Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 24 Şubat 2015, Salı 09:23:22 tarihinde eklendi. 546 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÖZGECAN’I ÖLDÜREN BELLİ, HAKAN’I KİM ÖLDÜRDÜ? -

ÖZGECAN’I ÖLDÜREN BELLİ, HAKAN’I KİM ÖLDÜRDÜ?

Türkiye birkaç gündür Özgecan’a ağlıyor. Cinayet çok çirkin, çok alçakça, vahşice, canavarca.  Velhasıl anlatmaya ve lanetlemeye kelimeler yetmiyor. Cani, tecavüz etmeye teşebbüs ediyor. Kız teslim olmayınca da öldürüyor. Hem de minibüsüne binmiş bir müşterisine bunu yapıyor.

 Böyle bir caniye hakaret için, lanetlemek için lisanımızdaki hangi kelimeyi kullansak yine de az gelir. Tamam, aklımıza ve dilimize gelen en galiz küfürlerle hakaretimizi yapsak ve kendimizi rahatlatsak, ne değişir? Benzeri olayların tekrarını yaşamamıza bir engel teşkil eder mi? Hastalık nedir, hastalık? Aklı fikri yerinde olan bir kişi canavarlığın böylesini yapamaz. Bu bir hastalıktır. Peki, nasıl hastalıktır bu? Nereden gelmiştir? Nasıl yayılmıştır? Olayın duyulduğu saatten beri televizyonları izliyorum. Herkes kendine bir paye çıkarmaya çalışıyor. Bir kısmı da ateşe benzin dökerek yeni kavgalar, yeni kaoslar çıkartmaya çabalıyorlar. Zaten bunların işi budur. Bir yerlerde bir olay olsa, bir yangın çıksa, bir kaza olsa, bir tecavüz, bir cinayet olsa da “devlete, hükümete küfretsek, bağırsak, nara atsak” diye can atıyorlar. Onlar bu ülkenin mikropları, baş belaları. Onların sözlerinin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Biz gelelim bu ülkenin dertleriyle dertlenen, sevinçleriyle neşelenen iyi niyetlilere. Onları dinleyelim, onların fikirlerini değerlendirelim. Bende iyi niyetlilerden olmaya çalışıyorum.

Mesela Özgecan’ı öldüren yakalandı. O şimdi hapiste. Peki, Hakan’ı kim öldürdü? Bence Lüleburgazlı Hakan’ımızın ölüm süreci Özgecan’dan daha acıklıdır. Üzerinde kafa yormamız gereken daha önemli bir hadisedir. Denilecek ki “Özgecan tertemiz bir talebeydi, haksız ve suçsuz yere onu bir cani öldürdü. Hakan ise  alkol ve uyuşturucu kullandığı ilan edilen bir gençti.  O ölümü zaten hak etmiş.” Hayır, hayır. 28 yaşında gencecik bir şahıs bu durumlara düştüyse bu süreç bizi düşündürmeli. Acaba sokaklarımızda onun gibi kaç tane daha gencimiz var? Bunlar can değil mi?

Eğer bir genç arkasından ağalanılmayacak kadar batağa düşmüşse esas ağalanılacak durum odur. Zaten Hakan’ı bu duruma düşüren ortam, süreç neyse Özgecan’ı öldüren caniyi de canavarlaştıran süreç hayat tarzı aynıdır. Biz bir şeylerimizi kaybettik. “Çağdaş olacağız, modern olacağız” derken kendimizi, kimliğimizi kaybettik. Geleneksel hayat tarzımızı kaybettik. Allah korkusunu, imanımızdan gelen ahlak yüceliğimizi kaybettik. Adam televizyondan haykırıyor. “Daha çok mini etek, daha transparan, daha çıplaklık…” yirmi yaşındaki bir gençte soyunmuş kadını göre göre, her gördüğünde iradesi biraz daha yıpranıyor, nefsine hakimiyeti biraz daha zayıflıyor. Öyle bir noktaya geliyor ki irade bitiyor, ip kopuyor ve olanlar oluyor. İşin ilginç yanı da bu işin suçluları ortalıkta en çok gürültü çıkarıyorlar. Biliyorum bu satırları okurlarken de yine homurdanacaklardır, ama vız gelir. Ha bu sürece nasıl gelindi? Bu haletiruhiye öyle birkaç günde, birkaç yılda olacak şey değildir.

Bu bir kültürel erozyondur. “Dalından kopan yaprağın yönünü rüzgâr tayin eder”  misali, milletimiz kültürel köklerinden koparılmıştır. “Ortalıkta yuvarlanan moloz” gibiyiz. Tutunmaya bir dal, yerleşmeye bir temel arıyoruz. Zaman zaman bize uzatılan dallar hep çürük. Gösterilen yollar her zaman çıkmaz. Kaybettiğimiz değerleri yine kaybettiğimiz yerde aramalıyız. Ahlakımızı ve kültürümüzü imanımızla güçlendirmeliyiz. Biz Türk İslam medeniyetiyle mutlu ve güçlü bir millet oluruz. Eskiden olduğumuz gibi.

Saygılarımla

 

           

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek