3o Mart’tan bu yana Belediyedeki çalışma arkadaşlarını tanımaya başladığını belirten Kesimoğlu, “Biz gördüğünüz gibi Kırklareli Belediyesi Ailesi’nin fertleri olarak aranızdayız. Belediyedeki kadromuzu neredeyse tamamladık. Bundan sonra halkımıza daha iyi hizmet edebilmenin üstün gayreti içerisinde olacağız. Biz çalışacağız size anlatacağız, sizde halkımıza anlatacaksınız. Basın, halkın haber alma ihtiyacını yansız, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getirmek mecburiyetindedir. Ben her bir arkadaşımın aynı anlayışta yayın politikası ve yayın ahlakına sahip olduğunu var sayarak bu düşüncelerimi paylaşıyorum. Burada hafif ince bir ayar var sizde fark etmişinizdir. Maalesef ilimizde çok yakın bir zamanda eleştiri sınırlarını aşan, adeta karalamaya yönelik, hakaret etmeye, iftira atmaya, çamur at izi kalsın politikasının anlayışını yansıtmaya yönelik yayın yapan gazeteler var. Onları sizler biliyorsunuz. Çünkü iki kez tekzip gönderdim o yayıncı kuruluşa. Bu konuyu sizinle paylaşıyorum. Çünkü, niye sessiz kaldığımızı soracak olabilirsiniz. İki kez tekzip gönderdim. Bir kez savcılığa suç duyurusunda bulundum.’’
DEDİKODUYU ASLA SEVMEDİM…
Hayatının hiçbir aşamasında dedikoduyu sevmediğini vurgulayan Kesimoğlu, “Beni yakından tanıyan arkadaşlarım bilirler. Benim dedikodu ile işim olmaz. Bilgi, belge neredeyse ben orada olurum. Bugüne kadar biraz önce sözünü ettiğim medya organı ve onun yayınlarında da gerek şahsımı örtülü bir biçimde alan, gerek belediyemizi hedef alan, benim çalışma arkadaşlarımın şevkini kıran, onları bir anlamda töhmet altında bırakmayı hedefleyen dedikoduları muhatap almıyorum. Ben açık bir adamım söylüyorum. İki kişi ile bana kimse soru sormasın, bana iki bin kişi içerisinde soru sorulsun. Benim anlım bulutlarda, veremeyeceğim hiçbir hesabın içerisinde değilim. Elinde bilgi belge, hukuki geçerliliği olan doküman olan varsa savcılık orda gitsin gereğini yapsın. Dedikodular ile ne benim, ne çalışma arkadaşlarımın şevkini kırmaya kimsenin hakkı yok haddi de değil. Ben onlara şirin gözükmek mecburiyetinde değilim. Öyle bir taraflı yayın politikası güttükleri içinde belediye başkanı olarak yani ev sahibi olarak belediyenin ve etkinliklerimizin olduğu hiçbir yere de o anlayışa sahip arkadaşlarımız giremeyecekler. Bunu ben kendilerine de söyledim ama bir kez daha söylemiş olayım’’ ifadelerini kullandı.
BUKADARINA PES DİYORUM…
Mantalitenin çok önemli olduğunu dile getiren Başkan Kesimoğlu’’ Mesela geçen gün yapılan hakikaten bir iftiradır. Soma faciasının yaşandığı gece benim Bulgaristan’da sazlı sözlü eğlence içerisinde olduğum o malum basında çıktı. Bu kadarına da pes diyorum. Çünkü ben bildiğiniz gibi bu tip konularda duyarlı bir arkadaşınızım. Benden asla böyle bir davranış gelemez bu bir. İki Kırklareli Hareketi Derneği’nde Sayın Tuna Soykan ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Kırklareli’yi konuşuyor ve tartışıyorduk. Hatta bu konu bize geldiğinde Soma faciasının ilk bilgileri geldiğinde müzik yayını kestiren benim. Yanımda yine il başkanım vardı. O arkadaşlarımızdan da teyit edebilirsiniz. Ben o anlayışın ne noktalara vardığını sizin gözlerinizin önönüne sermek için ilk kez somut bir şey söylüyorum. Bundan sonrada muhatap almayacağımı ifade edeyim’’
BU SİZİN VE BİZİM BAŞARIMIZDIR…
Türkiye genelinde bulunan 3 bin 225 belediye içerisinde en çok haberi okunan 8. Belediye Başkanı olduğunu ifade eden Kesimoğlu ‘’Bir sıralamaya tabi tutulmuşuz. Türkiye'de bulunan 3 bin 225 belediye başkanı içerisinden en çok haberi okunan,haberlerde ismi geçen ve takip edilen sekizinci belediye başkanı olarak listeye girdim. Burada böyle bir başarı varsa ben size, mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu başarı hepimizin başarısıdır. Ben sadece bu başarıyı kamuoyu önünde temsil eden bir makamda oturuyorum."
