Vatan Partisi’nden “Adalet Yürüyüşü” açıklaması

Dün Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Binasında yapılan basın toplantısına Vatan Partisi Kırklareli İl Saymanı Hüseyin Baskın, İl Yönetim Kurulu Üyesi Servet Şenyiğit ve Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Sekreteri Mustafa Karakaya katıldı.

Vatan Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanlığınca Adalet Yürüyüşü hakkında yapılan basın açıklamasında şunlara yer verildi;

Kılıçdaroğlu CHP’nin bonzaisi

“Kılıçdaroğlu, CHP örgütünü HDP/PKK ile ittifaka hazırlıyor. Yürüyüş, gerçek yüzünü gösterdi. En sonunda planlandığı gibi CHP yönetimi HDP/PKK’ya kavuştu. Kucaklaştılar ve kol kola girdiler. Atlantik medyasında CHP ile HDP/PKK’ya kavuştu. Kucaklaştılar ve kol kola girdiler. Atlantik medyasında CHP ile HDP/PKK’nın kucaklaşmasını gösteren tek bir fotoğraf, tek bir haber yok. Çünkü bu resim, gizlenmesi gereken, utanılacak bir resimdir.

Devamı 2’de

PKK ile HDP tek örgüttür

HDP ile PKK’yı bilerek birlikte yazıyoruz. Çünkü PKK ve HDP diye iki ayrı parti yoktur. İkisi tek partidir. HDP, PKK’nın yasal koludur. PKK/HDP’nin tek programı vardı; herkesin bildiği program. Tek merkezi vardır; Kandil. Tek örgüt vardır, o tek örgütte herkesin kendi görevleri vardır. Belirleyici eylemleri terördür. HDP, bu terörün tedarikçiliğini yapar, eleman bulur, ortam sağlar, istihbarat toplar vb. Birlikte yaptıkları iş Mehmetçiğe ve polisimize kurşun sıkmak, Türkiye’nin altına mayın döşemek, ABD emperyalizmini davet etmektedir. HDP’yi PKK’dan kopartmak mümkün değildir, o zaman HDP kalmaz. PKK’nın temizlenmesi mümkündür. Türk Ordusu, Polisi, Köy Korucusu bu görevi başarıyla yerine getirmektedir. HDP, koluna girilecek parti değildir. Anayasa ve yasalara göre kapatılması gereken partidir.

PKK tarihinde dönüm noktası

CHP’nin HDP/PKK ile kol kola yürüyüşü, DETÖ yanında HDP/PKK’yı kurtarmak içindir. “Adalet bitmiştir”, “Herkese Adalert”, “Bu yürüyüş Selahattin Demirtaş’ın çığlığıdır”, “105bin kamu görevlisi görevlerine dönsün” gibi sloganlar, yürüyüşünün amacını ortaya koyuyor. Bu yürüyüş, PKK’nın tarihinde bir dönüm noktasıdır. PKK, ilk kez Türkiye’nin ana muhalefet partisi ile kol kola girmiş, Ankara-İstanbul yolunda yürünmektedir. Güneydoğu’da hendeklere gömülen, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ağır kayıplara uğrayan, Türkiye’de hapishanelere atılan, kandırılan elemanları teslim olan, dağa götürdüğü adam sayısı hızla düşen, Rusya- İran- Suriye- Irak gibi ülkelerle karşı karşıuya gelen PKK, şimdi CHP’nin kollarında ayakları üzerinde durma çabasındadır, hatta yürümektedir.

İstikamet Cumhurbaşkanlığı seçimi

Yürüyüşün hedefi, HDP/PKK ve FETÖ’yü kurtarma amacının ötesindedir. Bu yürüyüş, CHP’nin HDP/PKK ve FETÖ ile hükümet kurma sevdasıyla yapılıyor. Koalisyonun ortakları arasında Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun AKP’si bulunuyor. AKP içindeki FETÖ, bu yürüyüşü şu anda ancak içinden alkışlıyor. Ama fırsat doğunca, meydana fırlayacaklardır. CHP’nin “Mağdurlara dayanarak iktidara gelme” diye ilan ettiği plan uygulanmaktadır. Planı CHP ilan etti ama planın kendisi CHP yönetimine ait değildir, Washington – Tel Aviv patentlidir. “Mağdurlar” dedikleri, FETÖ ve PKK/HDP örgütlerinin terör suçluları ve yandaşlarıdır. Bunu gizlemiyorlar. Türkiye’de “mağdur” diye maskelenen başkası yok zaten.

