PARALEL ÇETEYE, “DÜN İNANANLAR BİR DE BUGÜN İNANANLAR” -

17 ve 25 Aralık operasyonları yapıldığında hemen dikkatlerimi Fethullah Hoca’ya çevirdim. Zira Ak Parti’nin büyükleri başta da Tayyip Erdoğan “Bu operasyonlar bir darbe teşebbüsüdür…”diyorlardı.

Fethullah Hoca’nın televizyonlarından “Samanyolu” nu izledim. Hoca şöyle diyordu “Benim bir tanıdığım arabasıyla kırmızı ışıkta dururken arkadan bir araç çarpmış. Çarpan araç sahibi arsızca bağırmaya başlayınca tanıdığım, ne bileyim kırmızı ışıkta durmanın mecbur olduğunu sanıyordum, demiş. Bizim polislerimiz de hırsızlığın suç olduğunu sanmışlar…” diyor. Fakat bunları söylerken göz kapaklarını riyakarca indirip kaldırması bende şüphe oluşturmaya başladı. Takibe devam ettim, baktım ki bizim hoca bir gün BBC’de, bir gün Washington Post’ta, bir gün Neew  York Times’te… Velhasıl dünyanın ne kadar büyük Yahudi ve Yahudi’nin etkin olduğu gazete ve haber ajansları varsa Hoca onlarda. Türkiye’de ki idarenin hırsız olduğunu anlatıp duruyor. Allah Allah! “İngiliz BBC veya diğer Siyonist Yahudi gazeteleri ve haber ajansları ne zamandan beri İslam din adamlarını bu kadar sever olmuş? Bu Fethullah Hoca’nın ne marifeti var ki bu kadar değerliymiş?”

Bu haberleri takip ederken Fethullah Hoca’nın o günden önceki Siyonist Yahudi’ye olan sempatileri bir bir aklımdan geçti. Davos’ta Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanıyla kavgasında İsrail tarafında vaziyet almıştı. Gazze’ye yardım gemilerine İsrail’in saldırısında “İsrail’den izin alınmalıydı” dedi. Moskova’da ki okulun arsasını Türkiyeli bir Yahudi iş adamı almıştı. Amerika’nın en zengin marketler zinciri olan bir Yahudi’nin Fethulah Hoca okullarına büyük yardım ettiğini okumuştum. Bu güne kadar televizyon ve gazetelerinde İsrail aleyhinde tek kelime duymamıştık.

Bir de gidip Amerika’ya yerleşmesi onun Yahudilerle ne kadar içli dışlı olduğunu gösterir. Öyleyse Yahudi’yle iş tutanın sözüne güvenilmez. Daha doğrusu devlet ve millet mevzu bahis olduğunda Yahudi’den her türlü komplo, her türlü düzenbazlık beklenir. Nasıl “Abdülaziz’i halledip Osmanlı’yı Rusya’yla savaşa soktularsa ki sonuç malum. Nasıl ki II. Abdülhamid’i yıkıp Osmanlı’yı önce Balkan sonra da Cihan Harbi’ne sokarak yıktılarsa. Nasıl 27 Mayıs ihtilaliyle Menderes ve arkadaşlarını devirip idam ettilerse şimdi de o günkü becerdiklerini bu gün Tayyip Erdoğan ve iktidarına yapmış olabilirler”

Çünkü Fethullah hocanın Siyonist Yahudi’yle içli dışlı olduğu anlaşılmıştır. Bütün bunların yanında yine de Tayyip Erdoğan karşıtlarından bir mert söz duymak istiyordum. Onu da Barolar Genel Başkanı Fevzioğlu’ndan duydum. Kendisine Almanya’da bir toplantıda sordular “17-25 Aralık operasyonuyla ilgili ne diyorsun” Cevap “Ben bir hukukçuyum, doğruyu söylemek mecburiyetindeyim. O operasyonlar, yolsuzluk operasyonu değil, siyasi operasyondu…” Fevzioğlu Tayyip Erdoğan’ı sever mi? Adam üstelikte CHP genel başkanlığına adaydır. Fevzioğlu’nu da dinledikten sonra Tayyip Erdoğan’a yüzde yüz inandım. Siyonist alçaklar bir hoca müsveddesini satın almışlar ve ülkemizi karıştırmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. Biz her zaman olduğu gibi devletimizin yanındayız.

Bu devlete kim silah çekerse, kim komplo kurarsa Allah cc kahretsin. Fethullah ve paralel yapıyı böylece keşfettikten sonra onların ordumuz mensuplarına yaptıkları da anlaşıldı. Demek ki bu adamların alçaklığının sınırı yokmuş. Ne diyelim. Hala uyanmayanları Allah ıslah etsin.

Saygılarımla