KIRKLARELİ BELEDİYESİ’NDE ADAMI OLANIN İŞİ GÖRÜLÜR DİYE BİR KAVRAM YOK…
Kırklareli Belediyesi’nde adamI olanın işi görülür diye bir kavramın olmadığına vurgu yapan Kesimoğlu’’ Kimin hakkıysa hakkı olanın işi görülür. Arkadaşlarım belediyemizi yönetecekler. Ben bir adım geri çekilerek ormanın bütününe bakacağım. Eğer ben belediyenin mesai saatleri içerisinde orada görev yapacak olursam zamanın nasıl geçtiğini bilemeyiz.’’
BEN YÜZÜMÜ HALKA DÖNECEĞİM…
Halkın içinden geldiğini ve yüzünü halka döneceğini belirten Başkan Kesimoğlu’’ Ben yüzümü halka döneceğim. Ben halkın içerisinden gelen biriyim. Sabah 5 tane 10 tane simit alacağım, gideceğim bir esnaf arkadaşıma simitler benden çaylar senden diyeceğim. Oturacağız, yaptıklarımızı anlatacağız, yapamadıklarımızı neden yapamadığımızı anlatacağız’’ dedi.
BÜYÜK PROJELER İÇİN ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR…
Büyük projeler için zamana ihtiyaçları olduklarını ifade eden Kesimoğlu’’ Büyük projeler ile ilgili zamana ihtiyacımız var. Örneğin, kapalı Pazar yerimizi ben belediyenin kasasından bir lira para çıkmadan ve borçlandırmadan AB fonlarından da yararlanarak ben ilimize nasıl kapalı ve çağdaş bir pazaryeri kazandırabilirim onların takipçisi olacağım. Halkın içinde olacağım her zaman için. Tabii ki gezilerde olacak. Kimi çevreler Kesimoğlu, çok geziyor diyor eleştiriyorlar. Ben doğal bir insanım benimde eksiklerim, hatalarım, zaaflarım olabilir. Asla kastım olmaz. Verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur. Nano teknolojisi ile yapılmışımdır. Üzerimde hiçbir şey durmaz’’
3 KONUYU SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM…
Kesimoğlu’’ Sizinle 3 konuyu paylaşacağım. Bunu birkaç arkadaşım daha fazla işlemem gerektiğini söyledi. Birincisi 2006 yılında parlamentoda terörle mücadele yasası geldi. Onun ünlü bir 6. Maddesi vardı. Eğer o 6. Madde parlamentoya geldiği gibi geçmiş olsaydı, terörist başı Abdullah Öcalan’ın avukatı vereceği iki satırlık dilekçe ile Öcalan’ı 2006 yılında dışarıya çıkarmıştı. Zamanın genel başkanı Deniz Baykal bu konuyu kamu oyu ile paylaştığında ciddi bir hareketlilik yaşandı. CHP’nin dikkati ile ortaya çıkmış bir başarıdır. O maddenin altında da bir tane isim vardır. Kesimoğlu arkadaşınızın ismi vardır. Benim mülkiyeli çalışma arkadaşlarım ile birlikte oluşturduğum çalışma grubunun başarısıdır. İkinci konu. Biliyorsunuz ikinci dönem milletvekilliği dönemimde KCK ile ilgili bir iddia ortaya atıldı. Daha doğrusu savcı iddianameye düzenledi. Dedi ki ‘’Terörist başı Öcalan KCK’nın kurucusu ve yöneticisidir. Fakat mahkeme iddianameyi kısmen kabul etti. Neden, çünkü Oslo’da sözler verildi Öcalan’a. ‘’Eğer sen bize yardımcı olursan biz seni bir vadede önce, oda hapsine çevireceğiz’’ onu yapamadılar, hapisliğini odaya çevirdiler. ‘’Sonra parlamentoda görev yapabilme fırsatı tanıyacağız’’, üçüncüsü de ‘’Ülkenin bir kısmına kısmi özerklik tanıyacağız’’ dediler. Onun için Öcalan’ı koymadılar. Ama yine Kesimoğlu arkadaşınız parlamentoda basın toplantısı ile açık ve aleni olarak savcıları göreve davet etti. Başbakan, MİT müsteşarı ve Abdullah Öcalan hakkında suç duyurusunda bulundu. Ben aklımı peynir ekmekle