CHP Kırklareli Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, Türkiye’de ilk kez eğitim planlamasının vakıflara devredildiğini belirtti.
“ TBMM’de AK Parti oylarıyla kabul edilen maarif vakfı kanun tasarısı ” hakkında basın açıklaması yapan Milletvekili Gündoğdu “AKP çıkardığı “maarif vakfı kanun tasarısı ” ile ilk kez eğitimin planlanması vakıflara devrediliyor… Eğitimde yeni bir paralel yapı kuruluyor…
Yapılan düzenlemeyle, eğitimin planlanması, eğiticinin yetiştirilmesi, anaokulundan üniversitelere, yurt ve pansiyon açılımından burslara kadar çok geniş bir yetki vakıflara devrediliyor.
Bugün, Millî Eğitim Bakanlığı içinden cemaati temizleyelim, cemaatlerin açtığı okulları ortadan kaldıralım derken Maarif Vakfı Yasa Tasarısı'yla yeni bir paralel yapı kuruluyor.
Bu tasarı ile yurt içi ve yurt dışındaki, kamuya ait varlıklar bedelsiz olarak vakfa devredilecek. Vakıf eğitmenini kendisi yetiştirebilecek. Vakfın bulunduğu şehirde başka kamu kurumu okul açamayacak.
Kuruluş aşamasında vakfa Millî Eğitim Bakanlığının kendi bütçesinden 1 milyon Türk lirası aktarılacak. Yönetim, 7 kişilik kalıcı yönetim, 4'ü Cumhurbaşkanı, 3'ü Bakanlar Kurulu olmak üzere, siyasetin ta kendisi tarafından atanacak. Vakfın merkezi Ankara yerine İstanbul olacaktır.
Tasarı ile vakıf tüm yurt dışı eğitim öğretim faaliyetlerinde tek belirleyici olacaktır ve Millî Eğitim Bakanlığının önüne geçecektir.
Yasanın içeriğinde mütevelli heyetinin 72 yaşına kadar görev yapabilecekleri ibaresi devlet ciddiyetiyle ölçüşemez niteliktedir. Yaşı 30 olan bir mütevelli heyeti, atanan bir kişi tam kırk iki yıl bu vakıfta görev yapacaktır. Yani siyasi kontrol, bu yapıdaki siyasi erkin etkinliği âdeta mütevelli heyetindeki kalıcı üyeler ölene kadar devam edecektir.
Ayrıca tüm bunlara ilave vakfın mütevelli heyeti üyelerine diplomatik pasaport verilecektir.
Milletvekillerinin diplomatik pasaport hakkı dört yılla sınırlıyken saraya bağlı vakıftaki mütevelli heyetinin diplomatik pasaport süresi 72 yaşına kadar olacaktır.
Ne yazıktır ki artık 13 yıllık AKP iktidarları sonucunda eğitimin planlanması başta TÜRGEV olmak üzere, İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER, Zehra Vakfı, Ensar ve Birlik vakıflarının güdümüne ve yönlendirmelerine bırakılmıştır.
13 yıldır en çok bakanın değiştiği Bakanlık olan Milli Eğitim Bakanlığı eğitim sistemini "YAZBOZ" ötesinde ne yazık ki "YIKBOZ" haline getirmiştir.
13 yıldır uygulanan sistemsizlik ve kafa karışıklığından çocuklarımız, gençlerimiz velilerimiz olumsuz etkilenmiş, eğitim emekçilerimiz tam bir kargaşanın içine sürüklenmiştir.
Genç beyinler sulandırılmış, sarsılmış geleceğimizi emanet edeceğimiz gençler 13 yıldır kurulamayan, kurulmak istenmeyen çarpık yapıda adeta heba edilmiştir.
Eğitim sistemindeki çöküş ve yok oluş ülke geleceğini tehdit eder boyutlara gelmiş, aklın ve bilimin önderliğinden uzaklaşılmıştır.
Sosyal devlet ilkesi eğitim ve öğretimi devletin başta gelen ödevi olduğu ve devletlerin tüm vatandaşların eşit imkânlar içinde, bilime dayalı, yaratıcı, barışçı, laik ve demokratik eğitim sağlama görevi olduğu görmezden gelinmektedir” dedi.
Gökhan KAN