Sözlerim size çok uçuk gelebilir. Bir gazete yazdı, Keban Barajı bugüne kadar ekonomimize yirmi yedi (27) milyar dolarlık katkı sağlamış. CHP buna da karşı çıkmıştı. Hem de ne karşı çıkış. Nutuklar, yürüyüşler, mitingler, hele Ecevit’in meclisteki konuşmasını hiç unutmuyorum “Bu kadar elektriği ne yapacaksınız, toprağa mı vereceksiniz?...” Aynı yıllarda yapılan boğazdaki ilk köprüye de aynı yüksek dozda karşı çıktıklarını görünce ve o eserinde ülkemiz için ne kadar hayati değer taşıdığına şahit olunca kesin kararımı verdim. Son Yavuz Sultan Selim Köprüsü de aynı değil mi? Karşı çıkmadılar mı? Şimdi olmasa İstanbul’un trafiği ne olur? Cumhurbaşkanımız Karadeniz’de büyük gaz yatakları bulduğumuzu müjdeledi ilk şaşkınlıkları geçtikten sonra bir kısmı cılız, birazda morarmış bir yüzle sevindiklerini beyan ettiler. Bazıları da bizim sevinmemize kafayı takmışlar. Telebirin şımarığı vatandaşlarımızın sevinçten ağlamalarıyla alay ediyor. Ulan bu ülkenin her kazancı bizi sevindirir okkabuz. Ey solcular ne olur bir kerecik bizi yanıltın yahu. Ben yalancı olayım, beni rezil edin, insan içine çıkamayayım, şu yazdıklarımdan utanayım bee. Ah keşke bizim sol bir adam olsa da görsem de kalemimi bir kırsam. Nerede, elli sene önce Keban Barajı’na, köprüye, şimdi her şeye. Ben bu işin cehalet olduğuna inanmıyorum. Vazgeçmiyorlar da.
Eğer yarım asır öncesi Keban Barajı’nı yaptırmamaya muvaffak olsalarmış Türkiye’nin 27 milyar dolar kazanmasından kurtaracaklarmışmış. Sizi yönlendirenler demek ki çok akıllıymış. Şimdi de Kanal İstanbul çok kötü, öyle mi?
Gelelim Zafer Bayramı’na. Bunlar çok çok vatanperverlermiş de. Bunlara göre iktidar daha az vatanpervermiş de onun için Zafer Bayramı’nı onlar kadar içten kutlamıyorlarmış falan filan.
Sakarya’da, büyük taarruzda şehit olanların içerisinde acaba senin gibi düşünen, senin gibi yaşayan tek kişi var mıydı? Gündem değiştirip yukarıdakileri unutturup iktidara çıkacaksın ha öyle mi? Bir ukala spikerde “İtalyanlar hiç, Roma’nın bilmem hangi zaferini kutluyorlar mı?” diyor. Bende senin gizli patronların Yahudiler yedi bin bilmem kaçıncı yılını kutluyorlar ya diyoruz. Otuz Ağustos’ta Malazgirt’te, Çaldıran’da, Mohaç’ta hepsi bizimdir. Çünkü kökü mazide olan bir ati (gelecek) yiz.
Saygılarımla