Hayâl tayflarına kapılmış âlem
Nelerden geçiyor farkında değil!
Dijitâl kadehler, meçhul bâdeler
Hep zehir içiyor farkında değil!...
Tekmeleyip vedâ etmiş atına
Ummanları geçmiş, binip yatına
Füzeleri salmış göğün katına
Kendinden kaçıyor, farkında değil!...
Değmiyor ayağı; yere, toprağa
Aldanır vitrinde yeşil yaprağa
Hâlâ uğraşmakta köşe kapmağa
Meydanlar göçüyor farkında değil!...
Rast gele gidiyor, almış başını
Dünyâ ile sınırlamış düşünü
Varlığının kurusunu, yaşını
Testere biçiyor, farkında değil!...
Her şeyi görür de, görmez bir şeyi
Yalana sarılır, tutmaz gerçeği
Küçümser, akılsız diye serçeyi
Yolunu seçiyor; farkında değil!...
Bir düşün, bu akıl nereden geldi?
Ya, akılsız dediklerin ne oldu?
Nasıl gidip hepsi, yolunu buldu?
Fırsatlar uçuyor, farkında değil!...
Her mevsimin ayrı çiçeği, süsü
Açılır, kapanır; göğün sürgüsü
Gören için hep tâze doğa sergisi
Kokular saçıyor, farkında değil!...
Ne mutlu değil mi hesap bilene
İzanı olana, kitap bilene
Dertliyi kollayıp derman olana
Yaralar acıyor farkında değil!...
Dahası var; millete kuruyor pusu
Bilmiyor kimlerin eri, ordusu?
Deccal tarlasına taşıdığı su
Küffârı taç’ıyor, farkında değil!…
Koru YâRabb, böylesi bir gafletten
Ayırma hiç yoldan, istikâmetten
Din-îman deyip te, küfre hizmetten!
Memleketi haç’ıyor, farkında değil!
YâRabb, yardım eyle cümle kullara
Kul olmasınlar hiç; kula kullara
Kimi görmez, rahmet düşer yollara;
Çiçekler açıyor farkında değil!...
Bugün de bu kadar, dostlar elvedâ
Cennet vatan için canımız fedâ
Ne mutlu bırakana bir hoş sedâ
Gayrısı hiç’iyor; farkında değil!...
Nûrânî de, durmaz; yazıp çizerken
Ya akşam üzeri, ya sabah erken
Gahî ağlamakta, yâhut gülerken
Toprak yer açıyor, farkında değil!...