yemedim. Ama ben yurtsever bir milletvekili olarak, bunu yapmam gerektiğine inandığım için yaptım. Ben nereden bileyim benim arabamın altına bir bomba konmayacağını, karanlık bir yerde beynime iki kurşun sıkılmayacağını. Ben nereden bilebilirim. Ama birilerinin bunu yapması lazım. Birilerinin cesur olması lazım. Mustafa Kemal’den cesur olmayı öğrendim. Ben gereğini yaptım. Bir başka nokta. Hamitabat Doğalgaz çevrim santrali. Yine geçtiğimiz yıl oldu. Doğalgaz çevrim santrali 105 milyon dolara satıldı. Ben bir takım bilgiler edindim. Teyit ettik bilgileri. Bu bilgileri basın toplantısı ile toplumsal bilgi haline dönüştürdüm. Çünkü Hamitabat Doğalgaz çevrim santralinin depolarında 30 milyon dolarlık mazot vardı. Banka hesaplarında da 70 milyon dolar nakit para vardı. Ben bu milletin, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan 100 milyon doların devlete kazandırılmasına aracılık ettim. Basın toplantıları ile soru önergeleri ile suç duyuruları ile kamuoyu ile paylaştım ve o paraların 100 milyon doları Ankara’ya merkez şirkete gönderildi. Bunu neden anlatıyorum. Yani birileri Kesimoğlu’nu dize getirir mi ? Vız gelir tırıs gider. Hiç kimseden de korkum yok. Hiç kimseye verecek hesabım yok. Benimle bu yarışın içerisine girmeye akıl eden insanlar kendileri düşünsünler.’’ İfadelerini kullandı.
BEN KIRKLARELİ’Nİ BÜYÜTMEYE ADAYIM…
Kırklareli’ni büyütmeye ve geliştirmeye aday olduğunu ifade eden Kesimoğlu’’ Atatürk’ün koltuğunda oturan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, bana ‘’Kırklareli’de sana ihtiyacımız var’’ dedi. Atatürk’ün oturduğu koltukta oturan genel başkanıma ‘’Hayır’’ deme nezaketsizliğini gösterecek bir durumum yoktu. Ayrıca, Kırklareli halkı bana iki kez doğmamış torunlarıma taşıyacağım milletvekili olma onurunu verdi. ‘’Bu halka hizmetse makam mevki hiç önemli değildir’’ dedim ve buraya geldim. Bu kez Kırklareli halkı bana bu görevi verdi. AKP ve MHP grubuna mensup yöneticileri beni kutlamaya geldiklerinde birazda mizahi bir şekilde yaklaştım. Dedim ki ‘’Size bir dost tavsiyesi 3 dönem Kırklareli Belediyesi kapalı. Önümüzdeki seçim yüzde 60 ile başlarım’’ dedim. Ben bu işi sevdim. Gerçekten sevdim. Çünkü, milletvekilliği ricacı belediye başkanlığı ise icracı bir makam’’ dedi.
ALT YAPIDA, 60 YIL ARKAMIZA BAKMAYACIĞIZ…
Alt yapı konusunda çok yol kat etmeleri gerektiğini belirten Kesimoğlu’’ Alt yapı sorunumuzu günlük çalışmalar ile çözmektense, bu konuyu radikal bir kararla çözmek gerekiyor. Onun için İller Bankası yöneticileri ile görüşüyoruz. Belli protokol aşamasına geldikten sonra mahalle mahalle, cadde cadde, sokak sokak Kırklareli’nin alt yapı sorununu en az 60 yıllığına çözeceğiz. İller Bankası ile protokolümüzü yaptıktan sonra, oturacağız teknik arkadaşlarımız ile birlikte yerin altında hangi kurumun işi varsa o kurumları davet edeceğiz. Bir iş programı yapacağız. Diyeceğiz ki ‘’Biz bugün bu sokaktayız. 15 gün süre ile buradayız.’’ Alt yapı çalışmalarını tamamlayacağız, yağmur suyu kanallarımız, kanalizasyon giderlerimiz. Üstünü kapatacağız. Asfalt ise asfalt, kilit parke taşı ise kilit parke taşı. Arıca hariç bir tane çivi çaktırmam. Pırıl pırıl bir alt yapımız olacak.’’
