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek