KAPASİTE MESELESİ

İster AKP’li olsun ister CHP’li bir haksızlık gördüğümde karşısında olur, dürüstlük, onur ve haysiyet adına inandığım değerler uğruna tepkimi ortaya koymaktan geri durmam. Bu nedenle koltuğu ve siyaseti, halkı ve ülkesi için değil de şahsi menfaati için kullananlar, karşılarında bizleri bir engel olarak görmüşler, varlığımızdan rahatsızlık duymuşlardır.

CHP Kırklareli - Lüleburgaz İlçe Örgütü’nde  kaynayan kazandan ve yaşananlardan haberdar olanlar, partimizin bunlardan nasıl yara aldığını, nasıl zarar gördüğünü çok iyi bilmektedirler. Bir bayan üyemiz, olan bitenler karşısında, tepki olarak üyelikten istifa etmek için Lüleburgaz İlçe Binasına geldiğinde, üyemizi sakinleştirip, istifadan vazgeçirmek yerine, annesi yaşındaki üyemizin yüzüne “Benim adım Devrim. Özgür’ü de deviririm, sizi de deviririm” diyenler, eylemleriyle, sözleriyle, CHP’ye verdikleri zararın boyutunu hesap edememektedirler.

Partimizi kendi siyasi emelleri için araç olarak görenler! Sizler!

Bu güne kadar sizin yaptığınız seviyesiz siyasete karşı parti zarar görmesin diye hepimiz sustuk. Ama artık bel altı siyasetinizi evimizin içine kadar taşıdınız ailemi (kızımı) arayıp kendinizce tehdit etmeniz, “Oktay’a söyleyin Özgür Kaya’yı beğenmesin, desteklemesin” şeklinde baskı yapma hakkını nereden buluyorsunuz? Bu terbiyesizlikler sabrımın sınırlarını zorlamaya başladı. 2 dönem CHP Lüleburgaz yönetiminde çalıştım, partide benim telefonum yok mu da siz benim ailemi arıyorsunuz. Emre Muhtarla aynı binada oturan kızıma yalanlar ve iftiralar anlatıp gözdağı vermeye çalışıyorsunuz! Siz kimsiniz de insanlara baskı yapma hakkını kendinizde görüyorsunuz?

Bizde bu partide 2 dönem yöneticilik yaptık bu partiye emek verdik… Sizin partimizi düşürdüğünüz durumdan bütün CHP’liler utanıyor. Ama bunun böyle olacağı çok önceden belliydi. Biz yönetimdeyken sizler bizi dışladınız. Çünkü bizler cebimizi doldurmak hevesiyle değil, insan ve vatan sevgisiyle siyasetin içinde olduk.

Bizim yaptıklarımızı hiç hazmedemediniz partide ayrımcılık yaptınız. Biz Alpullu’da halkın yanındayken siz patronların yanında kurdele kestiniz.

Siz Şeker fabrikasını satın alan şirketin avukatlığını yaparken biz karşı da elimizde pankartlarla halkın avukatlığını yapıyorduk.

Biz işten atılan cam işçilerinin yanında onlarla direnişteyken siz işverenin avukatlığını yapıyordunuz.

Bugün partiden ihraç etmeye kalktığınız Özgür Kaya’nın başkanlığı zamanında parti 24 saatin 14 saati açıktı. Partili partisiz herkes kürsüye çıkar eleştirilerini isteklerini söylerdi. Kadın erkek hepimiz kardeş gibi çalışırdık. Kimse kimsenin dedikodusunu yapmaz kimse kimseye yan gözle bakmazdı. Her yerde dedikodu yapıp bizi karalayan sizlerde dâhil kimseyi partiden ihraç etmedik, bir üye daha kazanalım diye çalıştık. Hiç birimiz oğlumuzu kızımızı belediye de işe sokalım diye uğraşmadı, park bahçe ihalesi almadık, paralı pullu akçeli işlerle işimiz olmadı. Sizin paranız bizden çoktu ama biz evimizin ekmek parasından kesip partiye otobüs almak için para toplarken siz bir kuruş bile vermediniz. Biz her bayram köylerde delegelerimizi gezerken siz beş yıldızlı otellerde tatil yapıyordunuz.

Milletvekili seçiminde, belediye seçiminde biz çalıştık referandumda biz çalıştık rekor oylarla hepsini kazandık. Seçimlerden sonra sizde Bülent Metin’in başkanlığında ki yönetimimizi kurduğunuz tezgâhlarla ayak oyunlarıyla düşürdünüz. Önce; atama bir ilçe başkanı getirdiniz onun zamanında yaptığınız delegeyle şımarık zengin çocukları olarak partinin başına geçtiniz. O günden bugüne yaptığınız tek şey partiyi kapatmak, dedikodu yapıp iftira atmak. İlçe binasında tuvaletin yerini bilmeyenler sayenizde makam, mevkii, koltuk sahibi oldular.

Lüleburgaz’dan İl başkanı seçtirdiniz ama seçtirdiğiniz il başkanının yaptıkları Lüleburgaz’ı bütün Kırklareli’ne rezil etti. İnsanları arayıp baskı yapmaktan, yalan söylemek iftira atmaktan zaman bulursanız Kırklareli’ne gidin oradaki partililer, il başkanı için ne söylüyor bir dinleyin. Lüleburgaz’da halkın arasına girin sokağa çıkıp insanlarla konuşun da parti hakkında ne diyorlar dinleyin.

Bel altı muhabbetlerle kadınlar üstünden dedikoduyla siyaset yapmayı bırakın. Özgür Kaya yönetiminin yaptığının binde birini yapın bizde arkanızdan gelelim. Ama sizin parti için çalışmak gibi bir derdiniz yok. Tek derdiniz koltuk kapmak. Siz kendinizi üstün, siz kendinizi elit sayıp her şeyi hakkınız görüyorsunuz, Bircan Özdemir Başkan’ın yaptığı açıklamalara karşı bir cevap vermek yerine, kendisine karşı meydan okur gibi toplu resim çektirip poz verdiniz. Bu gövde gösterinizi neden iktidar partisine karşı gösteremiyor da partimizin içinde gerçekleri dile getirenlere karşı gösteriyorsunuz? Yaptıklarınızla Atatürk’ün partisini rezil ediyorsunuz. Sizin yaptıklarınızdan iktidar ve onun işbirlikçilerinden başka memnun olan yok!

Siz AKP’ye tek kelime söyleyemeyip, CHP’lilere ve zayıf gördüklerinize gözdağı vermeye çalışıyor, yıpratmaya uğraşıyorsunuz. Kadınları, kızları, insanların ailelerini/AİLEMİ telefonla arayıp huzursuz etmeyin, yalanlar söylemeyin! Söyleyecek bir sözünüz varsa partide tüm iletişim bilgilerim mevcut. Bana ulaşın!

Böyle terbiyesizliğin tekrarı durumunda bir dosya hazırlayarak konuyu bizzat genel başkanımıza iletmenin yan sıra hukuki süreci de başlatacağımı bilmenizi istiyorum.

 Saygılarımla.

Oktay GEZİCİ