CHP örgütünü uyuşturucuya alıştırmak

CHP yönetimi ABD siyasetine sımsıkı bağlanmış gözüküyor. CHP’nin genel başkan adayı olarak adı geçenler de farklı değiller. CHP’de ayak oyunları dışında bir siyaset gözükmüyor, Türkiye’nin geleceğine yönelik bir görüşe, bir tartışmaya rastlanmıyor. Hiçbir uyarı CHP yönetimini caydıramıyor. Tek sorunları, CHP tabanını HDP/PKK ile ittifaka nasıl ikna edecekler. Gerçi, 2015 yılından beri bu konuda hayli mesafe aldılar. HDP’yi Meclise sokarak AKP iktidarına son verme iddiası iki kez ağır yenilgiye uğradı. ABD’nin FETÖ eliyle tezgahladığı 15 temmuz darbesi de yerle bir oldu. Ama ısrar devam ediyor. Yenilgilere rağmen, CHP yönetiminin kazancı, CHP’nin HDP/PKK ittifakına alıştırılmasıdır. Yollar aşınmıyor ama CHP’deki vatanseverlik aşınıyor. CHP örgütlerine ve tabana bir tür uyuşturucu verilmektedir. Bu yürüyüş, CHP’nin bonzaisidir. Tarih böyle yazacaktır.

ABD’nin öncelikli meselesi, Türkiye’de iç cepheyi bozmaktadır. İktidar umutları yok, ama kargaşalık tezgâhları var. İktidar planları da o kargaşalık ortamının getireceği olanaklara bağlıdır. Yürüyüşün zamanlaması, ABD ve İsrail takvimine uygundur. Sözümona Kürdistan’da bağımsızlık referandumu yapılacağı ilan edilmişken, ABD ve İsrail Türkiye’nin iç cephesini zayıflatmak amacıyla taarruza geçmiştir. CHP, burada karar veren değil kararları uygulayan konumundadır. ABD, stratejik piyonu PKK’nın kullanım süresini CHP sayesinde uzatmaktadır. İsrail, Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu öncesinde bölgedeki en önemli aleti PKK’yı yine CHP sayesinde elinde tutabilmektedir. CHP, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığını AKP’nin elinden kapma başarısını göstermiştir. Yeni Eşbaşkan ABD’ye hayırlı olsun!

Yüzde 49 yüzde 19’a düştü

CHP’nin yüzde 49 hesabı şuanda yüzde 19’a düşmüş bulunuyor ve bu gidişle yüzde 9’a kadar düşer. CHP’yi ABD de kurtaramaz, İsrail de kurtaramaz. Çünkü Türkiye’de CHP+PKK/HDP+FETÖ+Abdullah Gül-Davutoğlu Koalisyonu kurulmasını kabul edecek bir halk bulunmuyor. Bu nedenledir ki, Atlantik medyası o kol kola fotoğrafları yayımlamıyor. ABD-İsrail’in planı, bir başarı planı değil, utanılacak bir plandır.

AKP’nin rakibi var

AKP liderleri, kol kola CHP+ HDP/PKK’nın fotoğrafına bakarak kıs kıs gülüyorlar. Cumhurbaşkanı seçimini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan AKP sevinç içindedir. Ama onların umutlarını bozacak bir millet var. Vatan Partisi ve vatansever olan güçler, AKP’ye rakip olacak iktidar seçeneğini üretiyorlar. Türkiye sahipsiz değildir. Vatan Partisi artık Türkiye için biricik çözümdür ve görevinin başındadır.”denildi.

Cüneyt ÜNLÜSOY