KATI ATIK…
Katı atık konusunu çok önemsediğini ifade eden Başkan Kesimoğlu, Kanada’ya bu konu ile ilgili gittiklerini, yine bu hafta içerisinde bu proje için Hollanda’ya gideceklerini söyledi.
Kesimoğlu, çöpün her geçen gün büyüyerek içinden çıkılmaz bir hal olacak sorun olduğunu belirterek’’ Bizim Kızılcıkdere yolunda vahşi depolama alanımız var. Orada sadece gömüyoruz. İçinden gazın çıkması için bacalar konuyor. Oda vahşi depolamanın biraz ıslah edilmiş şekli. Ama, Kanada’daki fabrikada beni büyüleyen bir şey yaşadım. Bir kilo çöp 950 gramı dönüştürülüyor 50 gram çöp kalıyor. 350 gramı organik atık. Onun içerisinden suyu alıyorlar. Arıtıyorlar, kullanma değil içme suyu olarak kullanıyorlar. O kalan posa kompos gübre olarak değerlendiriliyor. Bu atığın içerisinde karbon monoksit gazı var. Onu alıp sanayide kullanmak üzere depoluyorlar. O atığın içerisinde metan gazı zamanla birikiyor. O metan gazını elektrik enerjisine dönüştürüyorlar. En son kalanda küçük bir parça. Çöpün 950 gramı böyle dönüştürülüyor. Etkilenmemek gerçekten mümkün değil. Biz böyle bir tesis acaba ilimize kazandırabilirmiyiz çabası içerisindeyiz’’ dedi.
KATI ATIK TESİSİ İÇİN TEKİRDAĞ VE EDİRNE BELEDİYESİ İLE ÇALIŞMAYI PLANLIYORUZ…
Kırklareli’nin yıllık çöp üretiminin 50 bin ton olduğunu söyleyen Kesimoğlu’’ Bazı görüşe göre 50 bin ton çöp üretimin olduğu yerde böyle bir tesisin kurulması fizıbıl olmayabilir. Bizde Edirne Belediyemiz ile bu konuda işbirliği yapabiliriz. Edirne nüfus olarak bizim iki katımız. Orada da 100 bin ton çöp üretiliyor. İki il olarak yaklaşık 150 bin ton çöp üretilecek. Kurulacak olan tesiste bu çöpün dönüştürülmesine ilişkin bir tesis olacak. Sınırlı bir tesis olabilir. Yada, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir bey bize dedi ki ‘’ Mehmet bey isterseniz bu tesisi Trakya’nın ortasına yapalım’’ dedi.
Oda yaklaşık yılda 650 bin ton çöp demektir. Bunun araştırması içerisindeyiz. Şimdi Amsterdam’da buna benzer bir fabrika var ona bakacağız. Bu arada çeşitli firmalar bu konu ile alakalı bizimle görüşmeler yapıyorlar. Biz önce bir bilgi sahibi olmayı amaçlıyoruz. Biz ortak aklı kullanarak bu soruna kesin bir çözüm getirmek istiyoruz’’
KARAHIDIR KORUSUNU KENT PARK YAPMAYI İSTİYORUZ…
Karahıdır korusunu kiraladıktan sonra Kent Park haline dönüştürmek istediklerini belirten Kesimoğlu’’ Karahıdır Korusu geçtiğimiz dönemlerde Cavit arkadaşım talep etmiş, Bakana gelinceye kadar her şey olumlu, ama sayın Bakan zannediyorum birazda siyasi değerlendirmeler ile olumsuz yaklaşmış. Ama Bakan yardımcısı benim gibi milletvekilliğinden gelen bir arkadaşımız. Biz kendisi ile yüz yüze Ankara’da buluştuk ve görüştük. Kendisinden söz aldım. Başvurusunu yaptık. Önümüzdeki günlerde orayı kiralamaya bakacağız. Eğer sözler tutulursa Karahıdır korusu Kırklareli Belediyesi’ne geçecek. Biz orada bir proje hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Belki etrafına nostaljik bir tren konabilir. Yürüyüş ve bisiklet yolları, kafeteryası, restaurantı, göletteki suyun çeşitli aktiviteler ile daha da renklendirilebileceği ve Kırklareli halkının her gün başvurabileceği toplumsal vaha özelliğini taşıyan bir Kent Parkımız olacak yada Kırk Parkımız olacak. İsim konusuna o zaman bakacağız. Onun takipçisiyiz.
