SİZ ÇARLİ’YSENİZ, BİZ DE ERTUĞRUL GAZİ’YİZ -

Bu ülkenin ve bu milletin ne zaman başı birileriyle derde girse, içimizden bir takım kişiler hemen karşı tarafta yerlerini alıveriyorlar. Bu ülkede yaşadıkları halde, bu ülkenin ekmeğini yiyerek suyunu içtikleri, havasını soludukları sokaklarında dolaştıkları halde bu milletin düşmanlarının yanında saf tutmaları, bu millete taş atmaları, laf söylemleri anlaşılır gibi değil. Biliyorsunuz Paris’te bir dergi peygamberimize hakaret ifade eden karikatürler yayınladı. Bu pis tavrı sürekli yapan bu dergiye birkaç Müslümanın kafası çok bozulmuş, baskın yapıp dergiyi çıkaranları kurşunlamışlar. Biz böylesi olayları onaylamıyoruz. Kutsallara hakaretlerin terörle değil, kanunlarla önlenmesini savunuyoruz. Tamam da, böylesi hadiselerde hemen milletimizin inançlarına ve kültürüne küfretme sağanaklarına ne demeli. Bu olayda da birileri hemen “Biz hepimiz Çarli’yiz” naraları atmaya başladılar. Bunu da her zaman yapıyorlar. Ulan siz Çarli’yseniz biz de “Ertuğrul’uz, Sungur Alp’iz, Alper Tunga’yız, Selahattin Eyyubi’yiz, Tarkan’ız, Atilla’yız, Malkoçoğlu’yuz, Kara Murat’ız, Hacı İlbey’iz, Koca Memili’yiz, Ulubatlı Hasan’ız” daha sayayım mı? Sizin zaten “ÇARLİ” olduğunuzu biz zaten biliyoruz. Düşmanlarımızı buralardan kovarken siz bir şekilde buralarda kalmışsınız. Size tavsiyem öyle “biz ÇARLİYİZ” demekle olmaz. Gidin nüfus dairesine nüfusunuza da “Çarli” yazdırın. Yazdırın ki bu sahtekârlık bitsin. Sizi gerçek kimliğinizle tanıyalım. Biz sizi “Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin” sanıyoruz. Mademki Türk değilsiniz, Müslüman değilsiniz. Her fırsatta da bu milletin milli ve manevi değerlerine saldırıp duruyorsunuz, o zaman size “Çarli” adı yakışır. Zaten yakışıyor. “Biz Çarli’yiz” dediğinizde yakıştı, tam da adınızı buldunuz diyoruz. Paris’in göbeğinde Emperyalizm ’in hangi oyunu sergilendi, bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa oda o sömürgeci batının bin bir oyunundan birisi de orada oynanıyor olmasıdır. “Orada öyle bir oyun burada da bir sürü koyun.” Batının senaryolarına figüranlık yapan aptallar. Bütün bu olaylar eminim ki yine de milletimizin ve milleti İslam’ın hayrına olacaktır. Baskılar olacak tenkitler, iftiralar olacaktır. Ama dikkatlerin İslam’a yönelmesine ve İslam’ın araştırılıp değerinin daha geniş kitleler tarafından daha iyi anlaşılmasına sebep olacaktır. Tıpkı New York’ta ki ikiz kuleler hadisesinde olduğu gibi. O hadisenin de bir Siyonist tertibi olduğu tahmin ediliyor. Güya Müslümanları ve İslam’ı karalayacaklardı. Fakat o günden sonra gerek ABD’de gerekse Avrupa’da İslam’ı seçenlerin sayısı daha da arttı. Neden? Çünkü İslam, hiçbir alçağın hiçbir fitnecinin karalayamayacağı kadar parlaktır da ondan. İslam’a ve Müslümanlara saldırı oldukça Müslümanların uyanışı da artıyor. Tekrara ediyorum “Siz Çarli’yseniz bizde Ertuğrul Gazi’yiz.” N. Fazıl Kısakürek’in bir beyiti vardı “Ey düşmanım sen benim ifademsin, hızımsın/Gündüze gece lazım, bana da sen lazımsın.”

Saygılarımla