CHP’de gündem 15 Temmuz oldu

CHP İlçe Başkanı Özgür Kaya haftalık gündem toplantısında yaptığı açıklamada, “Maalesef ülkemizin gündemi FETÖ. Ülkemizde rahat bir nefes aldığımız, ülkemizde sorunun olmadığı, terörün olmadığı, Cumhurbaşkanından, Başbakandan, hükümetten dolayı bir sorunun olmadığı bir güne hasret kalarak 16.yılı doldurduk. Ve dün de 15 Temmuz Darbe Girişiminin 1.yılını doldurduk. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin 81 ilinde 80 milyon insan sokakta dediler. Ama biz anlamadık 80 milyon sokaktaysa televizyonlar kime yayın yaptı. 81 il dediler ama biz Ankara ve İstanbul dışında başkada il görmedik. Enteresandır ilçelerde yapılan organizasyonlarda, organizasyonun öz sahibi olarak kaymakamlıklar, illerde yapılan organizasyonlarda da organizasyonun öz sahibi olarak Valilikler görevliydi. 15 Temmuz’da bir bayram kutlaması yapmaya çalışanlar genelgeyle, talimatla, baskıyla 15 Temmuz’da meydanları doldurmaya çalıştılar. Bazı yazarlar, 15 Temmuz’u, 9 Temmuz’un karşısına koymaya çalıştılar. 9 Temmuz Maltepe mitingiyle 15 Temmuz’u karşı karşıya getirip ülkedeki bölünmüşlüğü arttırmaya, zihinlerde insanları bölmeye gayret ettiler. Oysaki biz 15 Temmuz’da da, geri kalan 364 günde de aynı şeyi söylüyoruz. Ne olursa olsun kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, ne olursa olsun kimseye farklı gözle bakmayacağız, 80 milyon kardeşi bu ülkenin vatandaşı olarak seveceğiz.

“FETÖ’cü siyasiler ortaya çıkarılmalı”

Ancak 1.yılı dolduğundan bazı cevaplanmamış sorular ortaya çıkıyor. Bu soruların cevabı verilmeden 15 Temmuz Bayramını bu millet hissedemez. Bu soruların cevabı verilmeden 15 Temmuz Demokrasi Bayramı olmaz. Nedir o sorular? O sorular; Binlerce insanı devlet kademesine yerleştiren, binlerce öğretmeni, polisi, askeri devlet kademesine yerleştiren ve sonrada 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan bu FETÖ Terör Örgütünün siyasi ayağı kimlerdir? Bu memurları, görevlerine yerleştiren kimlerdir. Onların karar namesine imza atan siyasiler kimlerdir? Siyasiler içerisinde, milletvekilleri, belediye başkanları içerisinde bylock kullanan kimlerdir? Bylock ile talimat alan kimlerdir? Hatırlayın 15 Temmuz’dan sonra o zamanki İçişleri Bakanı Efkan Ala bir açıklama yapmıştır. 81 ilin 76’sının polis müdürü, emniyet müdürü FETÖ’cüdür. Peki bu 76 FETÖ’cü polis müdürünün imzasını atan, karar namesini imzalayan siyasetçiler kimdir, bunların FETÖ Terör Örgütü ile bağlantısı nedir? Bu soru cevaplanmadan 15 Temmuz herkesin kafasında bir soru işareti olarak kalacaktır. Bu soru işaretinin olduğu yerde de Bayram olması mümkün değildir. Tüm Türkiye’de durum bu iken geçtiğimiz hafta Kırklareli’nde Lüleburgaz’da da FETÖ Terör Örgütü ile ilgili bir operasyon yapıldı, gözaltına alınmalar oldu. Bu gözaltılar da tanıdığımız bildiğimiz isimlerin yakınları da gözaltına alındı. Bu kişilerin çoğu AKP’ye yakın ve AKP içerisinde siyaset yapan insanlar. Peki bu kişilerin akrabaları gözaltına alınırken, Kırklareli’nde FETÖ’cü olan siyasiler kimdir? Kırklareli’nde bylock kullanan siyasetçiler kimdir? Kırklareli’nde en yakın akrabaları, hatta eşleri bile FETÖ operasyonundan gözaltına alınan ancak kendisine dokunulmayan siyasetçiler kimlerdir? Bu soruların 1 yıl içerisinde cevaplanmış olması lazım.

