Topçu Baba Derneği’nden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ziyaret
KTSO’dan Milletvekili Sarıçam’a ziyaret
SEÇİM BİTTİ YANKILARI SÜRÜYOR
Bu haber 08 Mart 2024, Cuma 09:28 tarihinde eklendi. 208 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

29 Ekim Kadınlar Derneği’nden 8 Mart açıklaması

Lüleburgaz’da İki dönem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lüleburgaz İlçe yönetiminde başkan yardımcısı ve önceki dönem Belediye Meclis Üyesi olan Sabancılar Optik sahibi Optisyen Burcu Sabancılar’ın Kurucu Başkanı olduğu 29 Ekim Kadınları Derneği Lüleburgaz Şubesi geçtiğimiz günlerde kurulmuştu.
29 Ekim Kadınlar Derneği’nden 8 Mart açıklaması  

 

28 Şubat 2024 tarihinde  ilk genel kurulu yapılan derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda  Burcu Sabancılar, Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine de; 

Emel Gıdık, Binnur Dinç, Sevinç Balcı, Arzu Gezici, Yedek Yönetim Kurulu Üyelerine de Simge Duygu Yurdatapan, Selda Oruç, İlksen Vural, Çiğdem Yaşar, Semah Yaman  seçilmişti. 

Dernek hakkında bilgi  veren 29 Ekim Kadınlar Derneği Lüleburgaz  Başkanı Burcu Sabancılar; “29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ Türkiye çapında 132 kadının bir araya gelmesi ile kurulmuştur. Genel başkanı eski CHP Milletvekili hukukçu ,yazar ve siyasetçi Avukat Şenal Sarıhan'dır. 29 Ekim Kadınları Derneği kuruluş amacı, kadının insan haklarını savunmak, geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci yaratmak, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin gereklerine uygun olarak, yasal planda ve yaşamın içinde kadınların statüsünü yükseltmek, kadın ve çocukları her türlü şiddetten korumaktır. Kadına yönelik şiddet; eğitimden siyasete, iş yaşamından aile yaşamına her alanda kadınları ikincilleştirmenin bir aracı olarak karşımıza çıkıyor.

İktidar, eylem ve işlemleri ile erkek hegemonyasını daha da güçlendirerek, topyekun bir sistem değişikliğine hazırlanıyor. Bu değişiklik girişiminden, antidemokratik, anti laik ve hukuk dışı uygulamalarla kadın-erkek tüm toplum payını alıyor. Ülkemizin dört bir yanında farklı örgütlenmelerle ve geniş kadın dayanışması ile bu gidişe “dur” demek için sesimizi yükseltiyoruz. Derneğimizin amacı, “Dünya ve ülkemiz kadın hareketinin ve Cumhuriyet Devrimlerinin kadının toplumsal yaşama eşit katılımı için açtığı yolu izleyerek genelde insan hakları, özelde kadının insan haklarını savunmak, geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci yaratmak, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin gereklerine uygun olarak, yasal planda ve yaşamın içinde (ev - okul - iş - sosyal - siyasal alanda) kadınların statüsünü yükseltmek, kadın ve çocukların her türlü şiddetten korunması için çalışmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için, bilim, kültür, sanat olmak üzere eğitimde; şiddetin önlenmesi başta olmak üzere kadının yasal hakları için hukukta, kadın emeğinin değerlenmesi için kadın girişimciliği ve kooperatifçiliğin geliştirilmesinde, çalışma alanlarından siyasal görevlere kadın temsilinin artırılmasında kadınların söz , yetki ve karar gücüne ulaşmalarının yolunu açmak için çalışacağız. İtici sorunların parçası olmak için değil, çözümleri bulup uygulamak için yola çıkıyoruz. Kadının eşitlik mücadelesinin, aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve laik mücadelesi olduğunun bilincindeyiz. Bu kavrayışla, başta kadın örgütleri olmak üzere tüm demokrasi güçleri ile ele ele yürümeye kararlıyız. 29 EKİM KADINLARI LÜLEBURGAZ ŞUBESİ olarak tüm kadın arkadaşlarımızı mücadelemizde yanımızda olmaya davet ediyoruz. Sizlerle varız, sizlerle güçlüyüz..” Dedi.

29 Ekim Kadınlar Derneği Lüleburgaz Şubesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar  Günü’nde de bir açıklamada yaptı.

29 EKİM KADINLARI DERNEĞİ’NİN  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü için yayınlamış olduğu ortak basın açıklaması şöyle;

“Medeni Yasa değişikliği ile Kadınlar, kendileri için kurulmak istenen tuzağın farkındalar.

