Dünyada bütün dinler hoşgörüyü savunur. Dünyanın farklılıklarla daha yaşanabilir olduğu vurgulanır. “Dinde zorlama yoktur” der İslam dini.
Ancak, okuyanların anlayamadığından mı yoksa anlamalarına rağmen işlerine gelmediği için mi bilinmez kimse hoşgörülü davranmaz Ortadoğu’da.
Ve bu hoşgörüsüzlük 1980 yılında ABD tarafından ülkemizde yaptırılan ihtilalden sonra bulaşmıştır yaşadığımız topraklara.
13 yıl sonra 2 Temmuz 1993 yılında ABD tarafından ülkemize ekilen hoşgörüsüzlük ve kindarlık tohumları Sivas katliamı ile ilk meyvesini vermiştir.
Ve bu kara 10 yıl içinde ülkemizde hoşgörüyü, barışı ve eşitliği savunan herkes katledilmiştir bilinen ama bilinmeyen kişiler tarafından.
Günümüzden 13 yıl önce de hoşgörü sloganları ile iktidara gelmiştir, sonradan hoşgörüsüz olduğunu anladıklarımız. Ve şimdi ülkemizde o yıl önceki günlerden eser yok sanki. Herkes herkese düşman.
Kimsenin kendisinden farklı olana hoşgörüsü ve saygısı yok. Herkes bir başkasını kendi gibi düşünmeye, kendi gibi inanmaya, kendi gibi oy kullanmaya ve kendi gibi yaşamaya zorluyor.
Hem de dört büyük dinin hoşgörüyü emretmesine rağmen.
İşte tam da hoşgörüsüzlüğün ilk meyvesini aldığı 22 yıl önce yaşananlara inat dinimiz için kutsal olan bu aylarda hoşgörüyü doya doya yaşayalım ve yaşatalım.
Hoşgörünün artması için sesimizi yükseltmek amacıyla bugün saat 17.00’de Kongre Meydanı’nda buluşalım.
Kalın hoşgörü ile…..