Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 03 Şubat 2017, Cuma 09:33:27 tarihinde eklendi. 594 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Devlet Kılıçdardoğlu’nu iyi korumalı, çünkü tehlike var gibi -

Devlet Kılıçdardoğlu’nu iyi korumalı, çünkü tehlike var gibi

Galiba devlette benim gibi düşünüyor, baksanıza kendisine bir zırhlı araç tahsis etmiş.

Peki, Kemal Kılıçdaroğlu için böyle bir tehlike nedendir? Sebep çokta biz aklımıza geliveren bir kaçını anlatmaya çalışalım.

Öncelikle emperyalist haydutlar Kılıçdaroğlu’ndan istedikleri verimi alamadılar.

Deniz Baykal’ın son günlerinde CHP’nin oyu araştırmacılara göre yüzde yirmi sekiz görünüyordu. Kılıçdaroğlu’nu getirdiler ilk seçimde yüzde yirmi altıya, ikincide yüzde yirmi beşe, üçüncüde yüzde yirmi dört buçuğa falan düştü.

Şu anda seçim olsa galiba yüzde yirmi üçlerde falanmış. Peki, sürekli oy kaybeden bir lideri ne yaparlar? Hani iniş çıkış ta yok ki, istikrarlı bir düşüş var. Benim sezdiğime göre emperyalistlerin medyalarında bunun işaretleri az veya çok görünmeye başladı bile.

Yavaştan yavaştan Gabasakal’ı parlatmaya başladılar gibi, onu mu yeni genel başkan yapacaklar nedir.

Tamam, Kılıçdaroğlu eskidi, onu getirenler tekrar göndereceklerde nasıl?

İşte burası çok önemlidir.

İnönü’yü nasıl gönderdiler?

Ecevit’i nasıl getirdiler?

Nasıl gönderdiler?

Ya Deniz Baykal’ı nasıl gönderdiler?

Kılıçdaroğlu’nu nasıl getirdiler?

Bunların hepsi de uzun uzun araştırılması ve üzerinde düşünülmesi gereken test sorusudur. Zaten birisini çözerseniz hepsini de çözer ve anlarsınız. Hani Türkiye’de bazı medya grupları vardır.

Bunlar kendilerine “özgür medya” diyorlar ya. Bunların özgürlüğü Türk devletine ve milletine küfretme özgürlüğüdür. Emperyalizmin sesi olduklarından asla şüphem olmayan bu gazetelerin yayınlarını takip ederseniz haydut vesayetin ayak izlerini görürsünüz.

İsterseniz Ecevit’in genel başkan seçilmesinden başlayalım.

Bu gazeteler yarım asır övgüler düzdükleri İsmet İnönü’ye birden bire cephe almışlardı da Bülent Ecevit için birden bire “Kahraman Karaoğlan, ikinci adam, birinci adam halkçı Ecevit…” manşetleriyle o masumane şairi göklere çıkarmışlardı.

Zaman geçti Ecevit’te yaşlandı. Onu o makama getirenler nezdinde son kullanma miadını doldurdu, sonra ne oldu biliyor musunuz?

Onu bir hapishaneye kapattılar. Günden güne eğrildi, eğildi, büküldü. Neyse ki eşi komployu anladığından hastaneden kaçtılar da kurtuldular. Hem de Başbakan iken.Zavallı Ecevit hastanede “ölsem mi kalsam mı?” derdindeyken, ilk zamanlar o adama “birinci adam, ikinci adam” manşetleri atan gazeteler bu defa “Altına yapıyormuş, aklını oynatmış…” manşetleri atmaya başladılar. Zaten Ecevit’te hastaneden firar edince birden bire düzeliverdiii. Meğer adama ne oluyorsa orada oluyormuş ve de Ecevit’e hastanede bir şeyler yapanlarla, gazetelerinde o manşetleri atanlar arasında bir irtibat, bir eylem beraberliği seziliyordu.

Sonra ne oldu?

Ecevit’i hastanede halledemeyenler onun partisini elinden almaya kalktılar, milletvekillerini istifa ettirdiler v.s. Ecevit ve partisine bu malum çetenin müdahalesini Devlet Bahçeli görünce “Hadi seçime” deyiverdi. “Yorgan gitti kavgada bittiii.” Son bir asrımızda benzeri olaylar çokta uzatmadan biz gelelim “Kılıçdaroğlu’na” acaba nasıl gidecek veya nasıl gönderilecek? Onu da Ecevit gibi bir hastanede halletme yoluna gitmezler herhalde.

Benimde, hükümetinde şüphesi şöyledir tabiki ihtimal bir teröriste öldürtecekler.

Sonrada hem ondan kurtulmuş olacaklar, hem ölümünü tepe tepe kullanacaklardır.

Yaparlar mı yaparlar.

Kenedi’yi bile öldürttü bu namuzsuzlar.

Özal’ı bile binlerce kişinin ortasında kurşunlattı bu haydut çete.

Unutmayın ki yeryüzündeki bütün silahlı çeteler, bütün teröristler bunların kontrolündedir.

Kenedi’yi öldürende, Özal’a kurşun atanda, Reyna’yı basanda bunların teröristleridir. Bir kere insanlık bunu iyi anlamalıdır.

Fakat hükümet bu işi iyi anladı.

 Anladıki hem Kılıçdarolu’na zırhlı araç tahsis etti hem de korumalarını arttırdı.

Bizimde, devletimizinde, hükümetimizinde arzumuz her şeyi kendi tabii mecrasında yürüsün. Emperyalist haydutların planları artık bu ülkede yürümesin.

 

İşte onun içinde referanduma “EVET” diyorum. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek