8 Mayıs 1945 ikinci dünya harbinin Avrupa’da bitişidir. Almanya Führer’i Adolf Hitler, intihar etti Almanya teslim oldu ve bu savaş Avrupa’da bitmiş oldu. Japonya ve pasifikte ise bir miktar daha sürdü. Japonya’ya iki atom bombası atılmasıyla orada da bitmiş oldu ve savaşı Amerika ve müttefikleri kazandılar. Savaşları genellikle İngilizler çıkarırlar sonra Amerikalılar gelir kazanırlar. Bütün dünya ikinci cihan savaşını Almanların çıkardığını söyler. Ben buna hiç inanmadım. Savaşı İngilizler ve illegal Siyonist ajanlar çıkardılar. Olay şöyle gelişiyor. Önce İngiltere, Fransa ve Polonya ittifak imzalıyor. (birimize saldırı hepimize sayılacaktır) diye. Sonra Polonya içerisindeki alman azınlığa baskı yapılmaya başlanıyor. Tıpkı Kıbrıs’ta Rumların Türklere yaptığı gibi. Ve Almanların Polonya’ya saldırısıyla başlıyor. İngiltere ve Fransa’da önceden kararlaştırdıkları gibi hemen savaşa giriyorlar. Maksat, müthiş şekilde ilerleyen Almanya’yı bir an önce durdurmak idi. Sonuç ne Fransa’nın nede İngiltere’nin, nede Polonya’nın istediği gibi oldu. Kazanan ABD ve Rusya ve de yenilmesine rağmen Almanya oldu. Şuanda dünyanın fitneleri bizi de 1935’lerin Almanya’sına benzetiyorlar. “Biran önce durdurmalıyız. Aksi takdirde bir daha asla durduramayız” diyorlar.
Türkiye II Cihan savaşına girmedi
Girdi, girdi de savaşın bitimine on gün kala Almanlara kağıt üzerinde savaş ilan ettik. İngiliz ve ABD’ye yaranmak için. Halbuki bu savaşla bizim bitimine bir yıl kala girmemiz gerekiyordu. Ege adaları İtalyan ve Almanların elindeydi, işgal etmeliydik. Çünkü İtalyanlar bizden almışlardı. Bulgaristan’da Almanların yanındaydı, deli orman bölgesini işgal etmeliydik. İngilizler bizi teşvik bile etmişlerdi “o bölgedeki Türkleri koruyamayacaksınız” dediler. Ayrıca Bulgar kralı da işgalimizi istiyordu. Zira Ruslar gelirse başına gelecekleri biliyordu. Öylede oldu.
İsmet İnönü’nün en çok övündüğü olay budur. “Sizi savaşa sokmadım, anasız babasız bırakmadım” derdi. Bu, korkakların ve beceriksizliklerin savunma şeklidir. Savaşa girmedik ama girenlerden daha çok öldük. Neden? Çünkü bütün erkekler askere alındılar. Köylünün elindeki tahıllarda devlet tarafından alındı. Alındı da ne yapıldı bir kısmı depolarda çürüdü. Bir kısmını da Yunanlılara gönderdik. “açlıktan ölmesinler” diye. Biz ölelim ama yunan gavuru ölmesin! Aynı yıllarda doğuda Boraltan köprüsünde 146 Azeri Türkünü Rus canilerine teslim edip onların hemen karşımızda kurşuna dizilmesini seyredenler. Bu günde Suriyeli kardeşlerimizi Esad Celladına teslim etmek isteyen zihniyet, ne hikmetse Yunan gavuruna karşı son derece merhametli yardım severdiler. Kendi milletinin açlıktan ölmesi pahasına.
Demokrasiyi CHP’nin getirmesi de hikayedir. İnönü demokrasiye sevdiğinden değil, can korkusundan geçti. Yoksa daha 1944’te milliyetçiler onu halk devrimiyle yıkacaklardı. İnönü bunu gördü, daha yumuşak gördüklerine teslim etti. Saygılarımla