BAHÇELİ’NİN SINIRSIZ VATAN MİLLET SEVGİSİ -

 Pazar günü Bahçeli’nin konuşmasını dinledim. Her kelimesi yine buram buram milliyetçilik kokuyordu. Vatan ve millet sevgisi nasıl olurmuş bir kere daha gördük.

Anavatan partisinin İstanbul Belediye Başkanı  Dalan Belediyenin bir bölümünde dört kişilik kadro açıyor. Yani dört kişiyle yapılacak bir iş. Dalan’dan sonra Belediyeyi Sözen yani CHP kazanıyor. Daha sonra da Tayyip Erdoğan geliyor bir de ne görsün belediyedeki o dört kişiyle yapılabilecek işe tam dört bin beş yüz kişi alınmış. Mevzuyu anladınız mı? Dört kişiyle yapılacak işe tam dört bin beş yüz (4500) kişi. Bunu kim yapıyor? İşte bu CHP. Peki, kimleri işe alıyor? “Bölücüleri, komünistleri, anarşistleri, dev solcuları, Tikkoçuları, sokak serserilerini…” Biz bunları gördük yaşadık. Buralarda aynısını yapmadılar mı? Yağlı tohumlara, toprak mahsulü ofisine, devlet çiftliklerine, devlete ait fabrikalara, kitlere benzeri anarşist, komünist militanları doldurup her müesseseyi iş görmez, çalışmaz duruma getirmediler mi? Bu yüzden devlet çiftliklerinde yumurtaları ayaklarıyla tekmeleyip ezdiler. İnekleri sağdırmayıp memelerinin hastalanmasına hepsinin kasaplık olmasına sebep oldular. Sağılan sütleri logarlara döktüler. Siz bu alçakların ne olduğunu görmediniz. Yeni nesil bilmiyor. Biz yaşadık gördük. Sigara fabrikaları üretim yapamadı. Devlet iflas etti. Beş litre mazot alabilmek için CHP’li muhtar aradık. Bir defasında o kadar lazım oldu ki. Ayvalı köyünde CHP’li Şükrü Aga’nın torpiliyle beş litre mazot bulabildik. “Neden yok? Dediğimiz de, zenginler sakladı” diyorlar. Ulan bu ülkenin zenginleri hepsi de CHP’lidir, neden saklayacak? O zamanlar sigarayı tekel üretir, tekel dağıtırdı. Üretende dağıtanda CHP’liydi. Hangi zengin saklayabilsin?

Kılıçdaroğlu, SSK’yı kasten planlayarak batırdı. Yirmi beş dolarlık stendi, kuruma iki bin beş yüz dolara fatura etti. Keşif bedelinin bin iki üç bin katına mal olan hastane tamirleri oldu. Kimden duydum? Eski çalışma bakanı Yaşar Okuyan’dan. Hani bana hırsız diyenin hanananını… ” Diyor ya ben hırsız demiyorum. Neden mi Türkiye’den Dersim de ölen atalarının, Ermeni tehciriyle sürülen ana tarafının intikamını almak için tabi. Eğer bugün FETÖ darbe teşebbüsüne “kontrollü darbe” diyorsa, taksime eşkıyalarına “alınlarınızdan öpüyorum” diyorsa “ Afrin’e girmeyin, PYD Kürtlerin siyasi partisi…” diyorsa kendisi üniversite yıllarında komünist akımın içerisindeyse bu adamın eline geçen ülke, belediyeler ne hale gelir?

“Zulüm 1453’te başladı” diyenler yarın İstanbul belediyesini ele geçirirse, İstanbul ne hale gelir? İşte Devlet Bahçeli bunları görüyor ve önlemeye çalışıyor. Milliyetçilik, vatanperverlik budur. Saygılarımla.