Lüleburgaz’ın en eski sakatat ustalarından biri olan 60 yaşındaki Tuncer Çetin, bugün sadece bir işletmeci değil; babasından aldığı mesleği yarım asırdır yaşatmaya çalışan, geçmişle bugün arasında köprü kuran bir emek ustası…
Onun hikâyesi, bir dükkândan çok daha fazlasını anlatıyor: Bir ailenin geleneğini, babaya duyulan saygıyı, mesleğe verilen emeği ve yıllarca hiç eksilmeyen bir bağlılığı…
ÇOCUK YAŞTA BAŞLAYAN BİR ÖMÜR BOYU EMEK
Tuncer Çetin’in hikâyesi, henüz 7–8 yaşındayken başlıyor. Babasının sabahın erken saatlerinde uyandırıp işe götürmesiyle bu mesleğe adım atan Çetin, o günlerin heyecanını bugün bile hatırlıyor: “Sabah 5’te yola çıkardık. Küçüktüm, o saatte çalışmak bana çok garip gelirdi ama zamanla öğrendim. Öğrendiğim her şey babamdan kaldı.”
1972’den bu yana mesleğin başında olan Çetin, bu işin kendisi için bir geçim kaynağından çok daha fazlası olduğunu söylüyor. “Bu iş bizim ailemizin izidir. Babamdan kalan bir miras gibi taşıyorum.” sözleri, yılların emeğini özetliyor.
BABA-OĞUL AYNI TEZGAHTA: MİRAS YAŞIYOR
Bugün işletmeyi oğlu Mustafa ile birlikte yürüten Tuncer Usta için bu birliktelik ayrı bir anlam taşıyor.
“Babamla başladığım işi şimdi oğlumla sürdürüyorum. Bu, insanın yaşayabileceği en güzel duygulardan biri.”
11 Kasım 2024’te açılan yeni dükkân onların üçüncü kuşak temsilcisi olma yolunda attığı yeni bir adım. Küçük bir mekân olsa da, günlük taze ürünlerle dolu ve her daim mis gibi bir çorba kokusuyla karşılıyor müşterilerini.
TÜM LEZZETLERİN ORTAK NOKTASI: DOĞALLIK VE EMEK
Menüde kelle paça, işkembe, baharatsız köfte, kuru fasulye ve pilav gibi birçok lezzet yer alıyor. Tüm ürünler doğal kemik suyuyla, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan hazırlanıyor. Tuncay Usta bu konuda oldukça net: “Bizde kötü bir şey yok. Hiç katkı maddesi kullanmayız. Midede rahatsızlık yapan bir ürün çıkmaz bizden.”
Dükkânın küçük olması bir dezavantaj gibi görünse de, onlar bunu avantaja çevirmiş:
“Az malzeme çıkarıyoruz, her gün taze yapıyoruz. Beklemiş ürün yok bizde. Tazelik bizim için şart.”
ESKİNİN UNUTULMAZ LEZZETİ: HAYRABOLU TATLISINI LÜLEBURGAZ’A GETİREN İSİM
Bugün herkesin severek tükettiği Hayrabolu tatlısı, aslında Lüleburgaz’da 90’lı yıllarda neredeyse hiç bilinmiyordu.
Tuncer Çetin, bu tatlıyı ilçeye ilk getiren kişi olduğunu söylüyor:
“O zamanlar kimse bilmiyordu. Biz denemeye başladık. Hindistan cevizi bile koyuyorduk başlarda. Sonra herkes sevmeye başladı. Şimdi vazgeçilmez oldu.”
YOĞUNLUK PAKET SERVİSE TAŞTI: TALEP YETİŞİLEMİYOR
Yemeksepeti, Getir ve Trendyol üzerinden paket servis veren işletme, yoğunluktan dolayı çoğu zaman siparişlere yetişmekte zorlanıyor. Bu nedenle yeni personel arayışı devam ediyor.
Hatta Bulgaristan’a bile kelle paça gönderiliyor. Özel paketlemelerle yapılan bu gönderimler, lezzetin sınır ötesine ulaştığının en güzel göstergesi.
ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTA DURAN BİR ESNAF MİRASI
Tuncer Çetin, bu sektöre ilk girdiklerinde karşılaştıkları önyargıları unutamıyor. Yıllar içinde pek çok dükkan açıldı, kapandı; fakat onlar, kaliteyi hiç düşürmedikleri için ayakta kalmayı başardı.
“Bizim kadar temiz ve iyi sakatat yapanı görmedim.” diyen Tuncay Usta, bu özgüveni yılların emeğine, titizliğine ve müşteri güvenine dayandığını söylüyor.
EN DUYGUSAL AN: BABASININ ESKİ DOSTLARININ ZİYARETİ
Belki de bu uzun yolculuğun en unutulmaz anı, pandemi sonrası yaşandı.
Tuncer Usta’nın babası Mustafa Çetin, pandemi döneminde hayatını kaybetmişti. Bir gün Çiftlikköy’den babasının eski arkadaşları, habersizce dükkâna geldi. Babasının yaşadığını sanıyorlardı.
Gerçeği öğrenince gözyaşlarına boğuldular. O an dükkânda yıllar bir anda geri geldi.
“Babam gerçekten bir iz bırakmış. O arkadaşlarının üzülmesi, bizi hatırlaması bizi çok duygulandırdı. İnsan ister istemez geçmişe gidiyor.”
Bu anı anlatırken bile sesi titriyor Tuncer Usta’nın…
YENİ HEDEF: MÜMİN ARDA PASAJI’NDA FARKLI BİR KONSEPT
Yakında Mümin Arda Pasajı’nda yeni bir dükkân açılacak. Bu kez menü daha farklı olacak: hamburger, balaban köfte, özel sunumlu tabaklar…
“Balaban köfteyi Lüleburgaz’a en doğru şekilde tanıtmak istiyorum.” diyor Tuncer Çetin. Bu yeni yer, hem aile geleneğinin devamı hem de yeniliklerle büyüyen bir adım olacak.
BİR AİLE, BİR MİRAS, BİR LEZZET KÜLTÜRÜ
Bugün sektörde “en eski biz kaldık” diyen Çetin ailesi, yıllardır aynı titizlikle çalışıyor. Lezzetin sırrı ise çok net:
Doğallık, emek, katkısız ürünler ve ustalık…
Tuncer Çetin, 50 yılı aşkın süredir her sabah aynı heyecanla dükkânını açıyor. Çünkü o, sadece yemek yapmıyor; bir kültürü yaşatıyor, babasının izini taşıyor, oğluna bir miras bırakıyor.
Ve bu mirasın tadına bakan herkes, o emeğin samimiyetini hissediyor.
Deva Erkek