ABDULKADİR TEKER –Mahalli seçimlerin arifesine doğru ilerliyoruz. Siyasette hesabı olanların birbirlerine elense çekmeye başladığı sürece girmeye başladık.
Çevresindeki olaylara ve insanlara ilgisiz ve tepkisiz olan bazı kişilerin; sahte tebessümleri yüzlerini gerecek hale getirmeye başladı bile.
Bu şahsiyet(siz)lerin bir kulağı da Sokullu camiinde okunacak salalarda “ben her zaman iyi ve acılı günde tanıdıklarım ile beraber!” görüntüleri.
Ne kadar gerçekçi ve samimi görüntüler, takdir sizin.
Çalışma, başarılı olma bir takım işidir. Uyumlu olmak elbette çok önemlidir. Doğru neticeler çıkarabilmek için felsefe yapmaya gerek yok; sadece önceki yapılanlara bakıp görebilmek, ders çıkarmak yeterli olmaktadır. Her sosyal ve siyasi oluşumlarda iki tip insan mevcuttur. İnandığı fikir ve harekete düşüncesiyle, aktivitesiyle heyecanıyla katkıda bulunan, sorumluluk alan görev insanları; bulunduğu yerde küçük ve büyük hesapları kendi için şahsi çıkarı için yapan; o harekete yük olan mürai insanlar.
Bunları ayırt etmek, ayıklayabilmek elbette zor bir iş değildir.
Konu: yaklaşan mahalli seçimler olduğundan anlatmaya çalıştığım mahalli idari yapıyla ilgili organlar ve bu organın başı.
Bir önceki dönemlere şöyle bakıp hayıflanmamak mümkün değil.
Kendi hür iradesiyle değil de; iteleme kakalama metoduyla başkan adayı olup, kendisine dikte ettirilen meclis üyeleri ve kendi yaptığı işe uygun meclis üyelerini listeye doldurabilmek heyecanı!
Temelinde; hizmet edebilme heyecanı olmayan günü birlik, imkânları kendi şahsi istikbaline geçim kaynağı haline getirebilme heyecanı!
Öz veride bulunabilmek kolay değil.
Kendisinin ve çevresinin çıkarlarını ön planda tutarak siyaset yapmak yoluyla siyasi rant elde etmek düşüncesi ahbap – çavuş fikrinin tezahürüdür.
Şehri yaşayan, şehri soluyan, piyasanın içinde olan insanlar her olay ve gelişimi net bir şekilde görebilmektedir. Siyasetin karanlık dehlizlerinden geçerek karşımıza gelen adayların efendilerine diyet borçlarını ödemeden dolayı hizmet edebilmeye vakitleri kalamamaktadır. Kendi hür iradeleri olamadığından, sağlıklı da düşünememektedirler. Topluma, siyasetin açık, şeffaf, pazarlıksız yüzüyle çıkıp, hizmet edecek siyasetçilere her zamandan daha çok bu dönemlerde ihtiyaç duyulmaktadır.
Tüm siyasetin; gücünü halkın iradesinden alacak hizmet aşkıyla dolu, eğitimli, toplumu yarınlara taşıma azim ve iradesini gösterebilecek şahsiyetlerle daha anlamlı hale gelecektir. Siyasi partiler yeter ki ahbap – çavuş ilişkisine bulaşmasınlar.