8 Mart 1857 ‘de New York’ta 40.000 dokuma İşcisi kadının, insanca yaşama koşulları için başlattıkları grev, çıkarılan şaibeli bir yangında 129 kadının ölümü ile son buldu. Emeklerinin hakkı için yaşamlarını feda eden bu kadınlar, bütün dünyada, kadının insan hakları mücadelesinin ışığı oldular. Bugün dünyanın her yerinde kadınlar, mücadele kararlılıklarını ifade etmek için alanları dolduruyor. Her ülkede, bitmek bilmeyen kadın eşitsizliği sorunları yeniden gündeme taşınıyor ve iktidarlardan çözümler isteniyor. 

Ülkemiz yönünden de durum farklı değil. Kadınların kendi mücadeleleri ile yasalara taşıdığı haklar, yaşamın içinde karşılık bulmuyor. Kazanılmış hakları tek tek kadınların elinden alınıyor. Kadınlar, eşit, demokratik ve laik bir yaşam için verdikleri yoğun emeğe karşın hala ikincil olmaktan ve haksızlığa uğramaktan kurtulamıyor. Evde, sokakta, işte ve siyasette şiddetin her türlüsünün muhatabı oluyor. Bugünlerde basın, bir günde 7 kadın cinayetinin haberlerini veriyor. Kadınlar, erkek şiddeti ile yaşamdan koparılırken, merkezi yönetim, görevi olan eşitsizliği ve şiddeti doğuran nedenleri ortadan kaldırmak yerine İstanbul Sözleşmesini fes ediyor. Haksızlığa ya da saldırıya uğrayan kadınlar ve kız çocukları adaletten de beklediklerini bulamıyor. 

Ekonomi yönetiminin hataları yüzünden krizler derinleşiyor, işsizlik artıyor.kadınların erkeklere oranla daha az ücret aldığı bilinen bir gerçekken, İşsizlikle birlikte kadının gelir dağılımından aldığı pay, her geçen gün daha da küçülüyor. İş yaşamındaki kadınlar,” yönetim erkek işidir” mantığına kurban ediliyor.

Kız çocukları, 4+4+4 uygulamaları ile eğitimden koparılıyor, Çocuk işçi ya da erken evliliğe terk ediliyor. ÇEDES gibi sözde “değerlerin korunması ve öğretilmesi” adı altında çocuklar, hurafeye ve bilim dışılığa yönlendiriliyor. Çocuklar ve kadınlar, bedenlerinin korunması hakkından yoksun bırakılıyor. Laiklik, kadının insan hakları için bir güvencedir. Bilimsel eğitimden her geçen gün uzaklaşan zihniyet. Tarikat ve cemaatlere teslim edilen eğitim sistemi ile düşünmeyen, sorgulayamayan, hakkını savunamayan, bilimden uzak nesiller yetiştirmeyi hedefliyor. Bu yönetim biçimi, en çok kız çocuklarının eğitim hakkını ellerinden alınıyor ve kadınları eve kapatma, hasta, yaşlı, çocuk bakımında olduğu gibi sosyal güvencesiz bırakıp, şiddete boyun eğdirme çalışıyor.

17 Şubat 1926 da kabul edilen 2002 ‘de kadın mücadelesi ile daha ileriye taşınmış olan Medeni Yasa, yeniden erkek istemlerine uygun düzenlenmek isteniyor. Ortalama 300 TL olan yoksulluk nafakası üzerinden kadın,”aile“olmaktan çıkmış bir kuruma, mahkum edilmek isteniyor. “Boşanma davaları hızlanacak” bahanesi ile erkekler tek bir dilekçe ile adeta “ boş ol “ kolaylığı yeniden getirilmek isteniyor. Kadınlar ise maddi hiçbir güvencesi olmadan sokağa terk ediliyor.  

Kadınların eşit haklara sahip olması, iktidar sorunudur. Bu nedenle yerel ve genel siyasette kadın temsilcinin artırılması için verilen mücadelenin daha da yükseltilmesi gerektiğinin bilincindeyiz.Kadınlar olarak bize kurulmak istenen tuzakların farkındayız. Bu nedenle sadece 8 Mart’larda değil, her gün kararlılıkla ve hep birlikte itirazlarını söylemeye devam ediyorlar. Onlar gücünü, geçmiş yıllarda kadının insan hakları için mücadele eden kadınlardan alıyorlar. Bu güç, umutsuzluğu yok ediyor. Geleceğin aydınlığı ile 8 Mart’ı kutluyor ve ondan öğrenmeye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz . Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu olsun.”

Ertan BAYER

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek