Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yürütülen “Gençlerin Kentsel Haklara Yeniden Erişimi” Projesi kapsamında gençler, kent yaşamında söz sahibi olabilmek için bir araya geldi.
Sivil Toplum Araştırmaları Derneği tarafından Avrupa Konseyi (Council of Europe) ve Avrupa Gençlik Vakfı (EYF) desteğiyle hayata geçirilen proje, gençlerin yerel yönetime katılımını güçlendirmeyi hedefliyor.
Sivil Toplum Araştırmaları Derneği Başkanı Beril Günay ve Saymanı Şükrü Yaylagülü, proje hakkında bilgi vererek, “18 Ekim 2025 tarihi itibarıyla Lüleburgaz’daki gençlerle kapasite geliştirme eğitimlerimize başladık ve devam ediyoruz. Bu proje ile gençlerin kent yaşamında aktif rol almasını, hak temelli katılım süreçlerinde yer bulmasını hedefliyoruz.” dedi.
“Kentsel mekânlar yetişkinlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanıyor”
Projenin çıkış noktasına değinen Günay, kentsel mekânların çoğu zaman gençleri dışarda bırakan bir anlayışla şekillendiğini belirterek şunları söyledi:
“Kentsel mekânlar genellikle yetişkinlerin ihtiyaçlarına göre tasarlandığı için gençlerin kentsel mekânlara katılımları sınırlı oluyor. Burada katılımdan kastımız yalnızca bu mekânların aktif kullanımı değil. Katılım; tasarım, kullanım ve karar süreçlerine dâhil olmak anlamına geliyor. Lüleburgaz özelinde gençlerin hem mekânların kullanımı hem de yaratımı açısından sınırlılıklara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Gençler, yetişkinlerin onlar adına aldığı kararlarla oluşturulan mekânlarda varlık göstermeye çalışıyor, ihtiyaçlarına karşılık bulamıyor.”
Günay, yerel yönetimlerin kapsayıcılık ve çeşitlilik açısından genç bakış açısından yoksun olduğuna dikkat çekerek, “Gençlerin katılımı bir yurttaşlık hakkıdır. Ancak çoğu zaman bu hak bilinmediği için talep edilmiyor, bu da karar alıcılarla gençler arasında bir uçurum yaratıyor.” ifadelerini kullandı.
“Kent hakkı, şehrin nasıl şekilleneceğine dair söz hakkıdır”
Yaylagülü, “Kent hakkı” kavramının proje kapsamındaki önemine değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Kent hakkı’ sadece bir şehirde yaşamak değil, o şehrin nasıl şekillendiğine dair söz sahibi olma hakkıdır. Bir parkın nasıl kullanılacağına, kaldırımın nerede duracağına dair fikir söyleyebilmek, alınan kararları etkileyebilmektir. Gençler kentin sadece sakinleri değil, eşit birer hak sahibidir. Bu hakkın kısıtlanması, gençlerin sosyal ve kültürel yaşama erişimini sınırlandırıyor, aidiyet duygusunu zedeliyor.”
“Gençler çözüm önerilerini masa başında değil, Lüleburgaz sokaklarında geliştirecek”
Projenin en dikkat çekici yönlerinden birinin “Haritalama ve Çözüm Çalıştayı” olduğunu belirten Yaylagülü, gençlerin çözüm önerilerini sahada geliştireceklerini söyledi:
“Gençler politika önerilerini yalnızca masa başında değil, gerçekleştirecekleri kent yürüyüşleri ile Lüleburgaz sokaklarında, parklarında, meydanlarında gözlem yaparak ve birlikte çalışarak geliştiriyor olacaklar. Eksikleri ve ihtiyaçları yerinde gözlemleyip, çözüm önerilerini buna göre sıralayacağız. Dolayısıyla ortaya çıkacak fikirler, gençlerin gündelik yaşam deneyimlerinden yola çıkarak oluşturulacak.”
Bu sürecin bir diyalog zemini oluşturacağını vurgulayan Yaylagülü, “Yerel yönetim temsilcileri ile gençleri aynı masaya oturtarak, gençlerin fikirlerini duyan ve tartışan bir iletişim hattı kurmak istiyoruz.” dedi.
