Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu haber 22 Temmuz 2017, Cumartesi 09:42 tarihinde eklendi. 17870 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Nişasta Bazlı Şeker Nedir?

“ Nişasta bazlı şeker( mısır şurubu şekeri) son günlerin hala en popüler tartışma konusu. Şeker veya sakaroz çoğu bitkinin bünyesinde bulunur.
Nişasta Bazlı Şeker Nedir?

“ Nişasta bazlı şeker( mısır şurubu şekeri) son günlerin hala en popüler tartışma konusu. Şeker veya sakaroz çoğu bitkinin bünyesinde bulunur.

 Fakat bünyesinde ekonomik olarak şeker bulunduran iki bitki vardır: Şeker kamışı ve şeker pancarı. Türkiye’de şekerin ana maddesi şeker pancarıdır.” Yani 1926 da Alpullu Şeker fabrikasının kurulduğu dönemden beri.

Bugün gerçeği gördüğümüzü anlıyorum. Peki, neden o zaman yıllardır pancar ekiminde kota sorunu yaşandı! Ya da yaşatıldı! Kimin çıkarınaydı bütün bunlar. Yazık değil mi bu millete ve bu topraklara..

 

Nişasta bazlı şeker (NBŞ) nedir?

Nişasta glikoz moleküllerinden oluşan birleşik bir şeker. Mısır nişastasının kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde ediliyor. Genellikle sıvı olarak üretiliyor. Nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz da fruktoza dönüştürülüyor. Yani mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerde yüksek oranda fruktoz yani meyve şekeri var.

Fruktoz, tokluk hissi uyandırmıyor. Pancar şekerinin yerini almaya çalışan mısır şurubu insan sağlığına olan etkisi araştırılıyor. Kronik hastalıklara ve kansere yol açtığı ile ilgili araştırmalar mevcut.

Örneğin; Trakya bölgesindeki Alpullu şeker fabrikamız da yıllardır uygulanan kota sorunu kime hizmetti!  Doğal şeker konusunda onlarca belki de yüzlerce yazı yazmama rağmen mesele uzun yıllardır engellendi! Peki bugün gelinen nokta da bölgemizde ölen her 10 kişiden 7 si kanser den ölürken bunun hesabını kim verecek diye sormadan da edemiyorum.

Mısır şurubu, şeker pancarından elde edilen şekerden daha tatlı ama daha ucuz ve taşınması daha kolay. Bu da gıda üreticileri için daha düşük maliyet ve daha yüksek kar anlamına geliyor. Mısır şurubunun içinde yüzde 90’lara varan fruktoz ( meyve şekeri ) bulunuyor. Şeker pancarından elde edilen sakaroz (çay şekeri ) ise yarı yarıya fruktoz ve glikoz içeriyor. Sakkaroz: 100 birim, glikoz 74 birim, fruktoz ise 173 birim tatlılığa sahip.

 

Nişasta bazlı şeker ihtiva eden ürünler

Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünler sanayinde girdi olarak kullanılmaktadır. NBŞ bazı AB ülkelerinde yasaklanmasına rağmen Türkiye’de market raflarında gördüğünüz hemen her üründe yüksek oranda bulunuyor. Yalnızca tat verici olarak değil, nemi çekme özelliği ve gıdaların raf ömrünü uzatmak amacıyla da kullanılıyor. Bir ürünün raf ömrü artıyorsa bilin ki, doğallığı yoktur.  Ya da insana gerekli gıda desteği veremez demektir. Bu gerçeği geç kalmadan öğrenmeliyiz.

Alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde, tat verici olarak meyve suyu sanayinde, tadı artırma ve fermante edebilirlik içinde çikolata şekerleme, tatlılar, bisküvi, dondurma, helva, reçel, marmelat, unlu mamuller sanayinde kullanılıyor. Süt ürünleri, ketçap, mayonez, hazır çorba gibi işlenmiş gıdalarda ve meyve sebze ürünlerinin salamurasında da kullanılıyor.

