Türkiye’nin başkanlık sistemine ihtiyacı vardır. Önemli ve başarılı hizmetler Koalisyonsuz hükümetler tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin koalisyon hükümetleri döneminde değerli tek başarılı bir eseri yoktur. Koalisyon hükümetleri dönemlerinde ülkemiz iç savaş eşiğine gelmiş, bir yandan
da ekonomimiz dibe vurmuştu. Ülkemizin bir daha bu duruma düşmemesi için güçlü ve devamlı hükümetlere ihtiyacımız var. Bu da ancak başkanlık sistemi ile olur.
Başkanlık sisteminde halk, hükümeti kurma yetkisini gelecek seçime kadar başkana vermektedir. Başkan gelecek seçime kadar yürütme gücünü elinde tutacaktır. Hükümet meclisin işine, meclis de hükümetin işine karışmayacaktır. Hükümet doğrudan halka karşı sorumlu olacaktır. Başkanlık sisteminin temel mantığı budur.
Başkanın yetkileri her ülkenin kendi şartları ve ihtiyaçlarına göre olacaktır. Burada başkanın elini
rahatlatan kimseye bağımlı olmadan icraatını yapması anlamına gelir.
Başkanlık sisteminin temel mantığı kuvvetler ayrımını kesin bir biçimde yerleşmesini sağlamaktır.
Bu yasama, yürütme ve yargı birbirlerinden tamamen ayrı değillerdir. Hükümet meclisten çıktığı için meclisteki sandalye sayısının çoğunluğuna sahiptir. Bunun için hükümetin istemediği hiçbir düzenleme meclisten geçemez. Meclis de, başkan da yetkisini halktan almaktadır.
Başkanlık sisteminde esas olan seçilmişlerin iradesinin üstünlüğüdür. Yüksek mahkemenin başını
Başkan seçer ve emekli oluncaya kadar görevde kalır. Bu süre içinde farklı başkanlarla çalışır. Kimin üst yargıda görev alacağına seçilmişler karar verir.
Bizde başkanlık sistemi geldiğinde TBMM varlığını sürdürecektir. Milletvekillerinin seçilme şartları
Kanunla belirlenir. Mecliste başkana muhalif bir gurup çoğunluğu olabilir. Taraflar taviz vererek uzlaşma yoluna giderler.
ABD kozmopolit bir yapıya sahiptir. Onları bir arada tutan başkanlık rejimidir. Başkanlar ister istemez ortada durmak, tüm toplumu kucaklamak zorundadırlar.
Parlamenter sistem genellikle gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde uygulanıyor. Başkanlık sistemi
İse başta ABD ve Amerika kıtasında Sovyet sonrası bağımsızlığını kazanan ülkelerde yaygındır. Monarşık
Rejimlerde doğal olarak başkanlık rejimi gelişemiyor. Oralarda Parlamenter rejim üstünde kral veya kraliçe olduğundan onun yetkisine ortak olacak bir başkasına gerek görülmemiştir.
Başkanlık sistemlerinin Parlamenter sistemlere göre belirgin bir başarısı vardır. Fransa’da 12 yılda
20 hükümet kuruldu. Bu dönem Fransa için bir yıkım oldu. 1958’de parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçti. Yeniden eski gücüne kavuştu. Kalkınma Performansı, istikrarlı başkanlık sisteminde olur.
Başkan yetkilerini yasalar çerçevesinde kullanır. Fransa ve ABD’de başkanın yetkileri Türkiye’deki
Cumhurbaşkanının yetkilerinden daha azdır. Geri kalmış ülkelerin parlamenter rejimleri sıkça kesintiye uğraması, siyasi kültürün olmayışına dayanır.
Ülkelerin tarihsel geçmişleri, hangi rejimin orada hayata geçirileceğinde rol oynar. Başkanlık sistemi o ülkenin siyasi kenlerinde etkili olur. Bizim ülkemizin gerisinde binlerce yıla dayanan gelenek
Ve kurumlar vardır.
Cumhuriyet tarihimizde başarı sağladığımız dönemlerde hep güçlü liderlere denk gelir. Başkanlık
Sistemi tümüyle bize yabancı değildir. Belediye başkanlıkları bir tür başkanlık modelidir. Beş yıl boyunca
Kesintisiz yönetilirler. Bu modeli ülke yönetiminde neden uygulamayalım?
Başkanlık sistemi için eyalet sistemi gerekmez. Başkanlık sistemi uygulanan ülkelerde vilayet sistemi uygulayan ülkeler çoktur.