ÖNÜMÜZDEKİ YIL ARMAĞAN BARAJINDAN SUYUMUZU ALACAĞIZ…
İçme suyundaki en iyi kaliteyi önümüzdeki yıl Armağan Barajı’ndan alınacak su ile yakalayacaklarını belirten Kesimoğlu ‘’Şuan suyumuzun kötü olduğunu söylemiyorum. Sadece mangandan kaynaklı bir sıkıntı yaşanıyor. Biz önümüzdeki yıl içme suyumuzu Armağan Barajı’ndan alacağız’’
TERMİNAL BİNASINI TAŞIYACAĞIZ…
Terminal binasını bulunduğu yerden taşımak istediklerinin altını çizen Kesimoğlu’’ Terminal binamızı bulunduğu yerden taşımak istiyoruz. Binamızı Dereköy-Pınarhisar kavşağına taşıyacağız. Tabiî ki devlette ağır ağır hareket ediliyor. Diğer bakanlıklarında görüşüne başvuruldu. 6 Bakanlığın görüşü geldikten sonra terminal binasını projelendireceğiz ve belirttiğim bölgeye terminal binamızı taşıyacağız’’dedi.
Ayrıca Kesimoğlu, belediyeyi ait şantiye binasını da Asilbeyli yolunda bir bölgeye taşıma planları yaptıklarını sözlerine ekledi.
Şantiye ve terminalden boşalacak olan alanın bulunduğu yere ne yapılması gerektiği konusunu Kırklareli halkı ile birlikte karar vereceklerini söyleyen Kesimoğlu ‘’Çeşitli konularda referandumlar yapacağız. Sandık koyacağız ve halkımızın ne istediğini soracağız. Orada bir tek sanayi kalıyor. Orası bir ekmek kapısı ama yeni sanayide yerler var. İki sanayiyi bir sanayide birleştirme projemiz var. Ancak bu uzun soluklu bir proje. 400’e yakın özel mülkiyete konu olabilecek bir mekan var eski sanayide. Tabi biz bu konuyu orada esnaf arkadaşlarımızı ikna ederek zaman dilimi içerisinde yeni sanayiye taşıma düşüncesindeyim.
REKTÖRLÜK BİNASINI BELEDİYEMİZE KAZANDIRACAĞIZ…
Rektörlük binasını belediyeye kazandırmak istediklerini, ancak bir takım sıkıntılar olduğunu belirten Kesimoğlu’’ Rektörlük binası yılan hikayesine dönmüş durumda. Arazi Kırklareli Belediyesi’ne ait. Kırklareli Belediyesi, Kültür Bakanlığı’na tahsis etmiş. Kültür Bakanlığı üzerine yaptığı binayı üniversitenin kurulmasının ardından rektörlüğe tahsis etmiş. Vali Hüseyin Avni Coş zamanında Valilik, Kültür Bakanlığı ve Üniversite Rektörlüğü bir protokol yapmışlar hizmet binası olarak kullanıyorlar. Kampus içerisine rektörlük binası yeni yapılacak. Zannediyorum iki yıla kadar tamamlanacak. O protokolü düzenleyenlere göre Kırklareli Belediyesi’nin hakkı yok. Ama Kırklareli halkının hakkını kesinlikle yedirmem sonuna kadar takipçisiyim. O arazi bu halkın arazisi. Asla müsaade etmem. O binayı da alacağım araziyi de alacağım. Kırklareli Belediye binasını da oraya taşıma kararlılığındayım’’ dedi.
Haber Merkezi
