CHP’nin rakı masasıyla imtihanı -

Ülkemizin en eski ve köklü partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin 6-7 Eylül günleri Olağanüstü Kongresi oldu. (Gerçi, Kılıçdaroğlu Anıtkabir Defterine 4-5 Eylül yazdı ve de sesli bir şekilde de okudu ama biz kongre tarihini 6-7 Eylül olarak hatırlıyoruz. Anıtkabir’den de ona hiçbir itiraz gelmemişti. Belki de Kılıçdaroğlu haklı olabilir.)

Bu kongre esnasında Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada akıllara kazınan en çarpıcı cümlesi “Rakı masalarında CHP’nin tenkit edilmesine müsaade etmeyeceğiz” sözleri oldu. Şimdi, bu cümleyi nasıl anlayacağız?

Kılıçdaroğlu, masaya mı düşman? Masada konuşanlara ve konuşulanlara mı düşman? Yoksa rakıya mı düşmandır?

Birçoklarınca bu sözler rakı düşmanlığı veya alkol karşıtlığı olarak anlaşıldı. Eğer öyleyse, geçmişte CHP az mı mücadele verdi. Ne zaman Ak Parti Hükümetleri alkole birazcık kısıtlama getirmeye kalksa, meclisteki CHP Milletvekilleri ortalığı ayağa kaldırdılar. “Cumhuriyet’in kazanımları elden gidiyor. Bunlar şeriat getirecekler, gerici bunlar.” Bunlara benzer çuval dolusu şamatayı CHP çevrelerinden hep dinledik. Peki, şimdi ne oldu da, Kılıçdaroğlu rakı düşmanı oldu? Sakın şöyle bir şey olmasın? Malum ülkemizde siyasi parti genel başkanlığı diktatörlüğü vardır. Hani “Atın şunu dışarıya” bağırmasından da anlaşılacağı gibi, Kılıçdaroğlu da kendi çapında bir “Diktatörcük” olmaya çalışıyor. Partililerde korkudan ancak kafayı bulunca haykırabiliyorlar, cesaretleri o zaman geliyor. Hani derler ya “Fareye rakı içirmişler, kafayı bulunca yumruğu masaya vurmuş “getirin o kediyi” diye haykırmış. O misal.

Rakı meselesinde en keskin itirazı Muharrem İnce yaptı. Biraz da, Kılıçdaroğlu’nun rakı düşmanlığı “Atatürk karşıtlığı” şeklinde yorumlandığı için. Gerçekten de “rakı masası sohbetleri”  dendiğinde Mustafa Kemal’in “rakılı akşam toplantıları” akla gelir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “rakı masası toplantılarına” itirazı varsa istese de, istemese de bu iş Mustafa Kemal’e gidip dayanır.

Eskiden bu rakı masası toplantılarına İsmet Paşa da itiraz etmiş, Mustafa Kemal’in bir emri için “Bu da mı rakı masasında alınmış bir karardır” deyivermiş idi. Mustafa Kemal de “zaten ben senide böyle bir içki masasında Başbakan yapmış idim” diye karşılık vermişti. Bence içki masalarında alınmış en kötü karar da bu olsa gerektir.”

Uzatmayalım. Zaten CHP’de öyle rakı masalarında kurulan bir partidir. O yüzden rakıyla CHP’yi birbirinden ayırmak mümkün değildir. Onun için Muharrem İnce haklıdır. Kılıçdaroğlu sözünü geri almalıdır. Zaten Anıtkabir’de şaşırması da utancındandır. Saygılarımla.