Emsal aramayı bırakalım, hakikatte buluşalım. - ÖZGÜR TERZİOĞLU

Uzun zamandır eleştiri bombardımanına tutulan Lüleburgaz Belediyesi Trafik Master Planı ve Kent Ormanı hareketleriyle saldırıları bertaraf ederek üzerinde ki kara bulutları dağıttı. Sonbaharda tatlı esintiler estirmeyi başardı. Kışın yaklaştığını hepimiz biliyoruz.

Bırakın Türkiye’yi dünyamız ekonomik sıkıntılar, maliyetle ilgili sorunlar ve geleceğin belirsizliği gibi daha sayısız çözülmesi gerekenlerin varlığında anlamsız beklentileri yaşayan insanlar belirli dönemlerde tıkanma sorunu yaşadıklarından dolayı gazının alınması gerekmektedir. Bizim kasabada da son dönem baya büyük bir sıkışma olduğundan Trafik Master Planı ve Kent Ormanı gibi iki tane sıkı proje ile vatandaşın gazı alınmıştır.

Öncelikli olarak Trafik Master Planı denilen aslında plansız girişilen mevzuda sorulması gereken; siz böyle bir çalışmaya girecektiniz de neden her yere asfaltı bastınız? Aslında bunun cevabı basit… Kent yöneticiliği yoluna çıkmadan önce verilen sözlerden birisi de yolların düzeltileceği ve en büyük bütçeyi de bu çalışmalara harcayacağınızı beyan etmiştiniz. Ulaşım ile ilgili Trafik sorunu olduğunu düşündüğünüz bu kasabada otoparklar için pazar yerlerine oluk oluk betonu dökmeyi uygun gördünüz. Kongre meydanı için yeni bir proje hazırlığına girmiştiniz. Bir de çöplüğün ıslahıyla ve orada ki büyük alanın park olmasıyla ilgili çalışmalarınız kent ormanı meselesine dönüştü. Görünen o ki yola çıkarken, vatandaşa verdiğiniz sözler yolu teperken değişti. Bizler bu kente master plan lazım diye anlatırken kolay yöntem anlayışınızla söylemlerimizin başına “Trafik” ekleyerek kentimizin sorunlarını çözemeyiz. Madem böyle bir planınız vardı neden asfaltlamayı hızlı bir şekilde yaptınız? Trafik sorunu yol, kaldırım, otoparkla ilgili değildir. En başta psikolojik ve sosyolojik anlamda çözülmesi gereken kültürel açmazımızdır. Kültürel Tasarım Enstitüsü senaryosu bu sebeple hazırlandı. Bu sorunları çözmek için uzaydan gözlem, her yere otopark yapmak, yolların yerini yönünü değiştirmek gibi cambazlıklar ile olmadığını anlamak için tüm bunları denememize gerek yok. Verimsiz işlere para harcandığını ne zaman anlayacaksınız?

Kent ormanı yapılacak olan araziyi nasıl değerlendireceğiz diye emsal aramamıza gerek yok. O bölge de bize ait bir eğitim kurumunu hazırlayalım. Emsalsiz bir çalışmadan bahsediyorum. O eğitim kurumunda tüm sorunlarımızın kökeninde yatanlara yönelik çalışmalara başlayalım. Bahsinde bulunduğumuz “Master plan” en sağlıklı şekilde öyle başlayacaktır. Sorun teşkil eden konuların sonuna Master plan ekleyerek hiçbir yere varamayız. Politik kaygılarınız yüzünden sorunlar yumağını çözemiyoruz.

Sizler de Kent Enstitü üzerine fikir geliştirmiş ve hatta çalışmalarınıza devam ediyor olabilirsiniz. Bahsinde bulunduğum Enstitüyü hazırlarken kent ormanı organik anlamda çeşitlendirilebilir. Genişletilebilir de… Lüleburgazlı vatandaşlarımızın hem keyifli vakitler geçirebileceği hem de kendilerini geliştirebileceği, gerçekleştirebileceği bir alan için ilk adım atılabilir.

Temel sorunumuz şu ki; sizden olmayandan gelen fikirlere hiç değer vermiyorsunuz. Değer verilecek olanları da fikir havuzunuzda çürütüyor, verimsiz işlerinize uyduruyorsunuz.   Mevzuat kalkanıyla olmazları oynuyorsunuz. Bu kentin sakinleri birilerinin hayallerini gerçekleştirmek zorunda değil! Halkın kazanımlarını halka dönmesi için öncelikli olarak ekonomik anlamda ciddi bir çalışmaya ve devamında sağlıklı uygulamalarına ihtiyaç vardır.

Yerel ekonomik kalkınma için kalite yönetimlerini ve şehir planını verimli hale getirmemiz gerekmektedir. Yıllardır tecrübe edilmiştir ki belediyeler amatördür. Belediyecilik bir meslek olmadığına göre uzmanlığı da yoktur. Bu halk her gelen başkanın hayallerine bedel ödemek zorunda değil! Biz halk olarak bir fikri ortaya atıyoruz. Lüleburgaz’ın Master Planının senaryosu halkın öncelikli gereksinimleri ve ihtiyaçları üzerine hayalcilikten öte geleceği karşılamak adına yazılmıştır. Emsal aramak yerine insanın varoluş süreçleri incelenmiştir.