FETOŞ-NÂME! - Nuri Kahraman

Hizmetin, himmetin ve cemaatin

Hattâ, hocalığın adın kirlettin!

Yıllarca kullanıp dinin hatırın

İnsanları haybiyeye zorlattın!...

Sabîleri kaptın evden ocaktan

Aşırdın uzağa, köyden bucaktan

Altın Nesl'i çaldın, korkmadın Hak’tan

Cevherleri sahtelikle sırlattın!...

Onca birikimi yâr ettin ele

Harmanı, mahsûlü verdin hep yele

Saf Anadolu’yu kaptırdın sele

Salya-sümük, ihâneti hortlattın!...

Ne civanlar, emelinin emrinde

Yuvadan koptuğu değil umrunda

Bereket yok, hayâtında, ömründe

En son, dipsiz okyanusa fırlattın!

Yem ettin onları kurda, hem kuşa

Ümmetin bahtını sürdün yokuşa

Dîni kurban ettin değiş-tokuşa

Kâfirleri tepemizde zırlattın!...

Yaptıkların sığmaz dîne-kitaba

Herzelerin gelmez hadde-hesaba

Bu nasıl iş böyle, nice bir çaba?

Türk halkına köpekleri hırlattın!...

Asrın hâinisin, mutlakâ; el’hak!

İnsan olabilir mi bu kadar ahmak?

Yaptığınla oldun neye müstehak?

Ateşinin ateşini harlattın!...

Hem kendini yaktın, hem mâsumları

Ağlattın İzmir’i, Erzurumları!

N’olacak kulların(!) şu durumları?

Kendine bağlayıp, sonra horlattın!...

Yazık şâkirtlere, civanmertlere

Düştü hepsi şimdi gama, dertlere

Emekler hebâ gitti nâmertlere;

Beynel’milel kumarlara zorlattın!...

Ah benim öz yurdum, can Anadolu’m!

Tutuldu dil, kalkmıyor elim-kolum

Hâin doluymuş meğer sağım-solum

Niye saf yoğurup gözü körlettin?!...

Bereket, uyanık erlerin de var

Kulağıyla görür, gözüyle duyar

Bozulur verilmek istenen ayar

Nitekim, yıldızı tekrar parlattın…

Daha bir aydınlık, artık gelecek

Toprağının altı, üstü gülecek

Dünyâ seni daha iyi bilecek

Âlemdeki âvâzeni gürlettin!...

Bozdun süperlerin plânlarını

Gûyâ ağlayanı, GÜLEN'lerini!

Çarptın yüzlerine yalanlarını

Şer odaklarını yordun, terlettin!

Akıl erdiremiyorlar sırrına

Tutunamıyorlar bahr u berrine

Çalışsalar da gizli-açık şerrine

Ümitlerini hep kırdın, karalttın!

Doğrusu, şâir de şaştı Fetö’ye!

Şeytanlığı, şeytandan çok öteye!

İrfânınla el koydun da potaya;

Hâinlerin hayâlini cartlattın!...

Hiç tarzın değildi böyle yazmalar;

Lâkin, var ya; azgınlıklar, azmalar!

Kalleşçe SIZINTI, kuyu kazmalar!...

Görür görmez mızrabını şaklattın!...

Çok yaşa sen e mi, ey aziz millet!

Dostlara rahmetsin, düşmana illet!

Kahr’oldu, Feto’yla gelecek zillet!

Baş şeytanın gözlerini morarttın!...

Rabbim yollarını hep açık etsin

Dostların yaşasın, Fetoşlar batsın!

Varlığın, dirliğin tırsmaya yetsin;

Sen ki ümmetin, bahtını ağarttın!...