Çok acı bir gerçek ama işte gerçek, napalım
İstanbul’un Şişli, Kadıköy, Bakırköy gibi CHP’nin yoğun olduğu yerlerden PKK yüzde beş-altı oy artışı sağladı. CHP’den PKK’ya oy kaydığını gösteriyor.
Görüş ve düşünceleri birbirlerine yakın olan partilerden oy akışı normaldir. Benim kanaatime göre Ak Parti’den MHP’ye, MHP’den, İYİ Partiye, CHP’den PKK’ya oy kayışı olmuştur. Güneydoğu’da devletin otorite sağlamasıyla PKK baskısından kurtulan seçmen PKK’ya oy vermemiştir.
Sözün özeti, Güneydoğu’da PKK oy kaybetmiştir. Baraj altında kalma riski varken CHP’nin yardımı yetişmiş ve ülkemizin batısından yani İstanbul ve İzmir’in zengin mahallelerinden PKK’ya oy verilmiştir. Oda önceki seçimlerde yüzde yirmi beş olan CHP oylarının yüzde yirmi ikilere düşmesine sebep olmuştur. Anlayacağınız Yüzüncü Yıl, İzmir Marşlarıyla şov yapanlar baraj aşsın diye PKK’ya oy vermişlerdir. Yani Erdoğan nefreti, Mustafa Kemal sevgisini örtmüş, geçmiş. Vatanımızın, bayrağımızın, askerimizin, milli bütünlüğümüzün düşmanlarına oy vermişlerdir. Bunlar utanmadan yarın yine karşımıza çıkıp Atatürk nutukları atmaya devam edeceklerdir. İşte yüzsüzlüğün danışkası buna denir.
Seçim öncesi PKK’nın propaganda aracı mahalle aralarında dolaşıyordu ve anonsu şuydu. “Bir oy, bir oy. Her haneden bir oy…”
Koyu Kemalistler bu çağrının cazibesine dayanamadılar. En koyu CHP’liler bulunduğu ülkemizin batısındaki zengin mahallelerinden PKK’ya imdat ulaştı. Ne hazindir PKK’nın bölmek istediği yerlerden oy kaybı oluyor, batıdan oy artışı sağlıyor? Ve de oy artışını da Atatürk’ün partisi CHP’den alıyor.
Atatürk buna razı olur muydu?
Kemal Kılıçdaroğlu bir kurultayda “Yoldaşlar ayağa kalkın” diye haykırmıştı. Herkes kalkmış sadece bir kişi kalkmamış o da Deniz Baykal idi. Bu komünist ve bölücü ifadelerden çok rahatsız olan Baykal ayağa kalkmamakla kalmamış salonu da terk etmişti. Unutmayın ki PKK, Marksist, komünist bir örgüttür. “Yoldaş” kelimesi de komünist kültürle özdeşleşmiş bir kelimedir ki “Yol arkadaşlarım” demektir.
Yani komünist PKK, Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşıdır. Belki de PKK’ya verilen olayları kendilerine sayıyordur. Bütün bu olanlar şehitlerimizin geldiği bir sürede olmuştur. Şimdi şehit yakınları Kılıçdaroğlu’nun çelenklerini parçalamakta haksızlar mı? Saygılarımla.