Nerde o eski ramazanlar diye hayıflandığım vakitlerde, Cumhuriyet Gazetesinde bir haber gördüm. '' Ankara Barosundan Erbaş'a tepki"diye. Olayın teferruat kısmına indim, İnanın çok üzüldüm. Bu ülke de bu gün dahi böyle meseleler hakkında hukukçu kimliği takınan monşer ve jakobenlerin bu mübarek ayda, İslamın kaidelerini dile getiren Sn. Diyanet işleri başkanını eleştirmesi hatta kendi görüşlerine sahip olanların önüne atması izahı mümkün olmayan bir utanmazlıktır.
Ben burada kimseyi de savunmuyorum diyaneti belki haddim olarak, belki olmayarak çok eleştirdiğim zamanlar oldu, Hatta bunun için uyarı aldığım zamanlarda oldu, Ve lakin Bahse konu mesele İslami kaideleri baz alırsak doğru bir meseledir, İnsanların kendi nefsine ettikleri zulüm onları belalara gark eder, Kur'an-ı Kerim de böyle kıssalar doludur.
Bir insan şayet zina ediyor ise Müslüman onun affı için dua eder, ona hidayet gelmesi için dua eder, Biri eşcinsel ise tövbeye davet edilir, ama dışlanmaz, öldürün kırın dökün diyemezsiniz, ki zaten Erbaş hocada dikkatlice dinledim böyle bir kelam etmiyor.
Ama bu fiiller haram, bunu Allah söylemiş, ha ne yapacağız? Ankara Barosunda ki bir kaç adam memnun olacak diye diyanet işleri başkanı bunu dile getirmeyecek mi?
Ulan adam sizin keyfinize göre haşa ayetleri mi eğip bükecek? Madem toplumsal meseleler sizin duyarlılık noktanız, Madem çok objektifsiniz ve millisiniz, yıllar önce Fransa da Cihan güneşimiz, Efendimiz, Hz. Muhammed Mustafa'ya karikatür terbiyesizliği yapıldığında neden sustunuz? Niye açıklama yapmadınız? Ulan sizi görende karşınızda ceket ilikler be. Şu milletin irfanından gram nasibiniz yok.
Yahu çıkın ben Müslüman değilim deyin, ben İslamın hükümlerini kabul etmiyorum deyin, biz de size saygı duyalım be kardeşim, ondan sonra ne isterseniz yapın, ama bu milletin içinden çıkıp, İslam için milyonlarca şehit vermiş Türk milletinin değerleri ile bizden görünüp gibi uğraşmayın.
Allah bu yazıyı okuyan herkesin ailesine, ve kendisine uzun hayırlı ömürler nasip etsin.
Kalın Sağlıcakla.