Anlamak çok müşkil dostum
Söyle, neyin peşindesin?
Görülmüyorsun mecliste;
Hangi hayâl düşündesin?
Bir ordasın, bir burdasın
Kimse bilmez, tam nerdesin!
Bir acâip seferdesin;
Günâhların başındasın!...
Niyetin, yaşamak zevkle!
Gezip-tozmak aşkla, şevkle!
Gidersin şeytânî sevkle;
Ortak gibi; işindesin!…
Sanıyorsun, yolundasın!
Lâkin, dâim solundasın
Şeytanların kolundasın
Hem de kapmış; dişindesin!
Tavırların uçuk-kaçık
Ev bir otel; bir gir, bir çık
Giyim-kuşam açık-saçık
Nefsâniyet hoşundasın!
Karanlık bir gidişin var
Konuşun, hem inişin var
Ne de yerler bilişin var!
Mekânların loşundasın!
Yer-içersin hiç sormadan,
Atıştırırsın durmadan,
Net bir sonuca varmadan,
Şüpheliler aşındasın!...
Kör nefsinin emrindesin
Haramların seyrindesin
Kurulmuşsun, bağrındasın
Çıkarların leşindesin!...
Ne bu aç gözlük, oburluk?
Hakk’a isyân, kula kulluk?
Tanımıyorsun hak-hukuk;
Yüreklerin taşındasın!...
Üzersin anne-babayı
Hem teyzeyi, hem halayı
Bitmez şeytanla balayı!
Nelerin uğraşındasın?...
Adâletten ayrılırsın
Sadâkâtten sıyrılırsın
Meçhûllere savrulursun
Yolların hep şaşındasın!...
İstikâmetin nereye?
Çık tepeye, in dereye!
Girmez misin cendereye?
Sâhi, sen kaç yaşındasın?
Ağır gelir ibâdetler!
Nerden çıktı şu âdetler?
Bir gün kopar kıyâmetler!
Uçurumun kaşındasın!...
Aldırmıyorsun ezana
İnanmaz mısın mîzâna?
Düşmüşsün kaynar kazana;
Hem kâlbinde, döşündesin!
Nûrânî’ye selâmın yok!
Bir düzgünce kelâmın yok!
Fâtiha’n, Elif-Lâm’ın yok;
Ömürlerin boşundasın!...
Şâir daha ne söylesin?!
Bilmez niye hep böylesin?
Mevlâ hidâyet eylesin;
Cehâlet ateşindesin…
Sanma önünde vaktin çok;
Yaprak düşer, zamânı yok!
Rüzgâr söker, demez dal-kök
Her an, faslın kışındasın!...
Bu işler hiç şaka değil
Dîne-diyânete eğil
Artık gerçeğe ver meyil
Sonsuzluk akışındasın!
Orada yerin ne olsun?
Bilmeyiz, ne istiyorsun?
Mutlakâ, “CENNET!” diyorsun;
CEHENNEM nakışındasın!?
Artık kurtul bu tezattan
İnmelisin tez bu attan
Vaz geç, vaz geç şu inattan!
Yolların yokuşundasın!
Hakkı tanı, kendine gel
Gelmeden kapına ecel
Seni de kapar karayel
Sanma konu dışındasın!...
Sözlerin son kararıyla;
Ömrü yıkma, zararıyla!
Görüldüğü kadarıyla,
“İyi düşün-taşın”dasın!...
Sözler sana, hemi bana
Hemi şuna, hemi buna
Kâlpten gelir yana yana
Çün kardeş kumaşındasın…
Eh, hadi artık eyvallâh
Yardım etsin bize Allâh
Yoksa, hepimize eyvâh!
Zîrâ, işin yaşındasın!?...