Lüleburgaz’da ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla, Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri yürüyüş düzenleyerek basın açıklamasında bulundular.
Haber; Uğurcan KARAOĞLU
25 Kasım Perşembe günü saat 17.30’da Lüleburgaz Belediyesi önünden başlayan yürüyüş sloganlar eşliğinde Kongre Meydanında son buldu.
Kongre Meydanına ellerinde ‘Ölmek İstemiyoruz’, ‘Susmayacağız.’, ‘Kadın Yaşam Özgürlük’, ‘Kadına Şiddete Dur De’ ve ‘Anne Lütfen Ölme’ yazılı döviz ve pankartlar ile gelen kalabalık burada basın açıklaması düzenledi.
“YARGI ERKEKLERİ AÇIKÇA KORUYOR, KADINLARI İTİBARSIZLAŞTIRIYOR”
Basın açıklamasında; “Evde sokakta, okulda, iş yerinde kısacası hayatın her alanında şiddete maruz kalan biz kadınlar, sürekli ve zorlu bir mücadelenin içindeyiz. Fizik gücümüz, ekonomik gücümüz, sosyal gücümüz yetersiz olduğu için bu mücadelede hep bir adım gerideyiz. Kadın Hakları konusunda yeni kazanımlar elde etmemiz gerekirken biz kadınlar yaşam hakkımızı koruma noktasına geriledik. Doğuştan gelen yaşam hakkımız gasp ediliyor. Milyonlarca kadın sıradanlaşan erkek şiddetinin tehdidi altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Türkiye OECD ülkeleri arasında kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda birinci, küresel cinsiyet eşitliksizliği raporunda ise 153 ülke arasında 130’uncu sırada yer alıyor. Sırf bu sonuçlar bile bu coğrafyada kadının çaresizliğe düşmesine, korkmasına, sinmesine neden oluyor. Şiddet dünyanın her köşesinde var. Dolayısıyla mücadelede bizim işimiz daha zor çünkü bizde yargı mağduru yani biz kadınları değil faili yani erkekleri koruyor. İstanbul Sözleşmesinden imzamızı çektiğimizde biz başımıza gelecekleri düşünüp dururken erkekler zaten kendi lehlerine işleyen yargıdan daha çok yararlanacakları için mutlu oldular. Yargı erkekleri açıkça koruyor, kadınları itibarsızlaştırıyor. Kadına yönelik şiddete, LGBT bireylerine yönelik nefret cinayetlerinde ve çocuk istismarında cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Bu ülkede son 10 yılda 2 bin 534 kadın öldürüldü.” denildi.
“BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”
Basın açıklamasının sonunda; “Kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğruyor ve öldürülüyor. Kendilerini en güvende hissetmeleri gereken yerde evde saldırıya uğruyorlar. Bedeni ve emeği yıllarca sömürülen güven duygusu istismar edilen kadınlarımız şiddet karşısında çaresiz bırakılıyor. İşte tam bu nedenler ile bu korkunç tabloyu değiştirebilecek en büyük kazanımımız İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasını istiyoruz. Sözlü, fiziksel, cinsel her türlü şiddete hayır diyoruz. Bir şiddet haberi daha okumak, haberin konusu olmak istemiyoruz ve bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok.” denilerek basın açıklaması son buldu.