Bu haber 29 Aralık 2014, Pazartesi 09:15 tarihinde eklendi. 1842 kez okundu.
CHP ile birlikte taşeron kalkacak
Petrol –İş Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, Başkan yardımcısı Ercan Yavuz ve Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerle bir araya gelen Mimar Turabi Kayan işçilerle sohbet etti.
Taşeronun Türkiye’nin ayıbı olduğunu ve CHP’nin iktidara gelmesi ile kaldırılacağını da belirten Kayan; "Taşeron bu ülkenin ayıbı. Alt işveren uygulamasının, yaygın tabiriyle taşeron işçiliğinin, Türkiye pazarına girmesi 1980’lerde olmuştur. 1980’lerin darbe zihniyeti ile Türkiye’ye giren bu uygulama, AKP Hükümeti’nin göreve gelişinin ikinci yılı olan 2003’te, 4857 Sayılı İş Kanunu Taşeron İşçi Çalıştırılması ile yasal olarak düzenlenmiştir.Taşeron, kölelik modelidir, başka bir şey değil. Böyle bir model ancak örgütsüz toplumlarda görülür. Toplum önce örgütsüz hale getirilir, sonra sömürülür. 1980 öncesi neden taşeron gibi sömürü sistemleri yoktu, hiç düşündünüz mü? Türkiye 1980 öncesi çok daha yoksuldu hâlbuki… Bu sorunun cevabı çok net; 1980 öncesi Türkiye toplumu örgütlü bir toplumdu. 1980 darbesi örgütleri yok etti, bugün AKP hükümeti 1980 yasaklarından beslenerek halkı sömürmektedir Türkiye’de dokuz yüz bine yakın taşeron işçisi varken bölgemizde ve değişik bölgelerde binlerce kardeşimiz,sendika üyesi ve 'örgütlendi' diye bedel ödemeye devam ediyor. Bu ülkede bir senede iş kazalarından bin kişi rahmetli oluyor ve bunların yüzde 97'si örgütsüz. Çalışmaktadır. Bizim halkımız sefalet içinde iken sayıları iki milyonu aşan Suriyeli mültecilere AKP çalışma izni vermeye başlamıştır. Soma Kömürleri AŞ'de yaklaşık 2 bin 850 madencinin, işveren tarafından ödeme güçlüğü çekilmesi gerekçesiyle işten çıkarıldığını ve buna benzer işten çıkarılmalar Lüleburgaz’a bağlı iş yerlerinde de yaşanmaktadır. "AKP'nin uyguladığı politikaların getirdiği durum ne yazık ki budur. İşçiler yoksullukla açlık arasında sıkıştırılmamalıdır.En demokratik hakları olan grev kararı bile işçi sınıfının elinden alınmaktadır . Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti yaşanmış, 301 madencimiz hayatını kaybetmiştir. İnsanlar toprağından, bahçesinden kopartılmış, işsizlik, borç batağı sarmalına düşürülmüş, çalışmak zorunda bırakılmıştır. Türkiye’de mevsimlik gezici tarım işçi sayısının kayıt dışı çalışanlar ve çocuklar ile birlikte en az 1 milyonluk bir nüfusu kapsadığı tahmin edilmektedir. sendikaların ve örgütlenme çalışmalarının sistematik olarak zayıflatılması da, işçilerin haklarını örgütlü olarak arayamamasına ve seslerini duyuramamasına neden olmaktadır.” Dedi.
Ertan BAYER
|