“Yerel Savunuculuk toplantısı projenin kalbi”
Projenin son faaliyeti olan “Yerel Savunuculuk ve Diyalog Toplantısı”’nın projenin en önemli adımlarından biri olacağını belirten Günay, “Bu toplantı, gençlerin aylardır üzerinde çalıştıkları politika önerilerini doğrudan karar alıcılara aktarabilecekleri bir alan olacak. En temel beklentimiz sürdürülebilir bir diyalog geliştirmek. Bu sürecin proje sonrasında da devam etmesini önemsiyoruz.” dedi.
“Gençleri misafir değil, hak sahibi yurttaş olarak görüyoruz”
Projenin nihai hedefinin gençlerin kent yaşamında kalıcı bir söz hakkı elde etmesi olduğunu ifade eden Günay, “Biz gençleri kentin misafiri değil, hak sahibi yurttaşları olarak görüyoruz. Daha adil, erişilebilir ve kapsayıcı bir kent kültürü için bu farkındalığın yerel yönetimler ve toplumda yaygınlaşmasını amaçlıyoruz.” diye konuştu.
“Lüleburgaz’da bir katılım modeli geliştiriliyor”
Projenin Lüleburgaz için bir pilot uygulama olduğuna dikkat çeken Yaylagülü, “Gençlerin yerel yönetişimde söz sahibi olabileceği sürdürülebilir bir katılım kültürü oluşturmak istiyoruz. Lüleburgaz bu anlamda güçlü bir potansiyele sahip. Buradan çıkacak modelin, Türkiye’nin diğer kentlerinde de gençlerin kent haklarını savunabilecekleri örneklerden biri olmasını diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Avrupa desteği, projeye güven ve görünürlük kazandırıyor”
Avrupa Gençlik Vakfı’nın desteğinin yalnızca finansal değil, aynı zamanda değerler ortaklığı anlamına geldiğini belirten Günay ve Yaylagülü, “EYF’nin desteği, insan hakları temelli gençlik çalışmasının uluslararası düzeyde tanındığını ve önemsendiğini gösteriyor. Bu destek, yerel düzeyde de projeye ciddi bir güven ve görünürlük kazandırıyor.” dedi.
“Gençlere sesleniyoruz: Kent seninle değişebilir”
Konuşmasının sonunda hem gençlere hem yerel yönetimlere çağrıda bulunan Sivil Toplum Araştırmaları Derneği temsilcileri,
“Gençler olarak ‘mış gibi’ yapılan her türlü eylemin farkındayız. Dinlenmenin ötesinde gerçekten duyulmak, kentin geleceğini birlikte şekillendirmek istiyoruz. Kentin seninle değişebileceğini unutma. Yaşadığın sokak, kullandığın park, yürüdüğün yol, oturduğun mekân… hepsi senin yaşam alanın, hepsinde söz hakkın var.” ifadelerini kullandı.
Dernek temsilcileri, diğer sivil toplum kuruluşlarına da “Gençlerin meseleleri hakkında değil, gençlerle birlikte konuşalım. Gençlerin katılımını bir lütuf değil, bir hak olarak görelim.” çağrısında bulundu.
STAD nedir?
Sivil Toplum Araştırmaları Derneği, (STAD) farklı sivil toplum kuruluşlarında yer alan genç profesyoneller ve gönüllüler tarafından Şubat 2020’de Tekirdağ’da kuruldu. Dernek, Tekirdağ yerelinde hak temelli çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının eksikliğinden yola çıkarak, özellikle gençler için bu alandaki ihtiyacı karşılamayı hedefliyor. Yıllardır süregelen hak temelli çalışmalarını ve sivil alan kültürünü yerele taşıyan dernek, gençlerin ve sivil toplum kuruluşlarının kapasitesini güçlendirmeye yönelik faaliyetler yürütüyor.
Dernek Başkanı Beril Günay, kuruluş amaçlarını “Sivil toplumdaki yerel aktörlerin hak temelli bakış açısını içselleştirdiği, bu anlayışla aktif rol aldığı ve kapsayıcılık ile şeffaflık temelinde politikalar ürettiği bir toplum modeline ulaşmak istiyoruz.” sözleriyle özetledi.
Barış Can KORKMAZ