Bu noktada zaman zaman yaşadığımız “ Kamu spotu” adı altında TV’lerde gösterilen bazı reklamların öğretici ve önemli olduğunu düşünüyorum! Ancak şaşırtıcı veya anlaşılmaz yanı da şurası Örneğin; “ ormanlarımızı ve tarım topraklarımızı koruyalım” denirken aynı devletin diğer uygulayıcısı buna uymayı bırakın bu konuda yok edici olabiliyor!

Dolayısıyla, halkımıza NBŞ Konusunda gerekli ve çok önemli çağrıyı birçok kez yapan Yiğit Bulut ki İktidarın önemli bir sözcüsü olarak doğru söylemesine karşın aynı iktidarın diğer bir yetkilisi ise NBŞ üretiminin kotasını arttırmaktadır. Buna benzer çelişkili açıklamalar ve kararlara son verilmelidir.

 

Oysa bilim adamlarına göre fruktoz masum bir şeker cinsi değil. Kilo almaya, insülin direncini tetikleyerek şeker hastalığına yol açabiliyor. Bu nedenle marketten aldığınız her ürünün içinde şeker cinsinin ne olduğunu inceleyin.

Bu konuda yetişkinler için olumsuzluk söz konusu, ancak çocuklarımız için daha önemli sorunlar olduğu kesin. Bu nedenle okullarda, tüm satış noktalarında aldığımız tüm ürünlerde NBŞ konusuna daha dikkatli olalım. 

 

 

 

 

Bazı ürün paketlerinde mısır şurubuna ” nişasta bazlı sıvı şeker” adı veriliyor; kısaca ”NBŞ” dendiği de oluyor. ABD’de HFCS olarak isimlendiriliyor.( HFCS-55) sakaroz ile aynı tada sahipken diğeri (HFCS-42) daha az tatlıdır. HFCS-55 daha ziyade içeceklerde, HFCS-42 katı gıdalarda kullanılır. Ancak çoğunlukla etiketlerin üzerinde ne kadar fruktoz kullanıldığı belirtilmiyor. Özellikle minik gurmenize yedirdiğiniz her gıdada buna dikkat edin. Onu ıvır zıvır gıdalardan uzak tutun. Mümkün olduğunca evinizde hazırladığınız yiyecekleri verin. Kısacası çocuklarımızı gerçekten seviyorsak bu konuya dikkat edelim.

 

Nişasta bazlı şekerin sağlığa zararları

Tokluk hissi vermeyen, kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şekerin bilinen ve tartışmasız kabul edilen en önemli etkisi, beyinde tokluk hissini uyarmıyor olması. Tıp otoriteleri, fruktozlu gıda ürünlerinin şişmanlatıcı etkisi üzerinde hemfikir. Bağımsız bilim adamları, fruktozun obeziteye ve metabolik sendroma yol açtığını ileri sürüyor.

Glikoz, vücudun tüm hücrelerinde kullanılırken fruktoz sadece karaciğer için gerekli ve bu miktar 15 gram kadar. Fazlası, ürik asit düzeyini yükseltiyor, obezliğe, karaciğerde ve diğer iç organlarda yağlanmaya ve devamında pankreas kanseri, kalp hastalıklarına, diş çürümesi, depresyon, böbrek, gut, tansiyon, migren, varis gibi hastalıklara yol açıyor. Yağlanma sonucu oluşan metabolik sendromla; siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu( karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı da gitgide artıyor. Taşsız safra kesesi iltihabı, akut pankreatit tablolarında da artış var. 

Kısacası toprağımıza, suyumuza ve havamıza daha çok sahip çıkmalıyız! Aksi taktir de bize kimse sahip çıkmaz ve önümüze konan her şeyi sorgulamadan tükettiğimiz sürece de yok oluruz.

 

Saygılarımla..

Hakan Dedeoğlu - Lüleburgaz

 

 

( Kaynakça; Pankobirlik dergisi 8. Eki )  

 

 

Yazdır Paylaş
ETİKETLER :
Diğer Haberler
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek