100 yıl önce 2 yıl sonra - Ertan Bayer

“Tarih tekerrürden ibarettir”  dediklerinde  bu sözü dinlerdik ama tam da nasıl olduğunu anlayamazdık.

“Bu büyükler bu sözü hep söyler ama…” derdik. Ancak  tamda ülkemizde bunu yaşıyoruz.  100 yıl önce bugünlerde ülkemiz 1. Dünya Savaşı içindeydi. 30 Ekim 1918’de emperyalist ülkelerin Osmanlı İmparatorluğu ile imzalayacağı Mondros Mütarekesi ardından bizlere ülkemizi bölecek olan Sevr Anlaşması’nı imzalatmayı planlıyordu.

O zamanlar ülkenin yöneticileri işgalci devletleri kurtarıcı gibi gösteriyor, bağımsızlığı savunanları ise vatan haini olarak damgalıyordu.  Sizlere bir yerlerden tanıdık geliyor değimli bu eylemler ? Sanki bugün bunları yaşıyor gibisiniz.

100 yıl önce’den 2 yıl sonra yani 1917 yılından iki yıl sonra 15 Mayıs 1919 Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Anadolu’ya çıkıyor. Hem de ülkemizi işgal etmiş olan İngilizler’ den izin olarak. 19 Mayıs 1919’da da Anadolu’da Samsun’a ayak basıyor.  Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahının, damadının ve dini siyasete alet edenlerin atalarının tüm hain damgalamalarına rağmen halk ile başlattığı milli mücadeleyi 30 Ağustos 1922’de Zafer’le sonuçlandırıyor. Ardından da ülkesine ihanet edenleri cezalandırıp dünyanın gıpta ile baktığı ve İslam ülkelerinin örnek aldığı  Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruyor.

Ve 1927 yılında uyarıyor. “100 yıla kalmaz  dindar olduğunu söyleyerek iktidara gelecek olanlar daha sonra kendi aralarında kavga çıkaracak” diyor.   Yani yüz yıl sonrayı görüyor. Halk  O’na Atatürk soyadını veriyor. Düşmanları bile O’na saygı duyuyor.  Kimsenin ayağına gitmiyor.  Dünya liderleri O’nu görmeye geliyor.   Ülkesinden çıkmamasına rağmen 159 ülkede heykeli dikiyor.

İşte tam da 100 yıl önce 2 yıl sonra zamanının yaşadığımız bugünlerde yine üzerine çamurlar ve iftiralar atılıyor. Ülke işgal edilirken düşmanla hareket edenlerin torunları Atatürk’ün düşüncelerinden ve isminden hala korkuyor, halkın O’nu sevmesinden korkuyor ve iftiralarla karalamaya çalışıyor. Dünya ülkeleri Atatürk’ü örnek alırken O’nun kendi ülkesinde bu kadar kötülenmesine ve iftira atılmasına üzülüyor ve ülkeyi hayretle izliyor.

Ancak halkımız 45 çocuğa tecavüz edilirken sesini çıkarmayanların Atatürk’e iftira atmalarına artık dayanamıyor.  Bu nedenle bizler tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi halkımızın yine bir milli mücadele başlatıp ülkesini işgal edecek olanlarla işbirliği yapanlara gerekli cezayı verecektir.

100 yıl önce 2 yıl sonra tekerrür edecektir.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla…