KÖYDES SEÇİMLERİ YAPILDI
Vali Ekici, cenaze törenine katıldı
Paranoya  Filmiinin Lüleburgaz çekimleri başladı
“AŞI OLMAYI İHMAL ETMEYİN”
Bu yazı 09 Mayıs 2014, Cuma 09:23:25 tarihinde eklendi. 709 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İsmet Paşa’nın özgür basınını özledik! -

İsmet Paşa’nın özgür basınını özledik!

Bizim bir Osman ağabeyimiz vardı “rahmetli” “Osman Yüksel Serdengeçti”. Bu ağabeyimiz “serden geçti” adında bir dergi çıkarırdı.

İsmet Paşa’nın Milli Şeflik yıllarında on bir yılda on sayı çıkarabilmişti. Her baskısının sonunda toplama kararı çıkarılır. Serdengeçti ağabeyimiz içeriye atılırdı.

Osman ağabeyimizin eşinin de adı “İsmet” idi. Çocuğu da olmadığından her zaman şu espriyi yapardı. “Şu iki İsmet’ten çektiğimi hiç kimseden çekmedim. Biri hürriyetimden, diğeri de zürriyetimden etti beni” derdi.

Bir gün yine serden geçti dergisini basıp dağıtmaya başladığında polisler apar topar yakalayıp hapse atmışlar. Hapishaneye girmiş, ranzanın üst kadında kendisine bir yatak göstermişler oraya oturmuş, başını iki ellerinin arasına almış kara kara düşünmeye başlamış. Kendi kendine söyleniyormuş “Yahu Osman nedir bu başına gelenler. Her şeyi yazmak mecburiyetinde misin? Sende şu dönme yazarlar gibi “ağam, paşam, milli şefim” desen İsmet diktatörüne birazcık yağ yaksan olmaz mı ki?” diye düşünürken birden uçmaya başlamış. Kuşlar gibi mapushane içerisinde uçuyor da uçuyor. Bu defada kendi kendine “Hey yavrum Osman çok çileler çektin, vatanın milletin için ne işkenceler gördün ama işte erdin. Bak uçuyorsun. Allah c.c. seni “uçmak” mertebesine erdirdi” diye düşünmeye başlamış. Fakat bu “Evliya” hayali çok uzun sürmemiş. Zira biraz dikkat ettiğinde, alt ranzadaki mahkumun esrar çektiğini, kendisinin de duman altı olduğunu. Esrarın etkisiyle uçtuğunu anlamış. Rahmetli bunu da gülerek anlatırdı.

İsmet İnönü zamanında basın özgürlüğünün zerresini bulamazdınız. Sadece Mason ve dönme gazeteciler çok muteberdiler. Neyzen Tevfik’in şu taşlaması o günlere aittir. “Şu bizim dönme dolap Ahmet Emin/Vatana millete çatmaktadır.

Başımız ağırmaz etsekte yemin./ Vatanı on kuruşa satmaktadır.” Yahudi dönmesi olan Ahmet Emin Yalman Vatan Gazetesi’nin sahibiydi. Fiyatı da on kuruştu. Mason localarını Mustafa Kemal kapamıştı. İsmet Paşa geldi açtı o günün medyası da hemen hemen Masonların kontrolündeydi. Türk milletinden milli ve manevi değerlere saygılı bir şahıs bir gazete çıkarmaya kalktığında, eğer inançlarını sayfalara da yansıtırsa vay haline. Başına gelmeyen kalmazdı. Burada misalini verdiğim Osman Yüksel Serdengeçti ağabeyimiz sadece bir örnek. Anlattıklarımda onun yaşadıklarının binde biridir.

Son yıllarda ülkesine ve milletine ve de milli menfaatlerimize uygun yayın yapan bir basın oluştu. O öteki Masonik ve Siyonist ve de dönme basın bunu bir türlü hazmedemiyor.

Mason ve dönmelerin yayınladığı basın asla Türk basını değildir. Onlar uluslararası bir çetenin medyasıdırlar.

Türkiye’nin gururu Türk Hava Yollarından bir uçağımız Hollanda’da çakılmıştı da Doğan Medyası bir ay hava yollarımız aleyhinde yayın yapmıştı. Bereket artık ihaneti herkes tarafından anlaşıldığından tek yolcusunu bile caydıramadılar.

 

İşte bu Mason ve dönme basın son zamanlarda “Türkiye’de basın hürriyeti yok” diye ortalığı velveleye veriyorlar. Dünyanın başka yerlerindeki aynı çeteye mensup medyayla da işbirliği yaparak Türkiye’yi karalama kumpanyasına girdiler. Kendi iktidarları döneminde, hürriyetin zerresini kimseye tattırmayanlar, şimdi devletimizden “küfür ve hakaret” hürriyeti istiyorlar. Allah c.c. onlardan bu milleti korusun. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek