Kesimoğlu: AKP hiçbir emekçiye hakkını vermiyor

Ertan BAYER -Kesimoğlu’nun açıklaması şöyle “Memur sendikalarıyla süren toplu sözleşme sürecinde AKP yine memura ve memur emeklisine enflasyonun altında zam önerdi: 2014 için de, 2015 için de altı aylık dilimlerde 3+3 zam…Oysa hükümete en yakın Memur-Sen bile, yılın ilk ve ikinci altı ayı için yüzde 6 zam istiyor. Türkiye Kamu-Sen’in isteği altı aylık her dönem için yüzde 10 artış; KESK ise, en düşük memur maaşının 2 bin 340 liraya yükseltilmesini öneriyor. Hükümetin buna karşılık önerisi iki yıl boyunca her altı ayda yüzde 3 artış...  Gezi direnişinden beri herkesi ve toplum her kesimini kendine düşman görmeye başlayan hükümet, işçi ve işçi emeklilerinden sonra, memur ve memur emeklilerinden hıncını da maaşlara az zam yaparak çıkaracak. AKP; “yıllık enflasyon hedefimiz yüzde 5, biz 3+3 ile onun bile üstünde zam veriyoruz” diyor. Peki, ya enflasyon daha fazla olursa, onun da bahanesi hazır. Sanki aksi mümkünmüş ya da bu bir lütufmuş gibi “enflasyon farkı veriyoruz” diyecek. Enflasyon oranında zam demek, “olduğun yerde say” demek, “hiç ilerleme” demek,gelirin gerçek anlamda hiç artmasın, “eve üç kuruş fazla para girmesin” demek… Üç çocuk isteyen Sayın başbakan, işçiden, memurdan, emekliden üç otuz parayı esirgiyor. Oysa, daha yılın yedinci ayında yıllık enflasyon yüzde 8’i aştı. Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Ali Babacan hedeflenen yüzde 5’lik enflasyon oranının tutturulamayacağını kabul etti. Merkez Bankası “pardon” deyip yıllık enflasyon tahminini yüzde 5’den yüzde 6’ya çıkardı. Yakında 7’ye, 8’e, belki 9’a çıkaracak Ama, “kriz teğet geçti” diye övünen hükümet, yine işçiye,memura, emekliye hedeflenen yüzde 5 enflasyona göre 3+3 önerip sonra da “enflasyonun üzerinde zam verdim” diye övünmeye kalkıyor” dedi.

İkinci perdede ne var?

AKP’nin bu hareketinin oyunun ilk  perdesi olduğunu da belirten Kesimoplu “Bu  oyunun ilk perdesi… İkinci perdesi daha trajikomik… Bu oyunun ilk versiyonunu daha geçen ay, işçilerin toplu sözleşmesinde seyretmiştik. İşçilere de dört dönem için 3+3 öneren AKP, daha sonra sanki sıkı bir pazarlık olmuş da Türk-İş’in bastırmasıyla artış yapılmış görüntüsü vermek için ilk yıl yüzde 3+3’ten, 4+4’e çıktı ama, ikinci yıl dilimlerindeki yüzde 3+3’ü değiştirmedi. Seyyanen de 200 lira zam verdi. Türk-İş de buna razı oldu. Bakalım her altı aylık dönem için yüzde 6 zam isteyen Memur-Sen, hangi orana teslim olacak ya da “sıkı pazarlık  sonucu memurlara ne kadar artış sağlamış olacak? Oyunun ikinci perdesinde göreceğiz. Son iki-iki buçuk ayda Türk lirasının değer kaybı yüzde 7’yi aştı, dövizi olanlar oturduğu yerde iki-iki buçuk ayda yüzde yedi zenginleşti… Faiz lobisinden şikayet eden Sayın Başbakan,faizciye de kazandırıyor, dövizciye de…Ama iş çalışana, emekliye gelince hükümet 50-60 liranın hesabını yapıyor.  Bilmiyor mu ki,yapacağı zam zaten vergi dilimindeki artışı bile karşılayamayacak, ele geçen maaşlar artmayacak, tam tersine azalacak…”Dedi.

AKP döneminde emeklilerin  yine açlık sınırı civarında, memurların  yoksulluk sınırının altında kalacağını da belirten Kesimoğlu  açıklamasının “İşte AKP ekonomisi bu: İşçiye, memura, emekliye verirken talkımı; bazıları yutuyor salkımı” sözleriyle tamamladı.