Sevim Ören hayatını kaybetti
RAYFEL Bilim Fuarı başladı
Akım Koleji 2-A sınıfı 23 Nisan’ı coşkulu bir şekilde kutladı
Yaşasın 1 Mayıs Alanlardayız!
Bu yazı 10 Şubat 2015, Salı 09:20:17 tarihinde eklendi. 393 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÂLEM BANA BEN DE SANA HAYRAN! -

ÂLEM BANA BEN DE SANA HAYRAN!

Komşumuz Yunanistan’da bir şeyler oluyor.  Yani orada zaten her zaman bir şeyler olup duruyordu da en son yuvarlana, yuvarlana genç bir solcunun kucağına düştü.  Syriza partisi iktidara geldi.  Gerçi yanına en sağdan bir ortak almak mecburiyetinde kaldı ama fark etmez iktidarın güçlü sahibi Aleksis Çipras ve partisidir.

Bizim solcularda bir heyecan, bir ümit ki sormayın. Yunanistan’dan sonra sıra kendilerindeymiş. Fakat zaferi paylaşamıyorlar. Biliyorsunuz bizde bir sürü sol parti var. Çipras bunların hangisine benziyor? Bence bunlar da Yunanistan’da olduğu gibi birleşsinler. Yunan’da da öyleydi birleştiler ve iktidar oldular. Benzeme mevzusuna gelince. Bizim solcularla Çipras arasındaki benzerlik, Ege’nin meşhur balığı Çupra kadar bile yoktur. Yani benzeme bakımından bizim solcular Çupra ’ya Çipras’tan daha çok benzerler.

Neden mi? Nedeni çokta, mesela, bizim Başbakan Davutoğlu Yunanistan’a gittiğinde Çipras kendisinden randevu istemiş, havaalanında bir yerlerde görüşmüşler. Aleksis Çipras “Ak Parti iktidar olduğundan beri sizi izliyorum. Sizden çok etkilendim” demiş. Ya beyler, bizdeki solcular Çipras’ı, Çipras ise bizim iktidarı izliyor. Yani bizim solcular Çipras’ı Çupra izler gibi izliyor. “Şöyle nar gibi mangalda kızarmış Çupralar önümüze gelse de bol zeytinyağlı salatayla beraber…” ama çuprayı bile ızgara getirmek için çaba lazım. İktidar öyle hayal etmekle, bol lafla olmuyor. Bizdeki solculuk hiçbir zaman Avrupa ve Yunanistan’daki solculuğa benzemedi. Oralarda solculuk, “özgürlük, yasaklara son” demektir. Biz de ise solculuk her zaman yasaklar, özgürlüklere kısıtlama demektir.

Tabi, onların özgürlük anlayışı bambaşka. “Eşcinsel özgürlüğü” vesaire.  Ama “Şuraya bir cami yapalım” dendiğinde buralardaki solcular ayağa kalkarlar.  Yine kızlarımızın, başörtüsüyle okullara girmesiyle ilgili bizim solcular adeta çıldırır. Yahu özgürlük sadece sana mı?

Ama Avrupa’da öyle değil işte.  Almanya, Fransa’da camileri her zaman orasının solcuları desteklemişlerdir.  Benim Yunanistan’la da ilgili ümitlerim var. Bugüne kadar ki hükümetler Atina’ya bir cami yapılmasına müsaade etmediler. Hâlbuki bildiğim kadarıyla Atina’da üç yüz bin civarında Müslüman yaşıyor. Bayram namazlarını meydanlarda kılıyorlar. Umulur ki yeni gelen sol anlayış bu zulme bir son verir de oraya da birkaç cami yapılır. Avrupa’da Camisi olmayan tek başkent Yunanistan’ın baş şehri Atina’dır. Yunanistan fert başına ve gayri safi gelir oranına göre Avrupa’nın en borçlu ülkesidir. Gayri safi gelirinin iki katına yakın borcu vardır.

Yüzde otuz civarında gelir kaybına uğramıştır, yani fakirleşmiştir. IMF’ye ve Avrupa banklarına teslim olmuş durumdadır. Bir zamanlar biz de öyleydik. 2008 de dünyada bir kriz olduğunda bizdeki IMF kulisleri derhal hükümete direktif vermeye başladılar. “Derhal IMF ile masaya otur” diye. Tayyip Erdoğan rest çekti. “Bizim IMF ile işimiz yok” dedi ve Türkiye kurtulmuş oldu. Çünkü IMF gibi kuruluşlar o malum dünya çetesinin yan kollarıdır. Onların ellerine düşen iflah olmaz. Sanırım Çipras’ı da etkileyen Türkiye’nin bu tavrı olsa gerektir. Türkiye dünya para bankalarına boyun eğmedi, büyümeye devam ediyor. Yunanistan’da aynı çeteye başkaldırma hevesindedir. Bakalım göreceğiz.

Saygılarımla   

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek