Allâh kötüleri vermesin başa;
Ne tabiat, ne huy; ahlâk değişmez!
7’sinde neyse, 70’inde o;
Taşta kırık, başta çatlak değişmez!...
İnsan denilince gönlü, yüreği
Çabası, çilesi; kazma-küreği
Ağzındaki tadı; balı, böreği
Hilkâtteki maya, toprak değişmez!
Kıraç olanına ne eksen boştur
Çalış babam çalış, ha babam koştur
Sonuç koca sıfır, işlerin yaştır
Ağaca göredir; yaprak değişmez!...
İnsanda hırs, tamah; şehvet, cesâret
Dengelenmez ise, sonuç esâret
İfrattan, tefritten sarf-ı nazar et
Şeytana oyuncak, olmak değişmez!
Oyunda-oynaşta geçer seneler
Günâhla kanını içer keneler
Mahveder dünyânı haltlar, nâneler
Ukbâda çâresiz kalmak değişmez!
Çınarı yaşatan; gövdesi, kökü
Asmalarda üzüm, iğdede koku
Sen hangi gaydadan okursan oku
Kulak yoksa, damak, dudak değişmez!
Hep bildiğin okur; yer küçük, büyük
Yenilenmek zor iş, kitap-defter yük
Nasihatlar ağır, bünyeler çürük;
Endamını bozmaz, ayak değişmez!
Öyleyse esaslı seç arkadaşı
Bulursan, uğrunda fedâ et başı
Yanında ahbâbın hasını taşı
Çiğlerdeki acı tiryak değişmez!
Hayat arkadaşı geliyor başta
Geçmesin yılların dâim savaşta
Öze bak, sözdeki dilleri aş ta
Çok çiçek de açsa, çorak değişmez!
Üstüne aldanma, altı bataklık
Bozulur da gider hazır rahatlık
Bir ömür şeytana olur yataklık
Saplanırsan bir kez, durak değişmez!
Beri yanda, âmir, memur, görevli
Kimileri bekâr, kimisi evli
Ateş parçaları; çıtlak, alevli
Yanmalar, tütmeler; kurak değişmez!
Gıybet, dedikodu; ölü etidir
Yemesi bir yana, fikri kötüdür
Kötüler nefsinin sâdık itidir!
Her ne söylense de, merak değişmez!
Hele yozluk, almış başı gidiyor
Helâle çok azı dikkât ediyor
Emeksiz aş, işsiz kazanç güdüyor
Mîdeler doyumsuz, kursak değişmez!
Yer edinmiş; yurdu geçirmiş ele
Nasılsa sekmeden maaşlar gele
Var mı gerek başka yoruma hele?
Bu gidişle algı, idrâk değişmez!...
Herkes gelmiş bir yerlere torpilli
Dayıdan, emmiden, örgütten pilli
Kimseye aldırmaz, fors beşyüz elli
Edep fukarâsı; el’hak değişmez!...
Karnı tok, sırtı pek; bilmez haddini
Sakal aksesuar, kullanır dîni
Üstelik, bilmiyor bilmediğini!
Yağlar, yağlamalar; çanak değişmez!
Binâlar çok güzel, edâlar hazin
Kibir tevâzuya vermiyor izin
İsimler sevgili, soyadlar hüzün
Göz nûru dökmeden çapak değişmez!
İstisnâlar vardır elbet, müstesnâ
Onlar azınlıkta, hiç kulak asma
Dâvâsız, fikirsiz; boynunda tasma
Tencere yansa da, kapak değişmez!
Nûrânî nedendir sende bu yeis?
Hep beis görmekte, yok mudur beis?!
Sendeki feryâdı duymasın Reis
Duysa da fermanla, kabak değişmez!...
Bundandır; örneklik, her şeyden önce
Örenler örmekte, hep gördüğünce
Cümle öndekiler, şudur şah tümce;
Usta değişmeden çırak değişmez!...
Âmirler, âlimler; edip, üdebâ
Sorumluluk büyük; hey anne-baba
Sanatçı, modelist; tüccâr, ağniyâ
Tuzum kuru dersen, tuzak değişmez!
Elbet yapılmalı; gelenler elden
Adımlar olmalı, iyi-güzelden;
Kendine sâhip çık, fayda yok elden
Boşverirsen, belâ bulmak değişmez!
Yâ Rabb! Sen bizlerden koru bizleri
Islâh et, bulalım yolu, izleri
Al ile yüzleri, yaşla gözleri
Bezemeden hüsran, batak değişmez!
Kitap ne diyorsa, doğrudur; haktır
Örneğimiz Resûl, yolu berraktır
Bize düşen uymak; tâbî olmaktır
Ki, Hakk’ın vaadi; mutlak değişmez!...