“FETÖ’yü ülkenin başına getirenlerin Allah belasını versin”

Aradan 1 yıl geçti 249 Şehit’in kanı yerde duruyor ve hiç kimse bunları açıklamıyor. FETÖ Terör Örgütünü besleyenler, büyütenler, birlikte yola düşenler, aynı yağmurda birlikte ıslananlar bugün FETÖ’yü bu ülkenin başına bela edenlerin Allah belasını versin diyor, bizde Amin İnşallah diyoruz. 10 yılı aşkın bir süredir askeriyede ordunun içersinde operasyon yapan, komutanların kademe atlamasını engellemeye çalışan, ordu içersinde kendi mensuplarını yükseltip önemli noktalara getirmeye çalışan bu FETÖ Terör Örgütünün yaptığı düzenlemelere yüksek askeri kararlarında imza atan kimse, FETÖ’cülerle kim ortaklık yaptıysa Allah onlarında belasını versin. Bu sorulara cevap vermeden halkımızın bir tarafı hep kırık kalacaktır ve 15 Temmuz kutlamaları maalesef devlet zorlamalarıyla yapılacaktır. Oysaki Demokrasi Bayramının bütün milletçe hep birlikte kutlanması lazım. Bütün milletin demokrasiye, vatana sahip çıkması, hep birlikte el ele, gönül gönüle kutlanmasıdır. Bir şeyi özellikle karıştıralım diye gayret sarfediyorum. 15 Temmuz darbe girişimini planlayan, uygulayan veya gerçekleştirmeye çalışanlar 15Temmuz’da sokağa çıkarak bu senaryoyu durdurmaya çalışanları aynı kefeye koymaya çalışıyorlar ama biz asla aynı kefeye koymayacağız. 15 Temmuz’da sokağa çıkan halk bizim halkımızdır. 15 Temmuz’da darbe girişimini durduran bizim komşumuzdur, bizim arkadaşımızdır ve biz sonuna kadar onların arkasındayız. Biz o 249 Şehit’in sonuna kadar yanındayız. Ama biz asla o 249 Şehit’i öldüren kurşunu sıkanın yanında olmayacağız. Ona o talimatı verenin yanında olmayacağız. Bütün bu 15 Temmuz kurgusunu yapan bu bir senaryoysa bu senaryoyu uygulayanların yanında asla olmayacağız. Kemal Bey’in dediği gibi iki tane 15 Temmuz var. Bir Halkın 15 Temmuz’u, iki saray’ın 15 Temmuz’u. Biz halkla birlikte halkın 15 Temmuz’unun yanındayız. Ama asla Sarayın 15 Temmuz’unun yanında olmayacağız. Ve nitekim bu sarayın 15 Temmuzcuları üstünden 1 yıl geçmesine rağmen OHAL’i kaldıramadılar. Ve bugün OHAL’i uzatmak için toplantı yapıyorlar. Olağan Üstü Hal nedir arkadaşlar? Olağan Üstü Hal normal koşullarda ülkenin yönetilemediğini gösterir. Devletin ve ekonominin yönetilemediğini ve olağan üstü tedbirlerin alındığını gösterir. Bunun sonucunda hükümet şunu itiraf etmektedir. Artık ülke normal değildir. 15 Yılın sonunda biz ülkeyi anormal bir duruma getirdik ve bu anormal durumu yönetebilmek için bizim OHAL’e ihtiyacımız var. Bu yönetememenin en büyük göstergesidir. Ve bu OHAL’de hiçbir FETÖ’cüyü yakalayamayan ve FETÖ’nin siyasi ayağını ortaya çıkartamayanların o görevde durması hak değildir, zulümdür. Bu zulüm’ün acilen bitirilmesi lazım. Bu ülkeyi yönetebilen kadroların, bu ülkeye sahip çıkan kadroların, FETÖ ile mücadele eden kadroların ve tüm terör örgütleriyle mücadele edebilecek vatansever, yurt sever kadroların, yani Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının acilen iş başına gelmesi gerekmektedir. Bugün ülkenin tek çıkışı ve tek kurtuluşu budur.”diye konuştu.

Cüneyt ÜNLÜSOY