Televizyon haberlerinde kurbanlık satanları gördük. Daha bayrama birkaç gün varken satıcılar konuşuyorlardı “Yüzde seksen beşini sattık. Yüzde doksanını sattık…” velhasıl hepsi de hem satışlardan hem de fiyatlardan memnundular. Bu durumun verilen şu bin liralık bayram parasının rolü olsa gerek.
Anlayacağınız bu yıl daha çok kurban kesildi. Fakir fukara daha çok et yedi. Daha çok yardımlaşma oldu. “Daha çok kurban kesildi” dediğimizde birilerinin hoşuna gitmiyor. Onlar istiyorlar ki eti sadece kendileri yesin fakirler et yemesinler uçağa binmesinler, tatil yapmasınlar. Ama dedim ya artık bu ülke zenginleşti. Nereden mi belli? Anlatayım son on beş yılda ülkemizde et tüketimi üç kat artmış, ne diyorsunuz? Bu bir zenginlik alameti değil mi? Bunu istatistikler söylüyor.
Dahasını da söyleyeyim mi? Ülkemizde insanlarımızın ömrü tam dört (4) yıl uzamış. Bunu da istatistikler söylüyor.
Acaba beslenme sebeplerinden midir, yoksa sağlık sektörünün bu kadar gelişmesinden midir? Zengin, fakir herhangi bir vatandaşımızın başı, dişi, karnı ağırsa hemen yüz on ikiyi arıyor üç dakika sonra ambulans ve doktor başucunda kaç kişinin hayatı kurtarılıyor. Ömürler neden uzamasın ki. Araba sayısı dört kat arttığı halde ölümlü kazalar yarı yarıya düştü neden? Çünkü artık yollar bölünmüş yolda ondan. Yani kafa kafaya çarpışmalar yok.
Kulaklarımızı ne kadar tıkasak, gözlerimizi ne kadar yumsakta bu gerçekleri duymamak ve görmemek mümkün değil. Ha ne dersiniz CHP’liler?
Birde sahillere bakalım. Deniz boyları lebelep dolu. Otellerde yer yok. İnsanlar ağaç diplerinde hamaklarda yatıyor. Bu güne kadar görülmemiş bir tatilci furyası var bu neden? Arkadaşlar itiraf edelim. Bu ülke çok zenginleşti. Boşverin siz doları falan. Ülkemizin zenginliğini görmenin moral ve keyfini çıkartalım. Saygılarımla.