BU SEÇİMDE CHP’YE YÜZDE 35, AK PARTİ’YE İSE 400 VEKİL LAZIMMIŞ -

Tabi CHP için yüzde elliler hayaldir.  İktidar ise Kaf Dağı’nın ardında.  O halde ne isteyecekti?  Hiç olmazsa şöyle yüzde otuz veya otuz beşler iyi bir hedeftir.  Bu rakamları bizatihi CHP’nin genel başkanı dile getiriyor.

Yani CHP’nin nihai hedefi, yani büyük hayali yüzde otuz beşi bulabilmekmiş. Tarafsız kamuoyu araştırmacılarına göre şimdilerde CHP’nin oy oranı yüzde yirmi dört görünüyorsa sen iki katını isteyeceksin. Eminim CHP’de bu işleri en iyi beceren partidir.

 Yarım asırdır seçimleri takip ederim. Her seçim öncesi CHP üst yönetimi tabanını iktidar olacaklarına inandırır. Hangi CHP’liye sorsanız ‘’ Bu seçim tamam kesin iktidar oluyoruz.’’ derler. Sandıklar açılıp da durum ortaya çıktığında da yenilgiyi asla kabullenmezler. ‘’Seçim de hile oldu’’ derler. Kaç seçimdir bu hal tekrar edilip durur. Sol seçmen çok duygusaldır. Gerçekçi fikirlere dayanmazlar. Çiçekler, kuşlar, ağaçlar üzerinden şiirlerle ülke yönetilecek, seçim kazanılacak zannederler. Benim bir tanıdığım var. Aşırı sol partilerden birisi kiracılarıdır. “Her seçim öncesi bu seçimi kesin alacaklarına inanırlar. Eğer servetlerine bahse girmeye kalksan girerler. ‘’ diyor.

 Demirel bunlara ‘’Üç taşı üst üste koyamazlar’’ derdi.  Orhan Esen’le de çok sohbet ederdik, O da “Bizim solcuların önlerine masayı kuracaksın, rakısını, mezesini de önlerine sıralayacaksın. Akşam sabah içecekler, vatanın nasıl kurtulacağını anlatacaklar. Ülkeye kim hizmet ediyorsa onun da hırsızlığından falan ahkam kesecekler.” Derdi.

Türk milletiyse artık öyle masallarla,  mavallara itibar etmiyor.  Aziz Nesin giderken aptalları da yanında götürdü. Geride aptal olmayan Türk milleti kaldı.

Onun için eğer CHP seçim öncesi milletvekili sayısını koruyabilirse öpsün de başına koysun. Ak Parti’ye gelince, onlarda dört yüz(400) milletvekili istiyorlar. Olabilir mi? Bilemiyorum ama sanki onların istediği daha gerçekçi gibi. Eğer HDP baraja takılırsa batıda da CHP’den biraz oy alırsa, neler olur, bilemem.

Tabi Ak Parti’nin hedefi mecliste Anayasa’yı değiştirecek sayıya ulaşabilmektir. O da galiba üç yüz altmış yedi olacak. Eğer bu olmazsa hiç olmazsa üç yüz otuzu geçerek Anayasa’yı referanduma taşıyabilmektedir. Olur mu? Onu da göreceğiz.

Anayasa’yı değiştirip de ne yapacak? Bence de artık bu Anayasamızın değişmesi lazımdır. Milletini tanımayan, ömrünün dörtte üçü kışlalarda geçmiş askerlerin yaptığı ya da onların direktifleriyle yazılmış bir Anayasa’nın yürürlükte kalması bu millete züldür.

Türkiye’miz bir buçuk asırdır sürekli müdahalelere uğrayan bir durumdadır. Sürekli sağından solundan mıncıklanan.  Anayasa’sı yazılırken milletinin binlerce yıllık kültürel değerlerinin derinliklerine hiç değer verilmemiştir.

Avrupa’nın muhtelif yerlerinden alınıp gelen kanunlar bize zorla kabul ettirilmiştir. Tıpkı kıyafet devrimiyle İtalyan, Fransız köylülerinden toplanıp getirilerek Türk milletine dayatılan ve yüksek ücretlerle satılıp “Kafana giy bu şapkayı, yoksa kafan uçar’’ denildiği gibi.

Hiç uyar mı, uymaz mı düşünülmeden. Şapkaların eskidiği gibi o kanunlarda eskimiştir. Artık yeni Anayasa, yeni Türkiye olmalıdır,  değil mi ya?

 Saygılarımla.